AY HALİ KADININ VEDA
TAVAFINI YAPMAMASI
[1189] Bize Süfyan,
Abdurrahman b. el-Kasım'dan haber verdi. O babasından, o Aişe'den şöyle dediğini
rivayet etti: Safiye (r.anha) ifadadan sonra ay hali oldu. Ay hali olduğunu
Rasulullah (aav)'a söyledi, o da: "Bizi (yola çıkmaktan) alıkoyacak mı
yoksa?" buyurdu. Ben: Ey Allah'ın Rasulü o ifadadan sonra ay hali oldu,
dedim. Rasulullah (s.a.v.): "O halde alıkoymayacak."buyurdu.
[1190] Bize Malik,
Abdurrahman b. el-Kasım'dan haber verdi. O babasından, o Aişe'den rivayet
ettiğine göre: Huyey kızı Safiye (r.anha) ay hali oldu. Ben bunu Rasulullah
(s.a.v.)'a söyledim. O: "O bizi (yola çıkmaktan) alıkoyacak mı
yoksa?" buyurdu. Ben: Ama o if ada (tavafını) yapmıştı deyince o: "O
halde bizi alıkoymayacak." buyurdu.
[1191] Bize Süfyan,
Zühri'den haber verdi. O Urve'den, o Aişe (r.anha)'dan rivayet ettiğine göre,
Nahr (kurban bayramı birinci günü) Safiye ay hali oldu. Aişe, onun ay hali
olduğunu Nebi (s.a.v.)'a söyleyince: "Bizi alıkoyacak mı yoksa?"
buyurdu. Ben: O if ada (tavafını) yaptıktan sonra ay hali oldu deyince o:
"O halde o da yola çıkabilir." buyurdu.
[1192] Bize Malik, Hişam
b. Urve'den haber verdi. O babasından, O Nebi (s.a.v.)'ın zevcesi Aişe'den
rivayet ettiğine göre, Rasulullah (s.a.v.) Huyey kızı Safiye'den söz etti. O ay
hali oldu denilince, Rasulullah (s.a.v.): "Galiba bizi yola çıkmaktan
alıkoyacak." buyurdu. Yanındakiler: Ey Allah'ın Rasulu! İfada (tavafını)
yapmıştı dediler. Bu sefer: "O halde alıkoymayacak." buyurdu.
[1193] Bize Malik, Hişam
b. Urve'den haber verdi. Urve dedi ki: Bizler o husustan söz ederken Aişe dedi
ki: O halde insanlar eğer bunun kendilerine faydası olmayacaksa neden
kadınlarını önden gönderiyorlar ki? Eğer o dediği husus olsaydı. O takdirde
Mina'da ay hali 6.000 kadından daha fazlası olurdu.
[1194] Bize Said b.
Salim, İbn Cüreyc'den haber verdi. O el-Hasan b. Müslim'den, o Tavus'tan şöyle
dediğini rivayet etti: İbn Abbas ile beraberdim. Ona Zeyd b. Sabit dedi ki: Sen
ay hali bir kadının son işi Beyti tavaf etmek olmadan önce ayrılıp gitmesine
fetva veriyor musun? İbn Abbas: Evet dedi. Zeyd: Hayır böyle fetva verme, dedi.
Bu sefer İbn Abbas: Madem hayır dedin o zaman sen Ensardan filan kadına sor.
Acaba Rasulullah (s.a.v.), ona bu şekilde emir verdi mi diye, dedi. (Tavus)
dedi ki: Zeyd b. Sabit yanına gülerek döndü ve: Gördüğüm o ki sen ancak doğruyu
söylemiştin, diyordu.
[1195] Bize Süfyan, İbn
Ebu Huseyn'den şöyle dediğini haber verdi: İbn Abbas ve Zeyd b. Sabit, ay hali
kadın hakkında görüş ayrılığına düştüler. İbn Abbas, memleketine dönüp
gidebilir, dedi. Zeyd gidemez, dedi. Bu sefer İbn Abbas ona:
O halde, Ümm Süleyme ve
hanım arkadaşlarına sor dedi. (İbn Ebu Huseyn) dedi ki: Zeyd b. Sabit gitti.
