EL-MUVAFAKAT *ŞATİBİ*
ŞERİAT, GEREĞİYLE
YÜKÜMLÜ TUTULMAK İÇİN KONULMUŞTUR /
ALTINCI MESELE :
Şari' Teala, getirdiği
yükümlülüklerle kişilerin meşakkat ve sıkıntıya sokulmasını istememiştir. Buna
şu hususlar delalet eder:
(1) Bu konuda gelen nasslara örnekler: "O
peygamber, .... onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini
hafifletir"[A'raf, 157]; "Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi
bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma ...
"[Bakara 286] Hadiste ise: (Kulun bu duası üzerine) Yüce Allah:
"(Tamam öyle) yaptım" buyurdu, denilmiştir. Yine Yüce Allah:
"Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler ... "[Bakara, 285];
"Allah size kolaylık ister, zorluk istemez"[Bakara 185]; "Dinde sizin
için bir zorluk kılmamıştır''[Hac 78]; "İnsan zayıf yaratılmış olduğundan
Allah sizden yükü hafifletmek ister [Nisa 28]; "Allah sizi zorlamak
istemez, Allah sizi arıtıp üzerinize olan nimetini tamamlamak ister ki
şükredesiniz"[Maide 6] buyurur. Hadiste de: "Haniflik ve hoşgörüye
dayalı (bir şeriatla) gönderildim "; "Hz. Peygamber, iki şeyarasında
muhayyer kılınmışsa, günah olmadıkça mutlaka daha kolayolanını tercih
etmiştir" buyrulur. Burada "günah olmadıkça" diye kayıtlanmıştır.
Çünkü günahın terkinde -onun sırf bir terk olması açısından- bir güçlük
bulunmamaktadır. Bu manada daha pek çok nass bulunmaktadır. Eğer Şari' Teala
meşakkati kastetmiş olsaydı, o zaman kolaylık ve hafifletmeyi murad etmiş
olmaz, güçlük ve zorluğu dilemiş olurdu. Bu ise sakattır.
(2) Ruhsatların meşruluğu sabittir ve bu konu
gayet kesindir. Bunlar, dinden olduğu zorunlu olarak bilinen konulardandır.
Yolculuk sebebiyle namazı kısaltma, oruç tutmama, iki namazı birleştirerek
kılma, zaruret halinde haram kılınmış şeyleri yeme ya da içme ... gibi.
Bunların mevcut ve meşru oluşu, güçlük ve meşakkatin mutlak surette kaldırılmış
olduğuna kesin bir delildir. Aynı şekilde aşırılık, tekellüf, amellerin
devamlılığını kesintiye uğratacak şeylere sebebiyet vermek gibi şeylerin
yasaklanması da konumuza delilolmaktadır. Eğer Şari' Teala teklifte meşakkat
dilemiş olsaydı, o zaman ne ruhsat ne de hafifletme bulunmaz dı.
(3) Teklifte meşakkatin bulunmadığı na dair
icma'ın bulunuşu. Bu durum, Şari'in meşakkate yönelik bir kastının bulunmadığının
bir delilidir. Eğer bulunsaydı, o zaman şeriat içerisinde çelişki ve
tutarsızlık olurdu. Böyle bir şey ise şeriattan uzaktır. Çünkü şeriatın
yumuşaklık, hoşgörü ve kolaylık esası üzerine konulmuş olduğu sabit iken, diğer
taraftan da onun konulması sırasında mükelleflerin sıkıntıya ve güçlüğe
itilmesi gibi bir maksat bulunsaydı, o zaman birbirine zıt olan unsurların
şeriat bünyesinde toplanması gibi onun münezzeh olduğu bir durum ortaya
çıkardı.
Üçüncü türden olan
meşakkate gelince bu da ayrı bir mesele halinde arzedilecektir:
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’e tıkla: