İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 151.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

EBU CA'FER ÖMER b. HAFS'IN İFRİKIYYE VALİLİĞİ

 

Bu yılda Mansur, Kabisa b. Ebi Sufre'nin oğullarından Mühelleb'in kardeşi Ebu Ca'fer Ömer b. Hafs'ı İfrikiyye'ye vali tayin etti. Ömer şöhretinden dolayı Mühelleb ailesine nispet edilir.

 

O'nun İfrikıyye'ye gönderilmesinin sebebi şuydu:

 

Mansur, Ağleb b. Salim'in öldürüldüğünü haber alınca İfrİkıyye'de bir takım aksaklıklar ortaya çıkmasından korktu ve Ömer'i oraya vali olarak gönderdi. Ömer 151 yılı Safer ayında Kayrevan'a vardı. Ülkenin ileri gelenleri yanında toplandılar, onlara çok iyi davrandı. Orada kaldığı ilk üç yıl boyunca işler yolunda gitti.

 

Mansur'un emriyle ''rubne'' şehrini kurmak için Zab'a gitti. Kayrevan'da yerine Habib b. Habib el-Mühellebl'yi bıraktı. İfrikiyye bu yüzden ordusuz kalınca Berberiler isyan ettiler. Habib onlarla mücadeleye girişti, fakat Öldürüldü. Berberiler sonra Trablus'ta toplanıp başlarına Ebu Hatim el-İbazi'yi geçirdiler. İsmi Ya'kub b. Habib'di ve Kinde'nin azatlısıydı. Ömer b. Hafs'ın Trablus'taki funili Cüneyd b. Beşşar el-Esadi Ömer'e mektup yazarak yardım istedi. Ömer kendisine ordu gönderdi, Ebu Hatim'le savaştılar ve O'nu yenerek Kabis'e gittiler. Ömer'in Tubne Şehri'nin inşası için Zab'da bulunduğu sırada Ebu Hatim onları kuşatma altına aldı. Bu arada İfrikiyye'nin her tarafında karışıklıklar çıktı. Tubne'ye kadar ilerleyip on iki askeri birlikle orasını kuşattılar. Ordudaki birlik kumandanlarından Ebu Kurre es-Sufri'nin komurasında kırk bir kişi, Abdurrahman b. Rüstem komutasında on beş bin kişi, Ebu Hatim komutasında çok kalabalık bir birlik, Asım es-Sedrati el-İbazi komurasında altı bin kişi, Mes'ud Zennati el-İbazi komutasında ise on bin atlı bulunuyordu. Bu saydıklarımız dışında birlikler de vardı.

 

Ömer kuşatıldığını görünce onlarla savaşmak için dışarı çıkmağa karar verdi. Adamları buna karşı çıktılar ve: "Sana bir şeyolursa Araplar mahvolur." dediler. Bunun üzerine bazı hileler hazırladı.

 

EbU Kurre es-Sufri'ye haber göndererek savaştan vazgeçip geri dönerse altmış bin dirhem vermeyi teklif etti. Ebu Kurre: "Bana kırk yıl emirlik teslim edilmişken sizinle harp etmeyi az bir dünyalık karşılığı mı satacağım?" dedi ve teklifi reddetti.

 

Bunun üzerine Ebu Kurre'nin kardeşine dört bin dirhem ve giyecekler göndererek kardeşinden ayrılıp geri dönmesini teklif etti, O da bu teklifi kabul edip o geri döndü. Askerler de O'nun peşine takılıp dönünce, Ebu Kurre de geri dönmek zorunda kaldı. Sufri gidince Ömer, bir Berberi Kabilesi olan ''Tehuza''daki İbn Rüstem'in üzerine ordu gönderdi. Yapılan savaşta İbn Rüstem yenilerek Tahert'e çekildi, bunun sonucunda İbaziler Ömer'in karşısında duramayacak kadar zayıfladılar ve Tubne'dan Kayrevan'a çekildiler. Ömer Tubne'de iken Ebu Hatim İbazileri toparlamak ve komşu Haricilerden korumak için Kayrevan'ı kuşattı. Ömer Kayrevan'ın tehlikede olduğunu anlayınca Tubne'de bir birlik bırakarak Kayrevan'a gitti.

