İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
HiCRETiN
İKİ YÜZ OTUZ üÇÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 847-848)
MUHAMMED
b. ABDÜLMELİK ez-ZEYYAD'IN YAKALANMASI
Bu
yıl içinde Halife el-Mütevekkil, Muhammed b. Abdülmelik ezZeyyad'ı yakalatıp 7 Safer
(22 Eylül) tarihinde hapse attırmıştı.
Halife
el-Vasık, Muhammed b. Abdülmelik'i vezir tayin edip devletin birçok işini O'na
havale etmişti. Halife bir ara kardeşi Cafer el-Mütevekkil'e bir hayli kızmış,
O'nu gözetleyip duracak ve sürekli olarak haberler getirecek adamları peşine
takmıştı. Bir gün Ca'fer, Muhammed b. Abdülmelik'e gelmiş, el-Vasık'la
konuşmasını ve kendisinden razı olmasını sağlamasını isteyecekti. Gelip önünde
durmuş, fakat Muhammed b. Abdülmelik kendisine hiç de iltifat etmeyip konuşmamış,
ancak eliyle oturmasını işaret etmişti. Bunun üzerine oturup Muhammed'in
elindeki mektupların yazılması bitinceye kadar bekleyip durmuştu. Elindeki
yazıları bitiren Muhammed, biraz da tehdit edici bir eda ile O'na:
"Neden
buraya geldin?" diye sormuş, Ca'fer de şöyle demişti:
"Emirul
Müminin'in benden razı olması için O'nunla konuşmanızı istemeğe geldim."
Ancak Muhammed etrafındakilere:
"Bakınız
hem abisi halifeyi kızdırıyor, hem de gelip benden O'nunla konuşmamı
diliyor!" demiş sonra Ca'fer'e dönüp: "Haydi, çek git buradan, eğer
salaha erersen O da senden razı olur." diye çıkışmıştı.
Bunun
üzerine Ca'fer el-Mütevekkil son derece üzgün olarak ayrılmış, Ahmed b. Ebi
Du'ad'ın yanına gitmişti. Ahmed b. Ebi Du'ad Cafer'i evinin kapısında karşılamış,
içeri buyur edip almndan öpmüş ve: "Neden geldin, bir ihtiyacın mı var?
Sana feda olayım." demişti. Ca'fer de: "Müminlerin Emiri'ni benden
razı kılman için sana geldim." deyince Ahmed b. Ebi Du'ad:
"Evet,
bunu derhal hallederim, hem de baş göz üstüne." diye karşılık vermiş ve
el-Vasık'a gidip O'nunla Ca'fer hakkında konuşmuştu. el-Vas ık söz verdiği
halde yine de Ca'fer'den razı olmamış ve affetmemişti. Ancak Ahmed b. Ebi Du'
ad ikinci kez halife ile bu konuyu konuşunca artık affetmeden edememiş ve bir
de hil' at giydirmiştİ.
Diğer
taraftan Ca'fer el-Mütevekkil Muhammed b. Abdülmelik'in yanından ayrılınca
Muhammed Halife el-Vasık'a bir mektup yazarak şöyle demişti:
"Ca'fer
yanıma kadın kıyafetine girmiş bir şekilde, saçları ensesine uzanmışçasına gelmiş
ve benden Emirül Müminin'in kendisinden razı olması için aracı olmamı
istemiştİ." Bunun üzerine el-Vasık mektup yazıp: "Yanıma gelmesi için
O'na haber gönder ve saçını çekip koparacak ve dövecek adamlar
görevlendir." diye haber göndermişti.
el-Mütevekkil
şöyle anlatır:
"Emirül
Müminin'in elçisi bana gelip çağırdığı zaman yeni elbiseler giyindim,
affettiğini düşünerek bundan dolayı çağırdığını zannettim. Görevlilerinden
birisi tutup saçımı yakaladı ve yüzümü tokatlamağa başladı."
