ŞAFİİ el-UMM

RİBA / FAİZ

 

TAZE HURMA İLE KURU HURMA

 

Şafii dedi ki: Taze hurma (rutab) sonunda kuru hurma (temr) olur. Kuru hurmanın taze hurmadan başka bir aslı yoktur. Rasulullah (s.a.v.) taze hurmanın kuru hurma karşılığında satılmasını yasakladı. Onun bunu yasakladığına dair ondan gelen haberde ise onun işin akıbetini (sonunu) dikkate aldığını ve bunun onun sünneti gereğince kuru hurmanın kuru hurma karşılığında ve onun dışındaki diğer yenilir şeylerin misli misline satılmasının söz konusu olduğunu gördüğümüz için biz de onun dediği gibi dedik. Ayrıca o bize bunun anlamını açıkladığı için de şöyle dedik: Taze hurmanın taze hurmaya karşılık satılması da (ancak böyle) caiz olur. Çünkü bu hususta bizler işin neticesine baktığımız vakit taze hurma karşılığında taze hurmadan kuru hurma haline geldiği takdirde ölçek miktarı bilinmeyen bir şeyin satışı işleminden kurtulmanın imkansız olduğu görülür. İkisi olsun biri olsun ölçeği bilinmeyen kuru hurmanın kuru hurma karşılığında satışında ise hayır yoktur. Çünkü her zaman için bunların eksilişleri farklılık gösterir. Böylelikle iki kuru hurmadan birinin diğerine karşılık satışında, birisinin diğerine göre ölçeği daha fazla olur. Rasulullah (s.a.v.) da bunu yasaklamış bulunmaktadır.

 

Dedi ki: Bu böyle olduğuna göre, taze hurmanın ölçek ile taze hurmaya karşılık satılması- açıkladığım şekilde- taze hurmanın kuru hurmaya, kuru hurmanın da kuru hurmaya karşılık satılmasına kıyasen caiz olmaz.

 

Bütün et çeşitleri tek bir sınıftır. Yabani alanlarıyla, uçan kuşlarıyla, evcil olanlarıyla böyledir. Bunların bir kısmının diğer kısmına fazlalığı, helal olmadığı gibi, misli misline ve karşılıklı tartıları aynı olmadıkça helal olmaz. Et kuru ve farklı olabilir. Bu durumda yabani hayvanın eti, kuş eti karşılığında bire iki ve daha fazla olur.

 

Bir ağacın kuru hurması, bir başka ağacın taze hurmasına karşılık, tahmini olarak da araştırarak da başka bir yolla da satışında hayır yoktur. Çünkü paylaştırma, mübadele ve karşılığında bir ivaz / bedel alınan her bir şeyalışveriş gibidir. Dolayısıyla bir kimsenin bir diğeri ile ağacındaki ya da bahçesindeki taze hurma ile paylaşımı ve onunla değişmesi caiz olmaz. Çünkü her ikisi de burada alışveriş manasındadır. Bundan hükmü özelolan arayalOS müstesnadır.

 

İşte önce yaş iken sonradan kuruyan bütün yiyecek sınıfları da böyledir.

 

Bunlarda taze hurmanın kuru hurma karşılığında satışının caiz olanı dışında bir alışveriş caiz olmaz. Taze hurmanın bizzat kendisi eksilir ve bu değişmez. Aynı şekilde taze şeftali, elma, incir, üzüm, erik ve armut da böyledir. Bu gibi meyvelerin hiçbiri kendi türü ile taze olarak satılmaz. Bunların tazesi, kurusu karşılığında da satılmaz. Bunlardan götürü ölçek ile de satılmaz. Bunun arazi üzerindeki tazesi, ölçekle de tartılarak da ağacında iken de paylaştırılmaz. Çünkü bunların hükmü açıkladığım gibi taze hurmanın kuru hurma ve taze hurmanın taze hurma karşılığında satılmasındaki hükmü ile aynıdır.

 

İşte taze iken, bırakılması halinde kuruyup eksilen yenilebilir her şey böyledir. Hiçbir durumda kurumayan bütün taze hurmalar ve hiçbir durumda kuru olarak yararlanılmayan yenilebilir taze şeyler hep böyledir. Karpuz, acur, salatalık, kavun, havuç ve turunç buna örnektir. Bunların hiçbiri, kendi sınıfından herhangi bir şeye mukabil ne tartı ile ne kile ile satılırlar. Çünkü bunlar kurudukları takdirde tazelik durumlarındakine göre değişikliğe uğrarlar ve bunların bazıları çokça sulu olup o su sebebiyle ağırlaşır ve büyür. Diğer bir kısmı ise az sulu olur, bundan dolayı da fazla büyümez ve kuru kalır.

Bu gibi mahsullerin sınıfları farklı olursa, mesela kavunun acur karşılığında biri diğerinden fazla olarak götürü de tartılarak da satılmasında bir sakınca yoktur. Nasıl isterse öyle olur. Ben, eğer tartıda fazlalığın caiz olduğunu kabul ediyorsam, götürü olarak satılmasını da caiz görürüm. Çünkü götürü olarak satış da onun haram olmasına sebep olacak fazla oluş dışında bir mana yoktur. Bu ikisinde fazlalık ise mubahtır. Havucun turunç ile taze hurmanın ağacında bulunan üzüm yahut koparılmış haliyle götürü olarak da ölçülerek de satılması da aynen böyledir. Tıpkı sınıfları farklı olan buğday, darı, kuru üzüm ve kuru hurma hakkında söylediklerimiz gibi, mana bunlarda da aynıdır, onlara muhalif değildir. Yerden çıkan yenilir içilir şeyler ve aynı şekilde yenilir ve içilir taze (rutab) şeyler hakkında iki durum söz konusudur:

 

Birincisi; rutablyaş olup sonra da insanların yaratılış yapısından onu değişikliğe uğratacak herhangi bir işlem yapılmaksızın öylece bırakılması halidir. Mesela pişirHip ateşin eksilmesine sebep olması, başka şeyin ona katıp onun nemini giderip değişikliğe uğratması buna örnektir. Bunun da örneği rutab denilen taze hurmanın temr denilen kuru hurmaya dönüşmesidir. Etin kendisini değişikliğe uğratan pişirmek ve başka şeyin ona katılması şeklinde herhangi bir işlem olmadan kurutulması gibi. İşte bu manada yaş / taze olan her bir şeyin yaş alanının kendi sınıfından kuru olana karşılık ne tartarak ne ölçerek satılması caizdir. Aynı zamanda tazesinin / yaşının tazesine / yaşına mukabil tartılarak da ölçülerek de -taze hurmanın kuru hurma karşılığında satılması halinde anlattığım gibi- satılması söz konusu olmaz. İnsanların yedikleri türden bütün meyveler böyledir. Bunların taze / yaş alanlarının kendi sınıflarından kuru alanıyla satılması da tazesinin tazesi ile kendi sınıfından satılması -açıkladığım şekilde sünnet ile istidlal sebebiyle- caiz olmaz.

 

Sonraki için tıkla:

 

ET'İN SATILMASI İLE İLGİLİ GELEN BUYRUKLAR