 

Ebu Kurre Ömer'in Kayrevan'a döndüğünü öğrenince Tubne'yi kuşattı, unun üzerine orada bulunanlar karşı koydular ve savaşa tutuştular. Ebu Kurre yenildi ve askerlerinin çoğu öldürüldü.

 

Ebu Hatim'e gelince, Kayrevan'ı kuşatma altına aldığında etrafındaki mvvetin sayısı arttı ve kuşatmaya devam etti. Şehrin beytülmalinde para, depolarında yiyecek yoktu. Kuşatma sekiz ay sürdü. Ordu sabah akşam dışarı çıkıp Haricilerle savaşıyor, acıkınca hayvanlarını ve köpeklerini yiyorlardı. Şehir ahalisinden çoğu ise Berberilere katılıyordu. Tam Haricilerin şehre girmesine ramak kalmışken Ömer b. Hafs'ın Tubne'den geldiğini haber aldılar. Heriş yedi yüz atlıyla kaleden indi, bunu gören Hariciler hep birlikte O'na doğru yürüyüp Kayrevan'ı terk ettiler. Onlar Kayrevan'dan ayrılınca Ömer Tunus'a geçti, Berberiler de O'nu takip ettiler. Bunun üzerine tekrar Kayrevan'a döndü; şehrin yiyecek, hayvan, odun ve diğer İhtiyaçlarını temin etti. Ebu Hatim ve Berberiler Kayrevan'a gelip yeniden kuşatma yaptılar. Kuşatma yine çok uzun sürdüğü için tekrar hayvanlarını yemek zorunda kaldılar. Her gün savaş oluyordu. Ömer kalede iyice zor durumda olduğunu görünce adamlarına:

 

"Kaleden çıkıp Berberi ülkelerini yağmalayıp size erzak getirsem iyi olacak. " dedi. Adamları: "Sen gidince başımıza her hangi bir şey gelmesinden korkarız." deyince: "O zaman falan ve falan olmak üzere iki kişiyi göndereyim, aynı şeyi yapsınlar." şeklinde teklifte bulundu. Adamları bunu kabul ettiler. Bunu o iki adama söyleyince: "Seni kalede bırakıp gitmeyiz." dediler.

 

Bu işi bizzat kendi yapıp canını tehlikeye atmağa karar vermişti ki, Mansur'un kendilerine yardım için Yezid b. Hatim b. Kuteybe b. Mühelleb'i altmış bin kişilik bir orduyla gönderdiği haberi geldi. Yanındakiler ordu imdada yetişinceye kadar çarpışmaktan vazgeçmesini tavsiye ettiler. Bunu kabul etmedi, kaleden çıkıp savaştı ve öldürüldü. Bu olay 154 yılı Zilhicce ayının ortalarına rastlar. Ömer'in ölümünden sonra idareyi anne bir kardeşi olan Humeyd b. Sahr ele aldı. Ebu Hatim'le bir anlaşma yaptılar. Anlaşmaya göre Humeyd Mansur'a isyan etmeyecek, Ebu Hatim de onların arazilerine ve silahlarına el koymayacaktı. Bunu kabul ettiler ve Kayrevan'ın kapılarını açtılar. Askerlerin çoğu Tubne'ye gitti. Ebu Hatim Kayrevan'ın kapılarını yaktı. surlarında gedikler açtırdı.

 

Ebu Hatim, Yezid b. Hatim'in geldiğini haber alınca Trablus'a geçti ve Kayrevan'daki adamına ordunun silahlarını alıp aralarına ayrılık sokmasını emretti. Adamlarından bazıları buna karşı çıktılar ve: "Burada kalamayız dediler. Karşı çıkanların başında Ömer b. Osman el-Pihri geliyordu ve Kayrevan'da ayaklandı. Bunun üzerine Ebu Hatim geri döndü, Ömer b. Osman ise O'nun gelmesinden önce Tunus'a kaçtı. Ebu Hatim daha sonra Yezid b. Hatim'le savaşmak için Trablus'a döndü.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

YEZİD b. HATİM'İN İFRİKİYYE VALİLİĞİ ve HARİCİLERLE SAVAŞMASI