İSTİSNA
[1513] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik'in Rabia'dan haber
verdiğine göre el-Kasım b. Muhammed bahçesinin mahsulünü satar ve ondan bir
miktarını istisna yapardı.
[1514] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik, Abdullah b.
Ebubekir b. Amr'dan haber verdiğine göre, dedesi Muhammed b. Amr kendisine
el-Efrak denilen bir bahçesini dört bin (dirhem)e sattı. Ondan ise sekiz yüz
dirhem mukabili meyveyi yahut da kuru hurmayı -şüphe eden benim-istisna etti.
[1515] Er-Rebi' dedi ki:
Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik, Ebu Rical'den haber verdi. O,
annesi Amre'den rivayet ettiğine göre, annesi mahsullerin arasından bir kısmını
istisna ederek satarmış.
[1516] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Said b. Salim, İbn
Cüreyc'den şöyle dediğini haber verdi: Ata'ya dedim ki: Ne dersin, ben sana 50
farak yahut da her ne kadar olursa olsun, miktarı belli ölçekleri istisna
ederek bahçemi satmamı ister misin, dedim. O: Hayır, dedi. İbn Cüreyc dedi ki:
Eğer sen: O, sevaddandır yani Rutab'ın sevadındandır, dersen o hayır
diyecektir.
[1517] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Said b. Salim, İbn
Cüreyc'den haber verdiğine göre, o, şöyle dedi: Ata'ya: Seçeceğim LO hurma
ağacı dışında sana hurma ağaçlarını satayım mı? dedim, o: Hayır, ancak
hangilerini istisna edeceksen satıştan önce istisna eder ve şu şu dersen olur,
dedi.
[1518] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Said b. Salim, İbn
Cüreyc'den şöyle dediğini haber verdi: O, Ata'ya sordu: Bir kimse hurma
ağaçlarını ya da üzüm bağını yahut kumaşlarını, kölelerini ya da her ne olursa
olsun, malını bunlara ve bunlardan elde edilecek kırın dörtte birisine (1/4)
ortak olmam şartı ile satıyorum derse olur mu? O: Bunda bir sakınca yoktur,
dedi.
[1519] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Said, İbn Cüreyc'den
haber verdiğine göre, o şöyle dedi: Ata'ya: Ben sana bahçemi kölelerin
masraflarını istisna ederek 100 dinara satayım mı? dedim. O: Hayır, dedi. Çünkü
kölelerin masrafları / nafakaları belirsizdir. Onun belli bir miktarı yoktur.
İşte bundan dolayı bu fasit olur.
Şafii dedi ki: Ata'nın
bütün bu söyledikleri -Yüce Allah'ın izniyle- dediği gibidir ve bu söyledikleri
sünnet ve kma'a, her ikisine yapılan kıyasa ya da ikisinden birisine yapılan
kıyasa uygundur. Çünkü belirsiz bir bedel karşılığında satış caiz değildir.
Eğer 100 dinar ve kölelerin nafakası / harcamaları karşılığında bir bahçe satın
alacak olursa, burada adı konulan bedel bilinmemektedir. Satış da fasittir.
Bahçesinin mahsulünü satıp ondan bir miktar ölçek istisna ederse, yine ondan
sattığı miktar belli değildir. Çünkü bir müd de istisna edebilir, fakat
bahçenin mahsulünün kaç müd olduğu bilinmeyebilir. Acaba bu binde bir (1/1000)
midir yoksa yüz de bir (1/100) midir daha az mıdır daha çok mudur? Şayet ondan
bir miktar ölçek istisna edecek olursa, ondan satın aldığı bilinen bir götürü
mukabilinde olmadığı gibi, tazminat(güvence)altındaki bir ölçek ve bilinen bir
ölçek de değildir. Ona bir afet isabet edip bu sefer bir müd bahçenin
meyvelerinin yarısı olabilir, bazen sattığı zaman onun binde bir payına tekabül
eder. Aynı şekilde kendisinin seçeceği ya da hoşuna gidecek hurma ağaçlarını o
satıştan istisna edecek olursa, bu hurma ağaçlarının seçim ve tercihinin bir
kısmının bedeli diğerinden daha fazla ve taşıdığı meyve ve meyvesinin
kalitesinin itibariyle ondan daha iyi olabilir. Bu sebeple, o bahçeden sayı ile
olsun, ölçek ile olsun, hiçbir durumda, hurma ağaçlarını istisna etmesi de bir
bölümünü istisna etmesi de -bilinen olmaları şartı dışında- caiz değildir.
Hurma ağaçlarından da ancak bilinen hurma ağaçlarını istisna edebilir.
Dedi ki: Dörtte birini,
yarısını, dörtte üçünü bahçenin tamamından istisna ederek yahut da muayyen olarak
işaretlediği hurma ağaçları dışında bahçesini satacak olursa, alışveriş onun
istisna etmediği kısımlar hakkında tahakkuk eder. Şayet o bahçede yüz hurma
ağacı varsa, onlardan on tanesini istisna etmişse, akit muayyen doksan tanesi
hakkında gerçekleşmiş olur. Bahçenin dörtte birini istisna etmiş olursa, akit
bahçenin dörtte üçü hakkında söz konusu olur. Satıcı da dörtte birine ortaktır.
Tıpkı bir kimse, satın aldıkları bahçede ortak olacakları ortaklarıyla, bir
bahçe satın aldığı vakit satın aldıkları miktarda ortak oldukları gibi.
Dedi ki: Bir kişi
bağının mahsullerini dört bine satıp ondan binini istisna etse eğer satış akdi
bunun üzerine yapılmışsa, o zaman bağının dörtte üçünü ona satmış olur. Eğer:
Günlük fiyatı ne ise bin (dirhemlik) meyveyi istisna ediyorum, derse, caiz
olmaz! Çünkü bu durumda satış hem satan hem satın alan için belli olmadığı
gibi, onlardan birisi için de belli değildir.
Şafii (Allah ondan razı
olsun) dedi ki: Aynı şekilde bir kimseye üzerinden bir sene geçmiş bir miktar
koyun, inek ya da deve satmış olsa, sonra bunların zekatı alınmışsa
(alınacaksa) müşteri alışverişi geri çevirmekte muhayyerdir. Çünkü ona satın
aldığı mal tam olarak teslim edilmemiştir. Yahut da geri kalanları tamamının
bedelinden düşen payı mukabilinde satın alır. Fakat ona yirmi beş devenin
altında deve satmış ise, satış caizdir. Satıcının da elinde iken üzerinden sene
geçmiş olan develerin zekatını ödemekle yükümlü olmakla birlikte bu develerden
ötürü müşterinin bir zekat ödemesi gerekmez. l72
Dedi ki: Bunun bir
benzeri de şudur: Bir kimse, bir diğerine, mürtet olması, kasten başkasını
öldürmüş olması dolayısıyla öldürülmesi helal olmuş ya da hırsızlık sebebiyle
elinin kesilmesi helal olmuş bir köleyi, birine satacak olursa, bu köle
öldürüleceğinden alışveriş fesholur ve ondan alınmış olanı rücu' ile geri alır.
Yahut da eli kesilecek olursa, o vakit alışverişi feshetmek ile onu kabul etmek
arasında muhayyerdir. Çünkü bedenlerdeki kusurlar sayıca azalmaktan farklıdır.
Eğer satın alınan şey muayyen bir ölçek ise, yine aynı durum söz konusu olur.
Ölçekte bir eksilme varsa, sahibi dilerse onu eksilenin bedelden payı
mukabilinde onu satın alabilir, isterse bu husustaki alışverişi bozar.
Şayet ben, seçeceğin
hurma ağaçlarının meyvesini sana satıyorum dese, caiz olmaz. Çünkü satış
bilinmeyen / belirsiz bir miktar hakkında söz konusu olmuştur. Çünkü bu bir
meyvenin kendisinden daha fazlası mukabilinde satılması demektir. Böyle bir
durumda onun lehine hiçbir şey kap etmezken onun lehine vacip olmayan şeyin
satılması nasıl söz konusu olsun. Fakat ancak (satılanın) malum olması halinde
satış sahih olur.
Sonraki için tıkla: