HAZIR BULUNSUN YA DA
BULUNMASIN MUAYYEN BİR MALIN SELEF YOLUYLA SATILMASI
Şafii (Allah'ın rahmeti ona)
dedi ki: Birisi diğerinden muayyen bir malı 100 dinara, malı bir gün ya da iki
gün sonra kabzetmek şartı ile satın alırsa, bu selef alışverişi fasit olur.
Ayni şeylerin satıcının teminatı altında kalmak şartı ile satılması, hiçbir
durumda caiz değildir. Çünkü onun telef olmasının önüne geçemez ve kendisi ne
zaman isterse, sahibi onu alma imkanı bulamamaktadır, onu satan da bedelini
ödemiş olması halinde, almasına engel alamamaktadır. Aynı zamanda bu belli bir
vade ile satılmıştır. Çünkü az dahi olsa, bu süre zarfında, telef olabilir. Bu
durumda da müşteri, mevcut ve belli nitelikleri olan bir malı, satıcının hiçbir
durumda teminatı altında ve garantisi altında bulunmayan, aynı şekilde satıcı
tarafından müşterinin kendisi lehine gerçekleştiği zaman, kabzedebileceği ve
kabzetme gücüne sahip olduğu bir şeyi de mülkiyetine vermediği bir şeyi satın
almış olur.
Şafii (Allah ondan razı
olsun) dedi ki: Aynı şekilde, kirasını peşin verdiği halde bir yahut iki gün
sonra binmek üzere muayyen bir deveyi de o kimseden kiralayamaz. Çünkü o deve
telef olabilir ve binilmesine imkan vermeyecek bir musibetle karşı karşıya
kalabilir. Fakat ondan kendisine nitelikleriyle bilinen bir binek verme
teminatı şartı ile erkenden böyle bir selefi ödeme yapabilir.
Muayyen şeylerin vadeli
satılması uygun değildir. Vadeli satılan, ancak satılan şeyler arasından
nitelikleri ile teminat altına alınan şeylerdir. Aynı şekilde, ben, sana bu
cariyeyi senin bu köle ne karşılık, köleni bana bir ay sonra vermen şartıyla
satıyorum, demek de caiz değildir. Çünkü o köle kaçabilir, telef olabilir, bir
ay süreye kadar onda bir eksiklik meydana gelebilir.
Şafii (Allah ondan razı
olsun) dedi ki: Bu alışverişin fasit oluşu Müslümanların satış şekillerinin
dışında oluşundan, belirttiğim niteliklerde olmayıp bunda verilen bedelin malum
olmayışından dolayıdır. Çünkü malum olan müşterinin kabzetmediği ya da
kabzetmeyip satıcının kabzedişine engelolamadığı şeydir.
Dedi ki: Bununla
birlikte: Ben sana bu kölemi nitelikleri belli bir yahut iki köle, bir yahut
iki deve bir yahu iki ahşap mukabilinde -bunların nitelikleri belli ve teminat
altında olmaları şartıyla- veriyorum derse, bunda bir sakınca yoktur. Çünkü
benim, müşteri tarafından nitelikleri teminat altında bulunan şeyde bir hakkım
vardır. Telef olması, eksilmesi ya da elden kaçması, mümkün olan ve böylelikle
onun teminatı altında olmayan, ayni bir şey de değildir.
Sonraki için tıkla:
HAK SAHİBİNİN
HAKKINI ALMAK İSTEMEYİŞİ