ŞAFİİ el-UMM

YİYECEKLER

 

YENİLMESİ HELAL VE HARAM OLAN KUŞLAR

 

Şafii (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Kuşlardan helal ve haram olanlarla ilgili asıl ilke iki türlüdür:

 

Birincisine göre; Rasulullah (s.a.v.)'in ihramlı kimseye öldürme iznini verdiklerinin bir kısmı yenmez şeylerdir. Çünkü bunlar ihramlı kimse için yemek maksadıyla öldürmesi haram olan avdaki özelliğin dışında kalırlar. Hemen hemen şunu kesinlikle biliyoruz ki ihramlı kişiye ihramdan önce helalolan av hayvanları haram kılınmıştır. Rasulullah (s.a.v.), av hayvanlarından bazılarının öldürülmesini helal kılmış olduğuna göre, bu onların yenilmesinin haram kılınmış olduğuna delildir.

 

[1407] Çünkü Rasulullah (s.a.v.): 'ftziz ve celi! Allah'ın haram kıldığı şeyi öldürmek helal değildir" buyurmuştur.

 

Mesela çaylak ve karga Rasulullah (s.a.v.)'in ihramlıya öldürmeyi mubah kıldıkları arasındadır. Kuşlardan onlara benzeyenlerde aynı şekilde bu ikisinin etinin yenilmesi caiz olmadığı gibi, etleri yenilmesi caiz olmayanların kapsamına girerler. Çünkü onlarda bunların özelliklerine sahiptir. Yine bunlar aynı zamanda (ikincisine göre) Arapların yemediklerindendir. Bu ise yırtıcı hayvan ve kuş kabilinden canlılar arasından zarar veren şeylere benzerler. Mesela doğan, akbaba, şahin, karta!, atmaca ve bunlara benzer insanların güvercin ve benzeri kuşlarını yakalayan yırtıcı kuşlar bunlara örnektir. İşte kuşlardan bu özelliği taşıyanların hepsinin çaylak ve karga gibi olmakla nitelendirdiğim her iki bakımdan da yenilmeleri caiz olmazlar ve bunlar Arapların yemedikleri hayvanlardaki özelliklerin kapsamına girerler. O halde kuşlardan insanların mallarından bir şeyler alma derecesine varmayan her ne varsa, Araplar ondan tiksinerek onu haram kılmazlardı. Bunların hepsinin yenilmesi mubahtır. İşte bu babın tamamı ve bunun kıyası buna göredir. Birisi şöyle diyebilir:

 

- Bizler senin yırtıcı hayvanlar arasından azı dişli olanlar arasında fark gözettiğini görüyoruz. Sırtlan ve tilki gibi, bunları yemeyi helal kabul ediyorsun. Halbuki bunların insanların mallarına verdikleri zarar haram olduğunu söylediğin kuşların zararından daha çoktur. Derim ki:

 

- Ben bunların haram olduğunu söylesem bile yalnızca zarar verdiğinden ötürü haram olduğunu söylemedim. Tilkinin ve sırtlanın zarar vermemeleri dolayısıyla da mubah kılmadım. Ben bunların mubah olduğunu sünnete dayanarak söyledim. Çünkü Nebi (s.a.v.) azı dişli bütün yırtıcı hayvanları (yemeyi) yasaklamasında yırtıcı hayvanlar arasından azı dişi olmayanları mubah kıldığına ve ayrıca sırtlanı nas ile helal kıldığına delalet vardır. Araplar da tilki ile sırtlanı hep yiyegelmişlerdir. Diğer taraftan kurt, pars ve aslanı bir kenara bırakarak yememişlerdir. Araplar hep akbaba, karta!, şahin, karga ve çaylak gibi kuşları terk edegelmişlerdir. Bunlar ise zararlı kuşlardır. Bununla birlikte zarar vermeyen kuşları da terk etmişlerdir. Ben bunları yemeyi caiz kabul etmedim. Buna misal ise akbaba ve tavşancıl kuşlarıdır. Bunlar zararlı değildir ama bunları yemek caiz değildir. Çünkü bunlar murdar hayvanlardandır. Hoş ve temiz şeylerin dışındadırlar. Benzeri bir kanaati kurtçuklar hakkında da söyledim. Ayrıca örümceklerin yenilmesini de benzeri haşaratın yenilmesini de kara böceklerin yenilmesini de caiz görmedim, üstelik bunlar zararlı da değildir. Fakat Araplar, bunları yemezdi. Bundan dolayı bunlar onlara göre temiz şeylerin çerçevesi dışında fakat pis ve murdar şeylerin kapsamında görülmüşlerdir.

 

Sonraki için tıkla:

 

KELER YEMEK