ŞAFİİ el-UMM

YİYECEKLER

 

MÜŞRİKLERİN KENDİLERİNE HARAM KILDIKLARI ŞEYLER

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Müşrikler kendilerine mallarının bir kısmını haram kıldıkları halde aziz ve celil Allah da onların haram kılmalarıyla bunların haram olmadıklarını beyan buyurmuştur. Aziz ve Celil Allah'ın zikrettiklerinin bir kısmını ben de zikretmiş bulunuyorum. Bahire, saibe, vasile ve ham gib.

 

Onlar deve ve koyun arasında bu işi adeta köleleri hürriyete kavuşturmak gibi uyguluyorlar, bunların sütlerini ve etlerini (kendilerine) haram kılıyorlar, mülk edinemiyorlardı.

 

Ben bunları başka bir yerde de açıklamış bulunuyorum. Şanı Yüce ve mübarek Allah:

 

"Allah, ne "Bahire'', ne "Saibe", ne "Vasile", ne de "Ham" diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkar edenler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez" (Maide, 103) ve;

 

"Bilgisizlik yüzünden evlatlarını beyinsizce öldürenler ve Allah'ın kendilerine ihsan buyurduğu rızkı Allah'a iftira ederek haram sayanlar, gerçekten büyük bir zarara uğramışlardır. Şüphesiz onlar sapmışlar ve doğru yolu bulamamışlardır." (Enam, 140) buyurmaktadır. Yine aziz ve Celil Allah onların haram kıldıkları şeyleri söz konusu ederek şöyle buyurmuştur:

 

Bir de (asılsız iddialarda bulunarak) dediler ki: "Bunlar yasaklanmış hayvanlar ve ekinlerdir. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. (Şunlar da) sırtları (binilmesi ve yük yüklemesi) haram edilmiş hayvanlardır." Bir kısım hayvanları da keserken üzerlerine Allah'ın adını anmazlar. (Bütün bunları) Allah'a iftira ederek yaparlar. Bu iftiraları sebebiyle Allah onları cezalandıracaktır.

 

Bir de dediler ki: "Şu hayvanların karınlarındaki yavrular (canlı olursa) sırf erkeklerimize aittir. Karılarımıza ise haramdır." Eğer ölü olursa, o vakit onda hepsi ortaktırlar. Allah, onların bu tür nitelemelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir." (Enam, 138-139) ve: "Sekiz çift (yaratmıştır) koyundan iki çift, keçiden iki çift" (Enam, 143) ve devamındaki diğer iki ayet ile yüce Allah onlara kendilerinin haram kıldığı şeyleri onlara haram kılmadığını bildirdi. Yine denildiğine göre onlar hakkında: "De ki: Haydi Allah bunu haram kıldı diye şahitlik edecek şahitlerinizi getirin. Şayet şahitlik ederlerse sen onlarla beraber şahitlik etme" (Enam, 150) buyruğu da onlar hakkında inmiştir. Böylelikle Allah, onların kendiliklerinden çıkardıkları bahire, saibe, vasile ve ham'ı yüzlerine geri çevirdi ve kendilerinin haram kılmış oldukları şeyleri onlara haram kılmadığını bildirerek ayrıca şöyle buyurdu: "Size okunacak olanlar hariç olmak üzere size dört ayaklı davarlar helal kılındı" (Maide,1) buyurmaktadır. Yani -yüce Allah elbette en iyi bilendir- meyte / leş kabilinden haram kılınanlar kastedilmektedir. Yine denildiğine göre bu hususta:

 

"De ki: "Bana vahyolunan Kur'an'da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir?' Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir" (En'am, 145) buyruğunu indirmiştir. Bu da dile getirilen o buyruğa yani: "De ki: Bana vahyolanlar arasında yiyecek bir kimseye haram olduklarını bulduğum yiyecekler şunlardır" buyruğuna benzemektedir ki dört ayaklı davarlardan meyte / leş ya da canlı iken kendisinden akmış olan kan yahut da bir kafirin kestikleri müstesnadır. Bununla beraber domuzun haram kılındığı da zikredilmektedir.

 

Nitekim şöyle de açıklanmıştır: Önceden yedikleriniz arasından şunlar dışında haram kılınan yoktur. Ayrıca yüce Allah: "Artık Allah'ın size helM ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız O'na ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetine şükredin. Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" (Nahl, 114115) buyurmaktadır. Bu ayet-i kerime de bundan önceki ayetin benzeri anlamdadır.

 

Sonraki için tıkla:

 

NASS'IN DELALETİ İLE HARAM KILINAN ŞEYLER