ŞAFİİ el-UMM

HAC

 

UMRE HANGİ VAKİTLERDE CAİZDİR?

 

Şafii (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Kişi Arefe günü, Mina günleri ve senenin diğer günlerinde, -şayet hac görevini ifa etmiyor ise ve hacca yetişmeyi de ummuyor ise-, senenin tamamında umre için ihrama girmesi caizdir. Eğer hacca yetişeceğini umuyor ise, onun umresiz olarak yalnız hac için ihrama girmesini ya da umre ile birlikte hac için ihrama girmesini mustehab görürüm. Eğer böyle yapmayıp umre yaparsa, umre olarak caizdir ve İslam ('ın vacip) umresinin yerine geçer. Adakta bulunduğu için kendisine vacip kılmış yahut da iyilik olsun diye vacip kılmış ya da başkası adına umre yapıyor ise, umre olarak da geçerli olur.

 

Şafii dedi ki: Birisi:

- Hac günlerinde umre olması nasıl caiz olur, diyecek olsa şöyle denilir:

- Rasulullah (s.a.v.), Aişe'ye verdiği emir üzerine o da umreye niyet etmiş iken

hac için de niyet etmiş oldu. Böylelikle hem hac hem umre yapan birisi olarak Arafat'a ve Mina'ya gitti. Halbuki umre için daha önceden ihrama girmiş bulunuyordu.

 

[994] Ömer b. el Hattab (r.a.) da Hebbar b. el-Esved ile Ebu Eyyüp el-Ensari'ye (kurban bayramının birinci günü olan) Nahr gününde -hac için ihrama girmiş iken - tavaf edip say yapmasını sonra da saçlarını tıraş ettirip yahut kısaltarak ihramdan çıkmasını emretmişti. Bu ise, hacca yetişmemiş ise umre yapmış demektir. Çünkü hürmeti en büyük günde en uygun olan yüce Allah için o günde ibadet etmesidir.

 

Şafii (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Bir kimsenin Arefe gününde de Mina gecelerinde de umre yapılmasını yasaklamasının açıklanabilir bir tarafı yoktur. Kişinin, hac yapan kişi olması hali müstesna. Bu durumda hac yapıyorken ona umreyi katmaz. Haccın bütün işlerini bitirmeden, umre yapamaz. Çünkü böyle bir kimse, Mina'da hac yapan kimsenin yapması gereken Cemrelere taş atıp Mina'da kalması gerekir. Ziyaret tavafının yapmış olup olmaması arasında fark yoktur. Şayet haccın ihramından henüz çıkmamışken yahut da haccın ihramından çıkmış olmakla birlikte, henüz haccın amellerinden herhangi birisini yapmakta iken umre yapmaya kalkışırsa, umresi olmaz fakat üzerine fidye de düşmez. Çünkü o, umre için ihrama girmemesi gereken bir vakitte, ihrama girmeye kalkışmış olur.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona ve Allah ondan razı olsun) dedi ki: Umre senenin tamamında yapılabilir, bu sebeple bir kimsenin bir sene içinde defalarca umre yapmasında bir sakınca yoktur. Gerek Mekkelilerden gerek diğer ilim adamlarının bulunduğu şehir alimlerinden genellikle kabul edilen görüş budur. Şu kadar var ki; Hicazlılardan birisi bir yıl içerisinde bir defadan fazla umre yapmayı mekruh görmüştür.

 

Umre, her ayda yapılıyor ise de ancak muayyen bir ayda yapılması uygun olan hacca benzememektedir. Eğer kişi, muayyen vakitte hacca yetişmeyecek olursa, onu gelecek seneye kadar kaçırmış olur. Bu sebeple umrenin hacca kıyas edilmesi -bütün bu hususlarda ondan farklı iken- caiz değildir. Birisi:

- Senin bu söylediklerinin delili nedir, derse ona şöyle denilir:

- Aişe (r.anha) beraberinde hediyelik kurbanı götürmemiş olanlardandı. Aynı

şekilde Nebi (s.a.v.)'ın hac için yaptıkları, ihram niyetlerini umre olarak değiştirmeye dair emir verdiği kimseler arasında idi. Aişe (r.anha), ay hali olunca ay hali sebebi ile tavaf yapamadı. Rasulullah (s.a.v.), ona hac niyeti ile ihrama girmesini emretti, bunun üzerine o, kıran haccı yapmış oldu. Onun umresi ise Zülhicce ayında gerçekleşti. Sonra Nebi (s.a.v.)'den kendisine umre yaptırmasını istedi. O da Zülhicce ayında ona umre yaptırdı. Böylelikle Aişe (r.anha), aynı ayda iki umre yapmış oldu. Nebi (s.a.v.), bir ayda iki umreyi emretmiş iken bir kimse nasıl olur da kalkıp umrenin bir yılda ancak bir defa yapılabileceğini ileri sürebilir.

 

[995] Bize İbn Uyeyne, İbn Ebu'l-Huseyn'den haber verdi. O, Enes b. Malik'in çocuklarından birisinden şöyle dediğini rivayet etti: Mekke'de Enes b. Malik ile birlikte idik. Saçları biraz uzadı mı çıkıp um re yapardı.

 

[996] Bize İbn Uyeyne, İbn Ebu Necih'ten haber verdi. O Mücahid'den, o Ali b. Ebu Talib'in (r.a.) şöyle dediğini rivayet etti: Her ayda bir um re vardır.

 

[997] Bize Süfyan, Yahya b. Said'den, o İbn Müseyyeb'den, Aişe (r.anha) bir senede iki umre yapardı. Birini Zülhuleyfe'de, diğerini de Cuhfe'de ihrama girerek yapardı.

 

[998] Bize Süfyan, Sadaka b. Yesar'dan haber verdi. O, el-Kasım b. Muhammed'den şunu rivayet etti: Müminlerin annesi, Nebi (s.a.v.)'in zevcesi Aişe (r.anha), bir yılda iki defa umre yaptı. Sadaka dedi ki: Ben: Kimse onun böyle yapmasını ayıpladı mı dedim. O: Sübhanallah, müminlerin annesinden söz ediyorum, dedi. Ben de utandım.

 

[999] Bize Enes b. Iyaz, Musa b. Ukbe'den haber verdi. O, Nafi'den şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Ömer, İbn ez-Zübeyr zamanında yıllarca her yılda iki umre yapmıştır.

 

[1000] Bize Abdulvahhab b. Abdulmecid, Habib b. el - Muallim'den şöyle dediğini haber verdi: Ataya her ay umre yapmaya dair soru soruldu. (Yapılabilir mi diye) O: Evet, dedi.

 

Şafii (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Nebi (s.a.v.)'ın emri ile Aişe (r.anha)'ın ve ondan başkalarının Zülhicce ayında yaptıkları umre -onun aynı zamanda hac aylarında umre yaptığına dair bu anlattıklarım umrenin - hac zamanında olsun başka zamanlar da olsun, caiz olduğuna dair bir açıklamadır. Bir ayda, Nebi (s.a.v.)'ın emri ile iki defa umre yapmak caiz olduğuna göre, senede ancak bir defa yapılabilen hacdan mana itibari ile farklılık arz etmiş ve bir kişi dileyecek olursa, her ay umre yapabilir, demektir. Şu kadar var ki, o umrenin dışında bir hac yahut umre için ihrama girmiş ise, o ihramının amelini tamamlamadan önce onun üzerine başka bir ihram ile yapacak ameli ekleyemez.

Şafii (Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Bir kimse umre için ihrama girse, Beyti tavaf etmeye başlamamış olduğu sürece, umre üzerine hac niyetini de ekleyebilir. Ancak tavafa başlamış ise, artık onun üzerine hac niyetini ekleyemez. Böyle bir şey yapacak olsa, haccı yapma yükümlülüğü olmaz. Çünkü umrenin işleri üzerine haccı ilave imkanına sahip olmadığı bir vakitte umrenin işlerini bitirmek için çalışmaktadır.

 

Eğer ihrama hac niyeti ile girmiş ise, ona um re niyetini de katamaz. Eğer böyle bir şey yapacak olursa, umre niyeti ile ihrama girmiş olmaz ve üzerine fidye de düşmez.

Dedi ki: Hac etmemiş bir kimse, senenin tamamında um re yapar. Ama Hac eden bir kimse haccın işlerini tamamlayıncaya kadar hac üzerine umre niyetini getirmez. Haccın işleri(nin yapılacağı son gün), eğer teşrik günlerinin sonuna kadar kalmış ise, teşrik günlerinin sonuncusudur. Şayet (Mina'dan) birinci ayrılışta ayrılmış olursa ve o gün umre için ihrama girerse, umreyi yerine getirmesi gerekir. Çünkü onun hacca dair yapması gereken bir ameli kalmamıştır. Bununla birlikte onu sonraya bırakmasını daha çok severim. Şayet birinci ayrılış gününde umre için ihrama girse, fakat ayrılmasa bu ihrama giriş batıl olur. Çünkü o, henüz haccın amellerinden bir ameli yapmak durumundadır. O amelinden ancak onu tamamlayıp çıktıktan sonra çıkmış olabilir.

 

Dedi ki: Hicazlılardan birisi bize muhalefet ederek dedi(dese) ki: - Bir senede ancak bir defa umre yapabilir. (Şafii);

- Bu ise Rasulullah (s.a.v.)'ın sünnetine muhaliftir. Çünkü o(Rasulullah), Aişe (r.anha)'ya aynı yılın aynı ayında iki defa umre yaptırmıştır. Bu bizzat Aişe (r.anha)'ın fiili uygulamasına da Ali b. Ebu Talib'in, İbn Ömer'in (r.anhum)'ın ve genel olarak diğer insanların uygulamalarına da muhaliftir. Böyle diyenin görüşünün asıl dayanağı eğer öyle bir görüşe sahipse şudur: Umre, senenin tamamında yapılabilir. Peki, senede ancak belli bir günde yapılabilen hacca, umreyi nasıl kıyaslayabilir ve umre için aylar arasından hangi vakti tespit etmiştir. Eğer: Ne zaman isterse, derse, peki o halde neden dilediği her vakitte defalarca umre yapamasın? Umumi olarak alimlerin görüşü bizim dediğimize uygundur.

 

Sonraki için tıkla:

 

İKİ HAC YAHUT İKİ UMRE İÇİN İHRAMA GİREN KİMSE