Bir süre dönmedi. Sonra ona gülerek geldi ve: Dediğin gibidir, dedi.
[1196] Bize Malik, Ebu
Rical Muhammed b. Abdurrahman'dan haber verdi.
O annesi Abdurrahman kızı
Amre'den rivayet ettiğine göre, annesi kendisine şunu haber verdi: Nebi
(s.a.v.)'ın zevcesi Aişe (r.anha), hac yaptığı zaman beraberinde ay hali
olacaklarından çekindiği kadınlar da varsa, Nahr günü onları önden acele ederek
gönderir, onlar da ifada tavafı yaparlardı. Bundan sonra ay hali oldular mı
temizlenmelerini beklemez ve ay hali oldukları halde onlarla birlikte geri
dönerdi.
[1197] Bize Süfyan,
Eyyüb'den haber verdi. O Kasım b. Muhammed'den rivayet ettiğine göre, Aişe
(r.anha) kadınlara ay hali olmaları korkusuyla ifada (tavafı)nı acele ederek
yapmalarını emr ederdi.
[1198] Bize Süfyan, Amr
b. Dinar ve İbrahim b. Meysere'den haber verdi. O Tavus'tan şöyle dediğini
rivayet etti: İbn Ömer'in yanında oturdum. Onu şöyle derken dinledim: Herhangi
bir kimse, son işi Beyti (tavaf etmek) olmadıkça, geri dönmesin. Ona: Bu nasıl
böyle der ki? Arkadaşlarının işittiklerini o işitmedi mi? Sonra ertesi sene
onun yanında oturdum. Bu sefer onun şöyle dediğini dinledim: Dediklerine göre
(RasuluHah (s.a.v.), ay hali kadına (veda tavafı yapmadan) dönmesi için ruhsat
vermiştir.
Şafii dedi ki: İbn Ömer
-elbette Allah en iyi bilendir- veda (tavafı)nın emre dildiğini işitmiş olmakla
birlikte, ay hali kadına ruhsatı işitmemişti. Bundan dolayı bir sene sonra bunu
kabul etti. Esasen ona da umumi olarak bir şey dinleyene de o kanaati kabul
ettiğini söylemek yakışır. Bu sebeple ay hali olan hakkındaki ruhsat ona
ulaşınca o da bunu zikretti.
[1199] Bize haber
verildiğine göre, İbn Şihab dedi ki: Aişe, kadınlar için üç hususa açıklık
getirmiştir: Ay hali kadın Arafat vakfesinden sonra ifada tavafı yapıp sader
tavafı yapmadan önce ay hali olursa, bu ay hali kadın için sader (veda) tavafı
yoktur. Kadın kocasına helal olmasını sağlayan ziyaret tavafın yaptıktan sonra
ay hali olursa, veda tavafı yapmadan gidebilir. Bundan dolayı fidye de düşmez.
Eğer ayrılmadan önce temizlenecek olursa, tıpkı ay hali olmayan kadınlar
hakkında olduğu gibi ona da veda tavafı düşer.
Şayet temizlenmeden önce
Mekke'nin bütün evlerini çıkıp geri de bıraktıktan sonra temizlenirse, ona veda
tavafı düşmez. Eğer evler arasında iken temizlenirse, ona veda tavafı düşer.
Aynı şekilde temizlendiğini gördüğü halde, su bulamayacak olursa, namazIa
yükümlü olduğu gibi veda tavafını yapmakla da yükümlüdür.
Eğer kadın istihazalı
ise o vakit namaz kıldığı günlerde tavafını yapar. Eğer istihaza görmesi
başlamış ise biz ona: Ay halinin ve istihaza halinin miktarını bilinceye kadar
durur. Ayrıldığı gün onun temiz olduğu gün olduğunu öğrenirsek veda tavafını
yapmayı terk ettiğinden ötürü bir kurban kesmesi gerekir. Eğer o gün ay haline
denk gelen bir gün ise kurban kesme yükümlülüğü olmaz.
Sonraki için tıkla: