KURBANLAR (BİR BAB)
Bize er- Rebi' haber
verip dedi ki: Şafii (Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Kurban terk edilmesi hoşuma
gitmeyen bir sünnettir. Kurban kesecek kimse için keçi, deve ve inek türünden
kesilmesi uygun davar seniy (6 yaş civarı) olmalıdır. Ceza' ise yalnızca koyun
türünden kesilebilir.
Kurban kesmenin vacip
(farz) olduğunu söyleyecek olursak bir aile halkı için ancak her kişi için bir
koyun yahut her yedi kişi için bir deve kesmeleri halinde yeterli olur. Fakat
kurban farz olmadığından ötürü kişi kendi evinde kurban kesecek olursa artık
orada udhiye (kurban kesme) ismi tahakkuk etmiş olur ve bu yerine getirilmiş ve
o aile halkından kurban kesmeyen kişiler de bir farzı terk etmemiş olurlar.
Dedi ki: Kurban kesme
zamanı, imamın namazı bitirmesinden sonradır.
Eğer imam gecikecek
olursa yahut da kurban, imam bulunmayan bir yerleşim yerinde kesilecek ise, namazın
giriş vaktinden sonra iki rekat namaz kılacak kadar bir süre geçerse kesilir.
Bununla namazı vaktinden sonraya geciktirmesi halinde imama bir vebal düşmez.
Çünkü aslında vakit ancak Rasulullah (s.a.v.)'ın tayin ettiği vakittir. Bununla
birlikte kurbanını koyun türünden bir ceza' olarak kesmesini em rettiği kişiye
kesmesini emr ettiği -koyun türünden başka türden ise de- yeterli olmuştur.
[1364] Nebi (s.a.v.)'tan
şöyle buyurduğu bellenmiştir: "O senin için yeter ama senden sonra kimse
için yetmez"
Zikrettiklerimin
dışındakilere gelince, yaş ve zaman bir arada bulunmadıkça o udhiye (kurban)
sayılmaz. Vakit ise ilk günden sonra, özellikle Mina günleridir. Mina günleri
de geçtikten sonra artık kurban kesmek söz konusu olmaz. O günden sonra kesilen
olursa, bu kurban değil birer zebiha (yenilmek üzere kesilen hayvan) olur.
Çünkü bize ancak Mina günlerinde kurban kesmek emr olundu ve biz bunların
geçirilmemesi gerektiğini söyledik.
[1365] Çünkü bizim hıfz
ettiğimize göre Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İşte bu günler nüsük
(ibadet) günleridir."
İşte bu günlerin
hepsinde cemrelere taş atılır ve biz Müslümanları Nebi (s.a.v.)'ın Mina
günlerini yasakladığı şeylerden onların da uzak durduklarını, hac yapan
kimsenin bu günlerde umre yapmasının nehy edildiğini gördük. Çünkü hac yapan
bir kimse, henüz haccının geri kalan işlerini tamamlayacaktır.
Bir kimse, Nebi
(s.a.v.)'ın Nahr (kurban bayramı birinci günün) de kurban kesme sebebi ancak bu
kurban kesmenin en faziletlisi olduğundan dolayıdır. Ondan sonraki günlerde de
kurban kesilebilir. Çünkü Nebi (s.a.v.): "Bu günler kurban
günleridir" buyurmuştur. Müslümanlar da bizim söylediklerimizi kabul
ettiklerinden ötürü bu kimsenin üçüncü gününde ilk iki gün gibi olmasını ileri
sürmesi gerekmektedir.
Bizim geceleyin kurban
kesmeyi hoş görmeyişimiz, geceleyin hurma ağaçlarının meyvelerinin
koparılmasını hoş görmeyişimiz kabilindendir. Çünkü gece sükunet zamanıdır.
Gündüzün ise geçimi kazanmak için insanlar etrafa dağılırlar. Biz de ihtiyaç
duyan kimselerin kurban etlerinin dağıtımında hazır olmasını güzel görüyoruz.
Çünkü böylesi tasadduk veren için daha çok sevabı gerektirir. Tasaddukta
bulunan kimsenin, güzel ahlakın gereklerini yapmaktan başka bir çaresinin
olmadığını görme ihtimalini c.aha yükseltir. Çünkü o yoksulolan ve
olmayanlardan hazır bulunanlardan utanacağından ötürü mutlaka tasadduk yapar.
Bununla birlikte, kurban kesme işini üstlenecek kişi, gündüzün bunu daha kolay
yapabilir. Kendisini rahatsız edecek bir şey yapmaması ve kurbana her hangi bir
şekilde zarar verecek bir şey yapmaması için daha uygun bir zamandır.
Şehirlerde yaşayan ahali
bu hususta Mina'dakiler gibidir. Teşrik günlerinin sonuncusunun güneşi
battıktan sonra bir kimse kurban kesmeye kalkışırsa onun kurbanı olmaz.
Sonraki için tıkla:
BÜYÜK BAŞ BİR
KURBANLIK KAÇ KİŞİYE YETER?