İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
EBU CA'FER ÖMER b.
HAFS'IN İFRİKIYYE VALİLİĞİ
Bu
yılda Mansur, Kabisa b. Ebi Sufre'nin oğullarından Mühelleb'in kardeşi Ebu
Ca'fer Ömer b. Hafs'ı İfrikiyye'ye vali tayin etti. Ömer şöhretinden dolayı
Mühelleb ailesine nispet edilir.
O'nun
İfrikıyye'ye gönderilmesinin sebebi şuydu:
Mansur,
Ağleb b. Salim'in öldürüldüğünü haber alınca İfrİkıyye'de bir takım aksaklıklar
ortaya çıkmasından korktu ve Ömer'i oraya vali olarak gönderdi. Ömer 151 yılı
Safer ayında Kayrevan'a vardı. Ülkenin ileri gelenleri yanında toplandılar,
onlara çok iyi davrandı. Orada kaldığı ilk üç yıl boyunca işler yolunda gitti.
Mansur'un
emriyle ''rubne'' şehrini kurmak için Zab'a gitti. Kayrevan'da yerine Habib b.
Habib el-Mühellebl'yi bıraktı. İfrikiyye bu yüzden ordusuz kalınca Berberiler
isyan ettiler. Habib onlarla mücadeleye girişti, fakat Öldürüldü. Berberiler
sonra Trablus'ta toplanıp başlarına Ebu Hatim el-İbazi'yi geçirdiler. İsmi
Ya'kub b. Habib'di ve Kinde'nin azatlısıydı. Ömer b. Hafs'ın Trablus'taki
funili Cüneyd b. Beşşar el-Esadi Ömer'e mektup yazarak yardım istedi. Ömer
kendisine ordu gönderdi, Ebu Hatim'le savaştılar ve O'nu yenerek Kabis'e
gittiler. Ömer'in Tubne Şehri'nin inşası için Zab'da bulunduğu sırada Ebu Hatim
onları kuşatma altına aldı. Bu arada İfrikiyye'nin her tarafında karışıklıklar
çıktı. Tubne'ye kadar ilerleyip on iki askeri birlikle orasını kuşattılar.
Ordudaki birlik kumandanlarından Ebu Kurre es-Sufri'nin komurasında kırk bir
kişi, Abdurrahman b. Rüstem komutasında on beş bin kişi, Ebu Hatim komutasında
çok kalabalık bir birlik, Asım es-Sedrati el-İbazi komurasında altı bin kişi,
Mes'ud Zennati el-İbazi komutasında ise on bin atlı bulunuyordu. Bu saydıklarımız
dışında birlikler de vardı.
Ömer
kuşatıldığını görünce onlarla savaşmak için dışarı çıkmağa karar verdi.
Adamları buna karşı çıktılar ve: "Sana bir şeyolursa Araplar
mahvolur." dediler. Bunun üzerine bazı hileler hazırladı.
EbU
Kurre es-Sufri'ye haber göndererek savaştan vazgeçip geri dönerse altmış bin
dirhem vermeyi teklif etti. Ebu Kurre: "Bana kırk yıl emirlik teslim
edilmişken sizinle harp etmeyi az bir dünyalık karşılığı mı satacağım?"
dedi ve teklifi reddetti.
Bunun
üzerine Ebu Kurre'nin kardeşine dört bin dirhem ve giyecekler göndererek
kardeşinden ayrılıp geri dönmesini teklif etti, O da bu teklifi kabul edip o
geri döndü. Askerler de O'nun peşine takılıp dönünce, Ebu Kurre de geri dönmek
zorunda kaldı. Sufri gidince Ömer, bir Berberi Kabilesi olan ''Tehuza''daki İbn
Rüstem'in üzerine ordu gönderdi. Yapılan savaşta İbn Rüstem yenilerek Tahert'e
çekildi, bunun sonucunda İbaziler Ömer'in karşısında duramayacak kadar
zayıfladılar ve Tubne'dan Kayrevan'a çekildiler. Ömer Tubne'de iken Ebu Hatim
İbazileri toparlamak ve komşu Haricilerden korumak için Kayrevan'ı kuşattı.
Ömer Kayrevan'ın tehlikede olduğunu anlayınca Tubne'de bir birlik bırakarak
Kayrevan'a gitti.
Ebu
Kurre Ömer'in Kayrevan'a döndüğünü öğrenince Tubne'yi kuşattı, unun üzerine
orada bulunanlar karşı koydular ve savaşa tutuştular. Ebu Kurre yenildi ve
askerlerinin çoğu öldürüldü.
Ebu
Hatim'e gelince, Kayrevan'ı kuşatma altına aldığında etrafındaki mvvetin sayısı
arttı ve kuşatmaya devam etti. Şehrin beytülmalinde para, depolarında yiyecek
yoktu. Kuşatma sekiz ay sürdü. Ordu sabah akşam dışarı çıkıp Haricilerle
savaşıyor, acıkınca hayvanlarını ve köpeklerini yiyorlardı. Şehir ahalisinden
çoğu ise Berberilere katılıyordu. Tam Haricilerin şehre girmesine ramak
kalmışken Ömer b. Hafs'ın Tubne'den geldiğini haber aldılar. Heriş yedi yüz
atlıyla kaleden indi, bunu gören Hariciler hep birlikte O'na doğru yürüyüp
Kayrevan'ı terk ettiler. Onlar Kayrevan'dan ayrılınca Ömer Tunus'a geçti,
Berberiler de O'nu takip ettiler. Bunun üzerine tekrar Kayrevan'a döndü; şehrin
yiyecek, hayvan, odun ve diğer İhtiyaçlarını temin etti. Ebu Hatim ve
Berberiler Kayrevan'a gelip yeniden kuşatma yaptılar. Kuşatma yine çok uzun
sürdüğü için tekrar hayvanlarını yemek zorunda kaldılar. Her gün savaş
oluyordu. Ömer kalede iyice zor durumda olduğunu görünce adamlarına:
"Kaleden
çıkıp Berberi ülkelerini yağmalayıp size erzak getirsem iyi olacak. "
dedi. Adamları: "Sen gidince başımıza her hangi bir şey gelmesinden
korkarız." deyince: "O zaman falan ve falan olmak üzere iki kişiyi
göndereyim, aynı şeyi yapsınlar." şeklinde teklifte bulundu. Adamları bunu
kabul ettiler. Bunu o iki adama söyleyince: "Seni kalede bırakıp gitmeyiz."
dediler.
Bu
işi bizzat kendi yapıp canını tehlikeye atmağa karar vermişti ki, Mansur'un
kendilerine yardım için Yezid b. Hatim b. Kuteybe b. Mühelleb'i altmış bin
kişilik bir orduyla gönderdiği haberi geldi. Yanındakiler ordu imdada
yetişinceye kadar çarpışmaktan vazgeçmesini tavsiye ettiler. Bunu kabul etmedi,
kaleden çıkıp savaştı ve öldürüldü. Bu olay 154 yılı Zilhicce ayının ortalarına
rastlar. Ömer'in ölümünden sonra idareyi anne bir kardeşi olan Humeyd b. Sahr
ele aldı. Ebu Hatim'le bir anlaşma yaptılar. Anlaşmaya göre Humeyd Mansur'a
isyan etmeyecek, Ebu Hatim de onların arazilerine ve silahlarına el
koymayacaktı. Bunu kabul ettiler ve Kayrevan'ın kapılarını açtılar. Askerlerin
çoğu Tubne'ye gitti. Ebu Hatim Kayrevan'ın kapılarını yaktı. surlarında
gedikler açtırdı.
Ebu
Hatim, Yezid b. Hatim'in geldiğini haber alınca Trablus'a geçti ve
Kayrevan'daki adamına ordunun silahlarını alıp aralarına ayrılık sokmasını
emretti. Adamlarından bazıları buna karşı çıktılar ve: "Burada kalamayız
dediler. Karşı çıkanların başında Ömer b. Osman el-Pihri geliyordu ve
Kayrevan'da ayaklandı. Bunun üzerine Ebu Hatim geri döndü, Ömer b. Osman ise
O'nun gelmesinden önce Tunus'a kaçtı. Ebu Hatim daha sonra Yezid b. Hatim'le
savaşmak için Trablus'a döndü.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
YEZİD b. HATİM'İN
İFRİKİYYE VALİLİĞİ ve HARİCİLERLE SAVAŞMASI