İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 161.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

VEZİR EBU UBEYDULLAH'IN DURUMUNUN SARSILMASI

 

Bu yıl Mehdi'nin veziri Ebu Ubeydullah'ın durumu bozuldu. O'nun :\ilansur döneminde Mehdi ile olan ilişkisini Mehdi ile beraber Horasan'a gidişini yukarıda anlatmıştık. Fadl b. Rabi'in anlattığına göre, mevali grubu Mehdi'nin huzurunda vezir Ubeydullah'a alenen hakarette bulunup sövüyorlar, ayrıca Mehdi' yi O'na karşı kışkırtıyorlardı. Ebu Ubeydullah'ın kendi faaliyetlerini bildirmek üzere Mansur'a gönderdiği mektupları bizzat Mansur alır ve bunları Rabi'a verirdi. Mansur da Mehdi'ye mektuplar gönderir ve kendisine Ebü Ubeydullah'a iyi davranmasını ve O'nun hakkında konuşmamasını söylerdi.

 

Rabi', Mansur'un öldüğü yılO'nunla beraber hac yolculuğuna çıkmış ve yukarıda anlattığımız üzere Mehdi'ye bey'at hususunda mühim rol oynamıştı, ancak Bağdat'a döndüğünde Mehdi'nin huzuruna çıkmadan ve kendi ailesine uğramadan doğru vezir Ebü Ubeydullah'a gitmişti. Hatta Rabi'in oğlu Fadl, babasına: ''Müminlerin Emiri'ne ve kendi evine uğramadan vezir Ebü Ubeydullah'ın yanına gitmen olacak şey mi?'' demiş bunun üzerine babası şu karşılığı vermişti: Ebü Ubeydullah Mehdi'nin yakın adamıdır. Bizim O'na daha önceleri yapmış olduğumuz muameleden farklı bir muamele ve davranışta bulunmamız gerekir. Ayrıca kendisine yapmış olduğumuz yardımlarımızı da anmamamız icap eder.''

 

Nihayet Rabi' akşam vaktinden itibaren yatsı namazı kılınıncaya kadar kapıda bekledi.

 

Daha sonra kendisine izin verildi ve içeri girdi, ancak uzanmış bir vaziyette bulunan Ebü Ubeydullah ayağa kalkmadığı gibi oturuş vaziyetine de geçmedi, üstelik dönüp yüzüne bile bakmadı. Bu arada Rabi' bey' at meselesindeki oynadığı rolü anlatmak istedi ise de Ebü Ubeydullah: "Ne yaptığınızı biliyorum." diyerek sözünü kesti, öfkesinden göğsü daralan Rabi' dışarı çıkınca oğlu Fadl kendisine şunları söyledi: "Bu adamın sana yaptığı hakaret son safhaya vardı. Aslında ilk önce O'nun yanına gelmemeliydin; madem ki geldin, bekletildiğini görünce geri dönmeliydin, içeri girip de sana saygısızlık yaparak ayağa kalkmadığını görünce de derhal oradan çıkmalıydın." Bunun üzerine Rabi' oğlu Fadl'a şu karşılığı verdi: "Sen bana ahmakça: ''Yanına gitmemeliydin; madem ki gittin, izin verilmediğini görünce geri dönmeliydin; huzuruna girdiğin zaman ayağa kalkmadığını görünce de derhal dışarı çıkmalıydın.'' diyorsun. Ben doğru olanı yaptım. Allah'a yemin ederim ki, makamım bahasına da olsa O'nun korktuğunu başına getirmek için malımı, vanını yoğumu harcayacağım."

 

Artık vezir Ebu Ubeydullah'ın peşine düşen Rabi' fırsat kollamağa başladı. Ne var ki Ebü Ubeydullah din ve görevleri hususunda çok ihtiyatlı davramyor ve Rabi' O'nun aleyhinde her hangi bir açık yakalayamıyordu. Bu defa oğlu Muhammed kanalıyla açığını çıkarmağa çalıştı. Hatta devamlı surette hile ve aldatmacaya başvurarak, vezirin oğlu Muhammed'i zındıklık ve kencE haremlerinden birisiyle ilişki içerisinde bulunmakla itham etti. Neticede Muhammed hakkında yapılan bu töhmetler Mehdi'yi inandıracak hale getirince babası Ebü Ubeydullah'ın yanından çıkararak oğlu Muhammed'in huzuruna getirilmesini emretti, gelen Muhammed'e: "Oku bakalım." dedi. Muhammed doğru dürüst bir şey okuyamayınca bu defa babası Ebü Ubeydullah'a: "Sen oğlunun Kur'an'ı ezberlemekte olduğunu bana bildirmemiş miydin?" dedi. Bunun üzerine babası: "Öyle ama yıllardır benden ayrı kalıyor, unutmuş olabilir." ce\-abını verdi. Mehdi'nin: "Kalk, oğlunu kurban et." demesi üzerine öldürmek içir. ayağa kalktı, fakat ayağı kayan vezir Ebü Ubeydullah yere düştü ve yığılıp kaldı. Bunun üzerine Abbas b. Muhammed, Mehdi'ye şöyle dedi: "Uygun görürseniz bu yaşlı adamı (Ebu Ubeydullah'ı) bağışlayın." Ardından Mehdi'nin emriyle Muhammed'in boynu vurduruldu. Sonra da Rabi' Mehdi'ye: "Ey Müminlerin Emiri, oğlunu öldürdüğün adama nasıl güvenebilirsin? Hiç bu olacak şey mi?dedi, İşte bu hadiseden sonra Mehdi vezir Ebü Ubeydullah'tan çekinmeğe başladı ve nihayet vezirin başına gelenler bu hadiseden sonra oldu.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

es-SIKLEBİ'NİN ENDÜLÜS'E GEÇMESİ ve ORADA ÖLDÜRÜLMESİ