BÜYÜK BAŞ BİR
KURBANLIK KAÇ KİŞİYE YETER?
[1366] Şafii (Allah'ın
rahmeti ona) dedi ki: Ben Malik'in Ebu Zübeyröen, onun Cabir'den rivayet ettiği
hadis doğrultusunda kanaat belirtiyorum: Onlar Hudeybiye senesinde Rasulullah
(s.a.v.) ile birlikte bir deveyi yedi kişi için ve bir ineği de yedi kişi için
kestiler.
Şafii dedi ki: Onlar o
sırada muhsar idiler. Şam yüce ve mübarek Allah:
"Eğer alıkonulursanız
kolayınıza gelen bir kurban kesiniz:' (Bakara,196) buyurmuştur. Şam yüce Allah
kolayınıza gelen bir kurbanlık dediğine göre bu da bir koyundur. O halde deve,
alıkonulmuş ve temettü haccı yapan yedi kişi için yeterli olduğu gibi, kıran
haccı yahut av cezası ya da daha başka bir sebep dolayısı ile kendilerine birer
koyun kurban kesmek vacip olmuş ise yedi kişi için geçerli olur. Çünkü bu da
bir koyun gibidir.
Onların her biri onun
bedelinden payına düşeni koyacak olursa, hepsi için yeterli olur. Bu büyük başa
alışveriş dışında bir yolla malik olsalar bile onlar için geçerli olur. Bir
bedel karşılığında ona malik olmuşlarsa da bu hususta aym ev halkı olmaları ile
başkaları olmaları arasında bir fark yoktur. Çünkü Hudeybiye'ye katılanlar
çeşitli kabilelerden ve dağınık kollardan idiler.
Büyük baş yediden fazla
kişiye yetmez. Eğer yediden az olurlarsa, onlar için yeterli olur ve fazlasını
tetavvu olarak vermiş olurlar. Tıpkı koyun kesmesi gereken bir kimsenin deve
kesmesinin de geçerli olması ve koyundan artan kısmını tetavvu olarak kesen
birisine benzemesi gibi.
Eğer deve bulunmayacak
olursa, o zaman onun muadili bu hadise kıyasen yedi koyun olur. İnek de
böyledir.
Kurbanlığı kesen kişi
keserken yüce Allah'ın adım andığım söylerse o kişiye güvenilir. İnsanlar da
onu yerler. Çünkü o kendisine bundan daha ileri olan iman ve namaz hususunda da
güvenilen bir kimsedir.
Şafii dedi ki: Müslüman
üzerine vacip olan her bir hayvanın kesim işini Hristiyan birisinin
üstlenmesini sevmem. Bununla birlikte o kimseye bunu kesmesinin haram olduğunu
da söyleyemem. Çünkü eti ona helal ise onun kesmesi daha basittir. Vacip
olmayan her bir kesimin de Hristiyan kadın ve çocuk tarafından
gerçekleştirilmesinde bir sakınca yoktur.
Kesim işini yapacak
olanın kıbleye yönelmesini daha çok severim. Şayet yanılır yahut unutursa
Allah'ın izni ile bundan dolayı ona sorumluluk yoktur.
Kurbanlıklar ancak
kendileri ile yüce Allah'a yakınlaşılan bir hayır olduğundan ötürü kanların en
hayırlılarım ise ben en çok severim.
Bazı müfessirler yüce
Allah'ın: "Bu böyledir, kim Allah'ın şiarlarım tazim ederse şüphesiz ki o
kalplerin takvasındandır" (Hacc, 32) buyruğunun hediyelik
kurbarılıklarının semiz ve güzelleri arasından seçilmesi anlamına geldiğini
söylemişlerdir.
[1367] Rasulullah
(s.a.v.)'a, (azat etmek için) en faziletli köle hangisidir diye soruldu o:
"En pahalısı ve sahipleri nezdinde en değerli görülenidir" buyurdu.
Şafii dedi ki: Akıl da
şunu bilmek zorundadır: Kendisiyle aziz ve celil Allah'a yaklaşılan her bir iş,
eğer caiz bir iş ise, o iş ile yüce Allah'a yakınlaşmaya çalışan kimsenin
katlanmak durumunda olduğu şeyler ne kadar büyük olursa bundan dolayı onun
alacağı ecir de o kadar büyüktür.
Sonraki için tıkla: