ŞAFİİ el-UMM

HAC

 

HACDA (ŞART KOŞARAK) İSTİSNA YAPMAK

 

[1107] Şafii (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Bize Süfyan, Hişam b. Urve'den haber verdi. Onun babasından rivayet ettiğine göre, Rasulullah (s.a.v.), ez-Zübeyr'in kızı Dubaa'nın yanından geçti. Ona: "Hac etmek istiyor musun?" buyurdu. Rasulullah (s.a.v.)'a ben hastayım, deyince: "Hac et ve beni nerede alıkoyarsan ben de orada ihramdan çıkarım, diye şart koş." buyurdu.

 

[1108] Bize Süfyan, Hişam b. Urve'den haber verdi. O, babasının şöyle dediğini rivayet etti: Aişe bana: Hac ettiğin zaman istisna yapıyor musun, dedi? Ben ona: Ne diyeyim, dedim. O dedi ki: Allah'ım isteğim hac etmektir, maksadım budur. Eğer kolaylaştırırsan yaptığım hac olsun, beni herhangi bir sebeple alıkoyup engellersen o zaman umre olsun.

 

Şafii dedi ki: Urve'nin Nebi (s.a.v.)'dan istisna yapmaya dair rivayet ettiği hadis sabit olsa idi, onu bırakıp başka bir hadisi almazdım. Çünkü bana göre, Rasulullah (s.a.v.)'tan sabit olana muhalif kanaat belirtmek helal değildir. Bundaki delil ise, istisna yapan kimsenin düşman, hastalık, malının kaybolması, hesapta hata etme yahut da gevşek hareket etme gibi bir sebeple alıkonulan / muhsar olan istisna edilenden farklı olur. Şart koşup da düşman, hastalık malının kaybolması, gitmesi gereken yere ulaşamayacak kadar güçsüz düşmesi gibi bir sebeple alıkonulması halinde şart koşmuşsa, o takdirde alıkonulduğu yerde ihramdan çıkar. Herhangi bir hediye kurbanı veya ondan başka bir kefaret de söz konusu olmaz. Ülkesine geri döner ve üzerinde kaza yükümlülüğü olmaz. İslamın farz kıldığı haccı yapmamış olması hali müstesna, o takdirde, bu haccını yapar. Bunda delil şudur: Rasulullah (s.a.v.), eğer bir şart ile ilgili emir vermişse, mutlaka onun emrettiği gibi olmalıdır. Urve'nin, Aişe (r.anha)'dan rivayet ettiği hadis de mana itibari ile buna uygundur: Çünkü Aişe, şart koşmayı emr etmiştir. Onun şart koşma emrinin açıklaması da eğer hac etmekten alıkonulursa, umre olmasıdır. Bu da şöyle demesi ile olur: Herhangi bir engel beni hac etmekten alıkoyar ve ben Beyte ulaşabilecek bir yol bulursam, o umre olsun. Onun sözleri arasında: Ona bir kaza ve kefaret de düşmez, ibaresi de vardır. Allah en iyi bilendir.

 

Nebi (s.a.v.)'tan munkatı olarak geldiğinden ötürü, Urve'nin hadisini sabit kabul etmeyen kimsenin Aişe (r.anha)'ın hadisinde şunu delil gösterme ihtimali vardır. Çünkü o, eğer hac edebilirsen mesele yok, değilse o bir umre olsun. Yine o dedi ki: Ben onun ancak Beyte ulaşması suretiyle ihramdan çıkabileceği görüşünde olduğunu da delil gösteriyorum. Çünkü baştan beri ona Beyte ulaşmaksızın ihramdan bir şart ile çıkabileceğini emretmiş olsaydı, ona bu emri verirdi. Ayrıca bu kişi şart koşmak ile koşmamak arasında bir fark olmadığı kanaatindedir. Ayrıca umre yapmak sureti ile ihramdan çıkması halinde, onun haccın kazasını yapmakla yükümlü olduğu kanaatindedir. Nitekim Ömer b. el-Hattab'tan da böyle rivayet edilmiştir.

 

Görüldüğü kadarıyla, bu görüşü kabul eden kimse hakkında şu ihtimal söz konusudur: Bu kişiye karşı Aişe'nin muhalif kanaatte olduğu belirtilir. Çünkü o, böyle bir kimseye kaza yapmasını emr etmekte ve şart koşan ile koşmayan arasında fark gözetmemektedir. Bu durumda şart koşmanın bir anlamı olmaz. Bu ise, hakkında yüce Allah'tan istiharede bulunarak bana hayırlı olanı göstermesini dilediğim hususlardan birisi gibidir. Eğer bir kimse, Aişe'nin farklı kanaatini soyutlayıp haccı kaçıran kişi hakkında Ömer (r.a.)'ın: Tavaf eder, say yapar, tıraş olur ya da saçlarını kısaltır ve kurbanlık keser, kanaatini kabul eder. Ama kimi arkadaşlarımız ise, şartın batıl olduğu kanaatindedirler. Lakin bunu batıl olduğu kanaatini ortaya atarken bildiğim kadarı ile üstün bir delile de dayanmamaktadır.

 

[1109] Bize Malik, İbn Şihab'dan haber verdiğine göre, ona hac hususunda istisnaya dair soru sormuş o da bunu kabul etmemiştir.

 

İstisnayı batıl kabul eden kimse, onunla am el ederek hac yahut um re ihramından çıkar, kadınlara yaklaşır, hoş koku sürünür ve avlanırsa, bu ibadetinin fasid olduğu değerlendirir. Ayrıca, yaptığından ötürü kefarette bulunması gerektiğini ve tekrar Beyti tavaf edinceye kadar ihrama girmesini, sonra da eğer hac için ihrama girmişse, bir haccı, eğer umre için ihrama girmişse, bir umreyi kaza etmesini söyler.

 

Sonraki için tıkla:

 

DÜŞMAN SEBEBİ İLE ALIKONMAK / İHSAR