ŞAFİİ el-UMM

HAC

 

TAVAF NE ZAMAN YETERLİ OLUR, NE ZAMAN OLMAZ?

 

Şafii (Yüce Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Mescidin tamamı tavaf yeridir.

Buna göre her kim Mescid'de sikaye (Zemzem içme noktaları)'nın ve Zemzemin önünden yahut arkalarından ya da sonradan yapılmış ve Mescid'in her tarafım doldurmuş bulunan Mescid'deki sikayelerin arkasından tavaf etse, hatta tavaf eden kişi, bütün bunların arkasından tavaf ederse, onun tavafı onun için yeterlidir. Çünkü o, tavaf yapılan yerde tavaf etmiştir. Tavaf edenlerin çoğunun kendileri arasına tavaf eden ve namaz kılan insanlar girmektedir. Eğer Mescid'in dışına çıkıp arkasından tavaf edecek olursa onun Mescid'in dışında yapmış olduğu tavafın hiçbir kısmı muteber değildir. Çünkü o, tavaf edilen yerden başka bir yerdedir. Eğer bu tavafım onun için caiz görseydim, Harem'in dışında yahut Harem'in içinde olsun, yapacağı tavafım caiz kabul ederdim.

 

Eğer Beyt'i tersinden tavaf ederse bu tavafı sayılmaz. Ya da herhangi bir kimsenin böyle ters bir tavaf yapacağını da zannetmiyorum. Çünkü bilmiyorsa dahi onun yanında kendisine öğretecek bir kimse vardır. Üzerinde vacip tavaf bulunduğu halde ihramlı olarak Beyt'i tavaf eden kimse, bu vacip tavaf için, nafile ve üzerindeki bir adak tavafına niyet etmemişse, onun bu tavafı vacip tavafı olur. İşte hac ya da umre işlerinden yaptığı her bir işin durumu da budur. Çünkü hac ve umrede onun için geçerli olan bir işi nafile kastıyla başlayacak olursa, farz olacağına göre o zaman amellerinin birisinde bile bunun yeterli olması öncelikle söz konusudur.

 

Tavafının bir kısmını yaptıktan sonra onu tamamlamadan bayılırsa, geri kalan tavafı aklı başında olmayıp başkaları tarafından tavaf ettirilirse yahut delirir ya da ne olursa olsun, bir hal arız olursa yahut da aklı başında değilken ona tavafbaşlatılırsa o yedi tavafta (turda) aklı eriyor olmadığı sürece, bu onun için geçerli olmaz. Tıpkı namazın tamamında aklı başında değilse namazının geçerli olmayacağı gibi. Aklı başında iken tavaf yapıp tavafım tamamlamadan bayılır, bundan sonra ayılırsa, yeniden abdest alır, tavaf arasından ister kısa ister uzun bir süre geçmiş olsun fark etmez.

 

Bir deve yahut bir at üzerinde tavaf ederse, onun için geçerlidir. İnsanlar artık çoğalmış ve kendilerini taşıyacak kimseler tutar oldular. Bu ise kendisi ile beraber tavaf eden kimseler için bir deve ya da bir ata binmesinden daha külfetsizdir. Eğer ihramb bir kimse için, giymesi caiz olmayan bir elbise içinde, Beyti tavaf ederse, onun bu tavafı onun için yeterli olur. Fakat ihramb iken giymemesi gereken elbiseyi giyindiğinden ötürü, ona fidye düşer. Peçeli yahut burkab tavaf da (bayanlar için) böyledir.

 

Sonraki için tıkla:

 

ABDESTSİZ TAVAF HUSUSUNDAKİ GÖRÜŞ AYRILIĞI