İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
HİCRETİN
YÜZ ELLİ BİRİNCİ YILI OLAYLARI (M. 768)
ÖMER b.
HAFS'IN SİND VALİLİĞİ'NDEN AZLEDİLİP YERİNE HİŞAM b. AMR'IN TAYİN EDİLMESİ
Bu
yıl Kürk (veya Türk) kavmi Cüdde'yi istila etti.
Bu
yıl Mansur, ''Hezarmerd'' diye meşhur olan Ömer b. Hafs b. Osman b. Kabisa b.
Ebi Sufre'yi Sind Valiliği'nden azledip yerine Hişam b. Amr etTağlibl'yi tayin
etti, Ömer b. Hafs'i de İfrikiyye Amili yaptı.
Ömer
b. Hafs'ın Sind Valiliği'nden azledilmesinin sebebi şuydu:
Abdullah
b. Hasan'ın oğulları Muhammed ve İbrahim isyan ettiklerinde Ömer Sind
Valisi'ydi. Muhammed ''Eşter'' lakabıyla meşhur olan oğlu Abdullah'ı soylu
atlar satın almak için Basra'ya gönderdi, bu atlarla Sind'deki Ömer b. Hafs'ın
yanına gideceklerdi. Ömer Şii idi ve Mansur'un kumandanı olmasına rağmen
Muhammed'e bey'at edenlerdendi. Sind'e deniz yoluyla gittiler. Ömer atlarını
getirmelerini istedi, "Biz sana attan daha kıymetli, dünyan ve ahiretin
için daha hayırlı bir şey getirdik. Ülkenden ayrılıncaya kadar ya bizi kabul
etmek veya bizi gizleyip zarar gelmesini önlemek suretiyle eman ver."
dediler. Bunun üzerine onlara eman verdi.
Onların
ve babası tarafından yanına gönderilen Abdullah b. Muhammed b. Abdullah'ın
durumu kendisine anlatıldı. Onlara: "Hoş geldiniz." dedi ve Eşter'i
gizli olarak yanına alıkoydu, ülkenin ileri gelenlerini, kumandanlarını ve aile
fertlerini O'na bey'at etmeğe davet etti. Kabul ettiler, bunun üzerine beyaz
sancaklar çekildi, hutbe okunurken giymesi için de perşembe gününden beyaz
elbiseler hazırlandı. Ömer b. Hafs'ın hanımı binekli bir haberci göndererek
Muhammed b. Abdullah'ın öldürüldüğünü bildirdi. Haberci Eşter'in yanına girdi,
haberi O'na ulaştırdı ve baş sağlığı diledi. Ester: "Durumum meydana
çıktı, canım senin boynunda." dedi. Ömer de: "Bir fıkrim var; burada
zengin, sözü geçen bir Sind Hükümdarı var, çok güçlü birisi, Resulullah'a
(-sav-) karşı da çok büyük saygısı var ve sözüne bağlıdır. O'na haber
gönderirim, aranızda bir anlaşma yaparız, seni O'nun yanına gönderirim, orada
rahatsız edilmezsin." dedi. Öyle yaptı ve Eşter'i O'na gönderdi. Hükümdar
Eşter'e izzet ve ikramda bulundu. Zeydiler gizlice O'nun yanında toplandılar,
bunlar basiret sahibi dört yüz kişiydiler. Onların arasında bir hükümdar gibi
ava çıkardı.
Mansur
bunları haber alınca Ömer b. Hafs'a mektup yazarak kulağına gelen haberlerin
doğru olup olmadığını sordu. Ömer mektubu aile fertlerine okudu ve: "Eğer
kulağına giden haberlerin doğru olduğunu ikrar edersem beni azleder, yanına
gidersem beni öldürür, direnirsem de bana harp açar. Ne yapayım?" dedi.
Adamlarından biri: "Suçu benim üzerime at, beni yakalat ve bağlat. Daha
sonra benim kendisine gönderilmemi isteyecektir, sen de gönderirsin. Senin
Sind'deki ağırlığın ve ailenin Basra'daki nüfuzunu bildiğinden bana bir şey
yapamayacaktır. " dedi. Ömer: "Ben seninle aynı fikirde
değilim." deyince de: "Öldürülürsem canım sana feda olsun." diye
karşılık verdi.
Adamı
yakalatıp hapsettirdi ve Mansur'a ne emrettiğini sordu. Mansur adamın kendisine
gönderilmesini emretti, yanına varınca da boynunu vurdurdu.
Daha
sonra Sind'e Hişam b. Amr et-Tağlibi'yi vali tayin etti. O'nun tayininin sebebi
şuydu: Mansur Sind'e kimi tayin edeceğini düşünüyordu. Amr'ı merasim esnasında
bineği üzerinde gördü. Amr bir müddet gözden kaybolduktan sonra geri dönüp
Mansur'un huzuruna girmek için izin istedi. Huzura kabul edilince şöyle dedi:
"Merasim grubundan ayrılınca kız kardeşimi gördüm, baktım ki çok güzel,
akıllı ve dindar bir kadın, O'nu Müminlerin emirinden başkasına yakıştıramadım."
dedi. Mansur başını önüne eğip bir müddet bekledikten sonra: "Şimdi git,
bu konudaki emrimi daha sonra sana bildiririm." dedi. O dışarı çıkınca da
hacibi Rebi'e: "Cerir keşke şu şiiri söy-
emeseydi:
''Tağlib
Kabilesi'nden dayılık bekleme, zenciler dayı olarak onlardan daha iyidir.''
"
dedi
ve devamla: "Git O'na evlenmeyi kabul ettiğimi, nikah için bizden bir
isteği varsa vereceğimi, Allah'ın kendisine hayırlar ihsan etmesini dilediğimi
"e Sind'e vali tayin ettiğimi söyle." dedi ve kadının çeyizini verdi.
Hişam'a,
Abdullah'ı himaye eden hükümdara mektup yazarak O'nu teslim etmesini
istemesini, teslim etmediği takdirde harp etmesini emretti. Ömer b. Hafs'a da
İfrikiyye'ye vali tayin edildiğini bildirdi.
Hişam
Sind'e, Ömer İfrikiyye'ye gidip görevlerine başladılar. Hişam Sind'e varınca
Abdullah el-Eşter'i yakalamak istemedi, O'nu himaye eden hükümdarla anlaşma
yapıyormuş gibi davrandı, fakat yapmadı. Mansur bunu haber alınca emrini
yeniledi. Bu esnada Sind'de bir isyan çıktı. Hişam kardeşi Sefenneca'yı bu
isyanı bastırmak için gönderdi. O da yola çıktı ve yolu Abdullah'ı himaye eden
kralın ülkesinin yakınlarına düştü. Uzakta bir toz bulutu gördüler. Bunların
aradıkları isyancılar olduğunu zannederek öncüler gönderdi. Öcüler, toz
bulutunu çıkaranların Abdullah b. Muhammed el-Alevi olduğunu, Mihran Nehri
kıyısında gezinti yaptığım söylediler. O tarafa doğru ilerledi. Bazı kişiler:
"Bu Resulullah (-sav-)'ın torunudur. Kardeşin O'nun kanını dökmekten
çekindiği için kasıtlı olarak yakalamadı, sen de O'na dokunma." diye
nasihat ettiler, cevaben: "O'nu yakalamamazlık edemem. Mansur'un yakalayıp
öldürülmesini emrettiği bir adamı serbest bırakamam." dedi. Abdullah'ın
yanında on kişi vardı. Yapılan çarpışmada Abdullah ve yanındakilerin hepsi
öldürüldü, içlerinden hiç biri kurtulmadı.
Başka
bir rivayete göre ise Abdullah'ın arkadaşları başının kesilip götürülmesine
engelolmak için cesedini Mihran Nehri'ne attılar. Hişam durumu Mansur'a haber
verdi. Mansur O'na teşekkür etti ve adı geçen hükümdarla savaşmasını emretti.
O'nunla savaştı ve yendi, ülkesini ele geçirdi.
Abdullah'ın
cariyeleri vardı, bunlardan birisinden ''İbnü'l-Eşter'' denilen Muhammed b.
Abdullah dünyaya geldi. Hişam cariyeleri ve doğan çocuğu Mansur'a gönderdi,
Mansur da çocuğu Medine Valisi'ne gönderdi ve nesebinin sahih olduğunu
bildirerek ailesine teslim edilmesini emretti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
EBU CA'FER ÖMER b.
HAFS'IN İFRİKIYYE VALİLİĞİ
BU YILIN OLAYLARI
EBU CA'FER ÖMER b.
HAFS'IN İFRİKIYYE VALİLİĞİ
YEZİD b. HATİM'İN
İFRİKİYYE VALİLİĞİ ve HARİCİLERLE SAVAŞMASI
MEHDİ İÇİN
BAĞDAT'IN RUSAFE MAHALLESİ'NİN KURULMASI
SÜLEYMAN b. HAKİM
el-ABDİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