EL-MUVAFAKAT *ŞATİBİ*
ŞERİAT, GEREĞİYLE
YÜKÜMLÜ TUTULMAK İÇİN KONULMUŞTUR /
ONUNCU MESELE :
Yükümlülükten
kaynaklanan meşakkat bazen sadece mükellefin kendisinde kalır. Daha önce geçen meselelerde olduğu gibi. Bazen de genel bir
özellik arzeder ve hem mükellefi hem de başkalarını
kapsar. Bazen de kendisi sebebiyle söz konusu meşakkate başkaları maruz kalır.
Genel bir özellik arzeden ve hem mükellefi hem de başkalarını kapsayan
meşakkate örnek olarak, kendisine verilen göreve ehliyetinden ötürü ihtiyaç
duyulan valinin durumunu verebiliriz. Vali, üstlendiği kamu velayeti sebebiyle,
kendisini Allah'a vermekten, O'na münacatta bulunmak için tenha bir yere
çekilmekten geri kalır. Bununla birlikte, eğer bu görevi yerine getirmezse,
ortaya çıkacak olan bozgunculuk ve zarar hem kendisi-
ni hem de başkalarını kapsar.
Sadece başkalarına
dokunacak olan kısıma ise, kendilerine ihtiyaç
duyulan kadı ve müftünün durumlarını örnek olarak verebiliriz. Ancak fetva ve
kaza (yargı) işlerine koyulmak, bunları caiz olmayan durumlara itebilir veya
daha önemli olan dini ya da dünyevi işlerden alıkoyabilir. Eğer bunlar bu
görevleri yapmazlarsa, ortaya çıkacak zarar kendilerine bulaşmaz ise de diğer
insanları sarar. Bu durumda, onların izin verilmiş ya da kendilerinden istenilmiş
bulunan maslahatlarını temin için bu görevleri yapmamaları neticesinde genel
bir fesad ortaya çıkmış olur.
Her nasılolursa
olsun, Şari'ce istenilir olmama açısından meşakkat,
talep edilmiş olamaz. Neticede ona götüren bir amepsı
dahi istenilmiş olamaz. Nitekim daha önce açıklanmıştı. Burada iki meşakkatin
çatışması (tearuz) durumunda bir araştırma yapma gereği ortaya çıkmaktadır.
Şöyle ki: Mükellefin kendi nefsi için yapmış. olduğu
bir şeyden, başkalarının zarar ve meşakkat görmesi sözkonusu
olabilir veya başka bir şeyle meşgul olması durumunda da bizzat mükellefin
kendisi zarar ve meşakkatle karşı karşıya gelebilir. Böyle bir durumda eğer
mümkünse her iki meşakkatin de ortadan kaldırılarak her iki masIahatın
da birden gerçekleştirilmesi yolunu araştırır. Eğer bu mümkün olmazsa, o zaman
mutlaka bir tercihe gitmek gerekecektir. Eğer diğer insanları ilgilendiren
genel meşakkat daha büyükse, o tarafı dikkate alır ve özelolan
kendi tarafını ihmal eder. Eğer aksi durum sözkonusu
ise aksini yapar. Eğer iki taraftan birini tercih ettirecek bir unsur yoksa
duraksar. Nitekim bu konu ileride -inşaallah- tearuz
ve tercih bahislerinde gelecektir.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’e tıkla: