EL-MUVAFAKAT *ŞATİBİ*
ŞER’İ DELİLLER ... KİTAP
(KUR’AN) /
BEŞİNCİ MESELE:
Kur'an'ın şer'ı
hükümleri ortaya koyması genelolarak küllilik esasına dayanır; cüz'llik ilke
olarak benimsenmemiştir. Eğer cüz'ı (tikel) bir hüküm gelmişse, o sonuç itabarıyla
yine bir külliye dayanmaktadır. Bu da ya itibar yoluyla ya da aslın manaSI
yoluyla olmaktadır. Ancak hususı bir delil ile şahsa özelolduğu belirtilmişse,
bu bir istisna teşkil eder. Hz. Peygamber'e [s.a.v.] has olan bazı hükümler
gibi. İstikradan sonra buna şu husus delalet etmektedir: Kur'an, çoğu kez
beyana muhtaçtır. Sünnet, hacim ce kabarık ve ihtiva ettiği meselelerin çok
olmasına rağmen, sonuç itibarıyla sadece Kur'an'ın beyanı olmaktadır. Nitekim
bu konunun izahı -inşallah- ileride gelecektir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:
"Sana da insanlara gönderileni açiklayasın diye Kur'an'ı
indirdik"[Nahl 44] Hadistede şöyle buyurulur: "Hiç bir peygamber
yoktur ki, kendisine insanoğlunu imana getirecek türden bir mucize verilmiş
olmasın. Bana verilen ise, Allah'ın bana ilka ettiği vahiydir ve ben kıyamet
gününde peygamberler içerisinde tabisi en çok olan olmayı ümit ediyorum"
Hiç şüphesiz ki Hz. Peygamber'e [s.a.v.] verilen Kur'an'dı; Sünnete gelince, o
Kur'an'ın beyanıdır.
Durum böyle olunca,
Kur'an muhtasar olmasına rağmen cami' (kuşatıcı) olmak durumundadır. Cami'
olabilmesi için de, muhtevasının külli (tümel) esaslar olması lazım gelecektir.
Çünkü şeriat, "Bugün size dininizi tamamladım ... "[Maide 3] ayeti
gereğince tümünün nazil olmasıyla tamamlanmıştır: Bilindiği gibi, namaz, zekat,
cihad vb. konular bütün tafsilat ve hükümleriyle Kur'an'da açıklanmış değildir.
Bunları açıklayan sünnettir. İbadet dışında kalan nikah, akitler, kısas, hadler
... gibi konularda da durum aynıdır.
Sonra biz şeriatın,
manevi külli esaslarına rücü edişine baktığımızda, Kur'an'ın onların tümünü
içermiş olduğunu görürüz. Bunlar zarüriyyat, haciyyat, tahşiniyyat ve bunlardan
her birinin tamamlayıcı unsurları (mükemmilat) olmaktadır. Bütün bunlar da aynı
şekilde açıktır.
Keza Kitap dışında kalan
diğer deliller, Sünnet, İcma ve Kıyas olmaktadır. Bütün bunlar delilliklerini
Kitaptan almaktadırlar. Alimler, Allah Teala'nın: "İnsanlar arasında
Allah'ın sana gösterdiği gibi hükmedesin, diye Kitab'ı sana hak olarak indirdik"[Nisa
105] buyruğunun kıyası; "Peygamberin size verdiğini alın"[Haşr 7]
buyruğunun sünneti; " ... inananların yolundun başkasına uyan kimseyi,
döndüğü yöne döndürür ve onu cehenneme sokarız"[Nisa 115] buyruğunun da
icmaı içermiş olduğunu söylemişlerdir. Böylece çok önemli olan bu konu, onun
genel çerçevesinin içerisine girmiş olmaktadır.
Sahih'te şöyle rivayet
edilir. İbn Mesüd: "Allah, dövme yapana, dövme yaptırana ... lanet
etsin" dedi. Bu Esedoğullarından bir kadına ulaştı. Ümmü Yaküb denilen bu
kadın Kur'an okumasını bilirdi. İbn Mesüd'a geldi ve "Bana senin falan
falan kimselere lanet ettiğin ulaştı, bu neyin nesi?" diye, sordu.
Abdullah "Allah Rasülünün lanet etttiği kimselere ben niye lanet
etmeyecekmişim?! Bu Allah'ın kitabında var" dedi. Kadın "Ben Mushafın
iki kapağı arasında ne var ne yok hepsini okudum ve onu orada görmedim"
dedi. Abdullah "Eğer sen onu gerçekten okumuş olsaydın, mutlaka bulurdun.
Allah Teala şöyle buyuruyor: "Peygamberin size verdiğini alın, size
yasakladığını da bırakın"[Haşr 7] Abdullah, Kur'an'ı en iyi bilenlerden
biridir.
FASIL:
Buna göre Kur'an'dan
hüküm çıkarılırken sadece onunla yetinilip, onun beyanı olan sünnete bakmamak
doğru olmaz. Çünkü Kur'an külli olduğundan ve namaz, zekat, hacc, oruç ve
benzeri mücmel hükümler içerdiğinden, mutlaka bunların açıklanması için
araştırma yapmak zorundadır. Bunun için de tabii ilk başvuracağı kaynak sünnet
olacaktır. Eğer sünnette yeterli açıklama bulamamışsa, o zaman selef-i salihin
yapmış olduğu açıklamalara bakacaktır; çünkü onlar Kur'an'ı anlama konusunda
diğerlerinden daha ileri bir konumda bulunuyorlardı. Yok (konu beyana ihtiyaç
göstermeyen kısımdan ise o zaman), elde edebilen kimse için Arap diline mutlak
vukufiyet maksadı anlamaya yeterli olacaktır. Allah'u alem!
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’e tıkla: