CUMA'NIN FARZ OLUŞU
Bize Rebi' b. Süleyman,
Muhammed b. İdris eş-ŞafiI'nin şöyle dediğini rivayet etti: Yüce Allah şöyle
buyurmuştur: "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman,
hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin
için daha hayırlıdır." (Cuma,9)
Başka bir ayette de
şöyle buyurmuştur: "Şahitlik edene ve şahitlik edilene andolsun."
(Buruc, 3)
İmam ŞafiI (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize İbrahim b. Muhammed, ona Safvan b. Süleym, ona Nafi b.
Cübeyr ve Ata b. Yesar, Hz. Peygamber (s.a.v)'den şöyle rivayet etti:
"Şahitlik eden"den maksat Cuma günü, "şahitlik edilen"den
maksat da Arefe günüdür. " Tahric: Beyhaki,
el-Mar/fe, K. Cuma, 6266.
Bize Rebi'anlattı; o,
İmam Şafii'den duymuş, ona da İbrahim b. Muhammed aktarmış; o, Şerik b.
Abdullah b. Ebu Nemir'den dinlemiş, o da Ata b. Yesar'dan Resulullah (s.a.v)'in
bunun aynısı olan bir hadisini rivayet etmiştir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Yukarıdaki hadisin aynısını bize İbrahim b. Muhammed, ona
Abdurrahman b. Harmele, ona Said b. Müseyyeb, Resulullah (s.a.v)'den rivayet
etti. Tahric: Beyhaki, el-Marife, K. Cuma, 6267.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Allah'ın Kitabı, Cuma namazının farz olduğuna delalet ettiği
gibi Sünnet de delalet etmektedir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize İbn Uyeyne, İbn Tavus'tan; o, babasından, o da Ebu
Hureyre'den rivayet etmiştir ki Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Biz
sondakileriz ve biz öne geçenleriz. Şu kadarı var ki onlara bizden önce kitap
verildi, bize de onlardan sonra. Bu gün (Cuma) onların, hakkında ihtilafa
düştükleri bir gündür. Allah bize o günü gösterdi. İnsanlar bu gün itibarıyla
bize tabidirler. Yahudilerin günü yarındır (Cumartes6, hıristiyanların günü de
ertesi gündür (pazar). " Tahric: Buhari, K.
Cuma, 896.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da
Ebu Hureyre, aynısını rivayet etmiştir. Ancak bu rivayette "Şu kadan var
ki (beyde)" ifadesi yerine "doğrusu (..u4 baide) ifadesi
geçmektedir."
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize İbrahim b. Muhammed, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu
Seleme, ona Ebu Hureyre rivayet etti ki, Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Biz, kıyamet günü öne geçen sondakileriz. Ancak onlara bizden önce kitap
verildi, bize (kitap) onlardan sonra verildi. Sonra bu gün, onlara da farz
kılındı (Cuma günü) ama onlar bu gün hakkında ihtilafa düştüler. Allah bize onu
gösterdi. Bu yüzden bugün itibarıyla insanlar Cumartesi ve Pazar gününü kutsal
bilmek suretiyle bizden sonra gelirler. " Tahric:
Şafii, Müsned, 406.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Kur'an-ı Kerim ve onun ardından da sünnet, Cuma'nın farz
olduğuna delalet etmektedir. Cuma gününün Perşembe ile Cumartesi günlerinin
ortasındaki gün olduğuna ilişkin bilgi, toplumların Peygamber (s.a.v.)'den
öğrenerek kuşaktan kuşağa aktardıklan bir bilgidir. Yani Peygamberimizden
sonraki topluluk, kendilerinden sonra gelen topluluğa bu bilgiyi
aktarmışlardır. Öğlen namazının dört rekftt ve akşam namazının üç rekftt
olduğunu aktardıklan gibi ... Araplar İslam'dan önce Cuma gününe
"Arube" (Araplık günü) adını veriyorlardı. Şair şöyle der:
"Canım feda olsun topluluklara ki karıştırdılar Arube günü Ziyafetinde
yiyecekleri yiyeceklere. " Tahric:
Kutanne,Divan,80.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize İbrahim b. Muhammed, ona Seleme b. Abdullah el-Hıtmi,
ona Muhammed b. Ka'b el-Kurazi rivayet etti ki, Benu Vail kabilesinden bir
adamın şöyle dediğini duymuş: Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Cuma
namazı kadın, çocuk ve köle dışındaki her Müslümana farzdır. " Tahric: Beyhaki, el-Marife, 6284.
İmam Şafil (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Cuma namazının kılınmasının gerekli olduğu bir beldede mukim
olan, akıl baliğ, hür ve mazeretsiz herkese Cuma namazını kılmak farzdır.
İmam Şafil (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Cuma namazının kılınmamasını gerektiren mazeretten maksat,
Cuma'ya katılmaya imkan vermeyen, gitmesi durumunda gittikçe artacak veya
ağrıları dayanılmaz düzeye varacak hastalık, sultanın (yöneticinin) engellemesi
yahut kişinin engelin üstesinden gelecek güce sahip olamaması, bakmakla yükümlü
olduğu bazı akrabaların veya hısımların yahut sevdiği bir kimsenin ölmesi yahut
insanların ücretlerinin hesabını tutan kimse olması gibi durumlardır. Böyle bir
kimse Cumanamazını terk edebilir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir adamın çocuğu veya babası hastalanırsa ve ölmek üzere
olduğunu da düşünürse, bu yüzden Cuma'ya gitmesi durumunda ölmesinden korkarsa
Cuma namazını terk etmesinin bir sakıncası yoktur. Aynı şekilde böyle bir durum
söz konusu olmamakla birlikte çalınabilecek durumdaki bir malı varsa ve bu malı
onun adına koruyacak bir kayyum yoksa yahut kayyum olmakla beraber Cuma namazı
vaktinde işi varsa, bu kimsenin Cuma namazını terk etmesinde bir sakınca
yoktur.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Ebu Necih, ona İsmail b.
Abdurrahman b. Ebu Zi'b şöyle rivayet etti: İbn Ömer, Cuma namazına gitmek için
hazırlanıyordu ki ölmek üzere olan Said b. Zeyd b. Amr Nufeyl'i ziyaret etmeye
çağrıldı. İbn Ömer hemen onu ziyaret etmeye gitti ve Cuma namazını terk etti.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir kişi, sel baskınına uğrarsa veya evinde yangın çıkarsa
yahut evine hırsız girerse ve Cuma'ya gitmemesi durumunda bunlan savabileceğini
düşünüyorsa yahut yitirdiği bir şeyi bulacağına inanıyorsa o kişinin -bu
yüzden- Cuma namazını terk etmesinin sakıncası yoktur. Yine çocuğu yahut sahip
olduğu bir kölesi veya hayvanı ya da başka bir malı kaybolmuşsa ve Cuma
namazına gitmemesi durumunda bunlan bulmayı umuyorsa Cuma namazına
gitmeyebilir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir adam Cuma namazına gitmek üzere dışan çıktığında
sultanın (yöneticinin) haksız yere kendisini hapse atacağından korkuyorsa, bu
adam Cuma namazına gitmeyebilir.
Şayet sultan bu kimseyi
bir Müslümanın kanına karşılık veya bir şer'i haddi uygulamak için hapsediyorsa
bu kimse Cuma namazına gitmemezlik edemediği gibi Cuma dışında da hakkın
sahibinden kaçamaz. Ancak had cezasını af ile; kısas cezasını da sulh ile
savmayı umuyorsa başka ... Böyle bir kimsenin bu imkana kavuşmasını umuyorum.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Eğer bir kimse eli darda olduğu için ödeyemediği bir borçtan
dolayı Cuma namazından geri kalıyorsa, bunu yapabilir. Ama borcunu ödeyecek
durumda ise hapse atılmak korkusuyla Cuma namazına gitmemezlik edemez.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir kimse yolculuğa çıkacaksa ben bu kimsenin Cuma günü
fecirden sonra yola çıkmasını yeğlemem. Ama fecirden önce yola çıkabilir, böylece
Cumayı terk edebilir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir kimse yolcu ise ve bir yerde topl'am dört gün kalmışsa
[Şafii mezhebinde seferilik üç gündür] mukim hükmündedir. Ama o yerde toplam
dört gün kalmamışsa bana göre yolculuğa çıkması durumunda Cuma namazından geri
kalmış sayılmaz, bu kimse Cuma namazına katılmadan yolculuğa devam edebilir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize, Süfyan b. Uyeyne, Esved b. Kays'tan; o da babasından
şöyle rivayet etti: Ömer (r.a), üzerinde yolculuk belirtileri görülen bir
adamın "Eğer bugün Cuma olmasaydı yolculuğa çıkacaktım." dediğini
duydu. Bunun üzerine Ömer, adama şöyle dedi: "Yolculuğa çık. Cuma,
yolculuğa çıkmana engel değildir."
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Yolcu olan bir kimse bir yerde toplam dört gün kalmadığı
sürece Cuma namazı için bir beldeden geçmek zorunda değildir. Eğer bir beldede
dört gün kalmışsa Cuma namazını kılması gerekir. Cuma namazı bu şekilde ona
farz olduktan sonra da fecirden sonra yola çıkması doğru olmaz ve Cuma namazım
kıldıktan sonra yola çıkar.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Akıl baliğ olmayanlara, kadınlara ve kölelere Cuma namazı
farz değildir. Kölelere sahiplerinin izin vermeleri durumunda Cuma namazını
kılmalanm yeğlerim. Yaşlı kadınlara ve gilmana / hizmetçiye izin verilmesi
durumunda da Cuma namazını kılmalarını uygun görürüm. Onların bir şekilde Cuma
namazını terk etmeye zorlanmalarına dair bir delil bilmiyorum.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bu hususta özgürlüğüne karşılık bir bedel ödemek üzere
sözleşme yapılmış (mukatebe) köleler, başkalan tarafından işleri tedbir
edilenler, ticaret yapmaya izin verilenler ve sair köleler arasında bir fark
yoktur.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir köle kısmen azat edilse ve kendi haline bırakıldığı gün
de Cuma günü olsa, ona Cuma namazını terk etme ruhsatım vermem. Ama terk etse,
özgür bir kimsenin Cuma namazım kılmaya zorlanması gibi onun da zorlanmasını
öngörmem. Çünkü Cuma namazı her durumda hür olan kimselere farzdır. Hür bir
kimse de ancak mazereti varsa Cuma namazını terk edebilir. Çünkü devam eden
kölelik durumundan dolayı bu kimsenin başına öyle haller gelir ki bu şartlarda
onun için Cuma namazına gitmek gerekli olmaz.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: "Hapsedilme korkusu veya başka bir özürden dolayı Cuma
namazım kılmalan gerekmez." dediğim özgür kimseler, kadınlar, akıl baliğ
olmayanlar ve köleler Cuma namazına şahit olduklan zaman iki rekat kılarlar.
Şayet son rekata yetişirlerse ikinci rekatı tamamlarlar. Bu kimselerin
kıldıklan Cuma namazı geçerli olur.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Cuma namazı kılmalan gerekmez denilen kimseler, -Allah en
doğrusunu bilir- Cuma namazını terk etmeye zorlanmazlar. Mesela binek ve
yiyecek bulamayan yoksul bir kimsenin meşakkatli bir şekilde yaya yürümeye
katlanarak ve yolda çalışarak veya dilenerek hacca gitmesi durumunda haccının
geçerli olması gibi ... Ya da çok yaşlı olduğu için binek sırtında duramayan,
bu yüzden hayvanın sırtına bağlanarak durması sağlanmak suretiyle hacca giden
kimsenin haccının geçerli olması gibi ... Yine bir kimsenin yolcu veya hasta
olduğu için orucu terk etme hususunda mazur olduğu halde oruç tutması durumunda
orucunun geçerli olması gibi ... Bunların hiçbiri için işlediği amelin sevabı
yazılmaz diye bir şey söz konusu değildir. Bu gibi kimseler söz konusu ameli
terk etmeye zorlanmadıklan gibi buna / bu ameli işlemeye ehil de olurlar.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir mazeretten dolayı Cuma namazını terk etme ruhsatına
sahip özgür kimselerin, kadınların, akıl baliğ olmayanların ve kölelerin, imam
Cuma namazını tamamlamadan öğlen namazını kılmalarını uygun görmem. Yine imamın
Cuma namazını tamamlamasını beklemeyi tercih etmesini de yeğlemem. Çünkü böyle
bir kimsenin Cuma namazını kılma imkanı, gücü belirebilir ve Cuma namazını
kılması kendisi için daha hayırlı olur. Yine imamın, Cuma namazını
tamamladıktan sonra bulunduklan yerde öğlen namazını cemaatle kılmalarını da
mekruh görmem, yeter ki amaçlan Cuma'yı kıldıran imamla namaz kılmaktan
kaçınmak olmasın.
İmam Şafiı (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Eğer öğlen namazını cemaatle veya ferdı olarak zeval
vaktinden sonra, ama imamın Cuma namazını tamamlamasından önce kılarlarsa
namazlarını iade etmeleri gerekmez. Çünkü Cuma namazını terk etme hususunda
mazeretleri vardır.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bu kimseler öğlen namazını cemaatle veya ferdı olarak
kıldıktan sonra Cuma namazına yetişir ve imamla birlikte Cuma namazını da
kılarlarsa bu onlar için nafile yerine geçer.
İmam ŞafiI (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Cuma namazını kılması farz olan ve Cuma namazını terk etme
hususunda da bir mazereti olmayan kimse Cuma namazını ancak imamla kılabilir.
Eğer Cuma namazım zeval vaktinden sonra ve imamın namazı tamamlamasından önce
kılarsa bu namazı geçerli olmaz. İmam Cuma namazım tamamladıktan sonra bu
kimsenin namazım öğlen namazı olarak dört rekat kılması gerekir. çünkü öğlen
namazım o sırada kılmaması ve Cuma namazını kılması gerekiyordu. Kaçırdığı için
de bir bakıma kaza olarak öğlen namazını kılması gerekir. Bu açıdan namazı
vakti geçinceye kadar kılmayan ve onu sonradan kaza eden ve cemederek kılan
kimse gibidir. Bu kimsenin namazı cemetmesini mekruh saymam, yeter ki Cuma
namazını küçümsemek veya (meşru) imamların arkasında namaz kılmaktan kaçınmak
gibi bir niyetten kaynaklanmasın.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Hapishane amirleri, zanaatkar köleler namazlan
cemedebilirler. Cemi açıkça ilan etmelerindense gizli yapmalanm yeğlerim. Çünkü
bazılan imamların arkasında namaz kılmaktan kaçındıklan için namazlan
cemettiklerini sanabilir.
Sonraki için tıkla:
BiR BELDE DE CUMA
NAMAZININ KILINMASI İÇİN KAÇ KİŞİNİN BULUNMASI GEREKİR