Nihayet
el-Mütevekkil Halife olunca Safer ayının gelip çatmasını beklemiştİ. Safer
ayında İtah (İnak)'ı çağırarak İbn ez-Zeyyad'ı yakalayıp getirmesini ve işkence
etmesini emretmiş, Muhammed b. Abdülmelik ez-Zeyyad Halife'nin kendisini
çağırdığını zannederek hemen atına binip yola koyulmuş, ancak İtah'ın evinin
yanına gelince birden korkmuş, İtah da O'nu yakalayıp bir odaya tıkmış ve
kapısına nöbetçi dikmişti. Diğer taraftan İtah Muhammed b. Abdülmelik'in evine
adamlar gönderip talan etmiş ve evde bulunan her şeyi alıp götürmelerini
emretmiştİ. Aynı şekilde O'nun ülkenin dört bir tarafında bulunan mallarına da
el konmuştu.
Muhammed
b. Abdülmelik ez-Zeyyad son derece korkuyor, sürekli düşünüp ağlıyordu. Bir
hayli susuz bırakılmıştı. Uyumaması için çuvaldızla dürtülüyor, uyuması
engelleniyordu. Uyumağa terk edilince bir gün, bir gece hiç uyanmadan sürekli
uyumuştu. Nihayet kendi eliyle yaptırmış olduğu bir tandıra konulmuştu.
Muhammed b. Abdülmelik ez-Zeyyad'ın İbn Esmat el-Mısri'yi içine atıp işkenceyle
öldürdüğü bu tandır dışarıdan tahta ile kaplı idi, içeriye doğru ise iri
çiviler çakılmıştı ve bu çiviler tandırın içine doğru sokuluyordu. Çiviler
tandıra atılan adamın hareket etmesini engelliyor, dar olduğundan dolayı elini
ve ayağını uzatınca da vücuduna batıyordu. İçine sokulan adam ellerini başının
üzerine koyarak üzerce sokuluyor, dar olduğu için ancak bu şekilde içine girip
duruyor ve hareket edemiyordu. Oraya sokulan oturamıyor ve etrafına dönmesi de
mümkün olmuyordu. Muhammed b. Abdüİmelik ez-Zeyyad burada bir kaç gün kaldıktan
sonra vefat etmişti.
O'nun
Safer ayının Tnci gününde (22 Eylül) hapsedilip Rebiyülevvel'in bitmesine on
bir gün kala vefat ettiği kaydedilmektedir. Ancak ölüm sebebinde tarihçiler
arasında görüş ayrılığı vardır. Bir rivayete göre yukarıda zikrettiğimiz
şekilde ölmüş, başka bir rivayete göre ise dövülerek öldürülmüştür. Ancak
dövülerek değil de yukarıda anlattığımız şekilde öldürüldüğü daha doğru bir
rivayettir.
Öldürüldükten
sonra üzerindeki elbisesiyle evinin kapısına asılmıştı.
Daha
evvel hapiste bulunan iki oğlu Süleyman ve Abdullah gelip babalarını bu halde
görünce:
"Bu
tasıktan seni kurtaran Cenab-ı Allah'a hamdolsun!" demişler, sonra
babalarını kapıda guslettirip defnettirmişlerdi. Bir rivayete göre köpekler
kabrini eşip cesedini yemişlerdi.
Ebu
Ca'fer et-Taberi'nin ifadesine göre, Muhammed b. Abdülmelik ezZeyyad'ın
ölümünden önce kendi kendine şöyle dediği duyulmuştur: "Ey Muhammed, sen
nimetlerle yetinmedin. Bir sürü mal mülk, davarlar, tertemiz evler, şahane
elbiseler ve hil'atler senin oldu ve sen mükemmel bir hayat yaşadın. Nihayet
vezirliği arzu ettin ve bildiğin gibi nefsin o nimeti de tattı." Bu sözler
üzerine susmuş ve kelime-i şahadet getirip Allah'ı zikretmekten başka ağzından
söz çıkmamıştı.
Muhammed
b. ez-Zeyyad İbrahim es-Suli'nin dostu idi. O vezir olunca İbrahim es-Suli'ye
bir milyon beş yüz bin dirhem vermiş ve İbrahim de O'nu bir kaside ile
methetmişti.
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yıl içinde Ömer b. el-Perec er-Ruhhaci hapsedilmişti. Bunun da sebebi şu idi:
el-Mütevekkil
Ca'fer, kardeşi el-Vasık'ın kendisine kızdığı günlerde elindeki bir senetle
Ömer b. el-Perec'in yanına gelmiş, tasdik etmesini istemişti. Bununla gidip Bey
tülmal' den geçimliğini alacaktı. Ancak Ömer b. elPerec senedi imzalamamış,
O'na gerekli geçimlik verilmemiş, hatta Ömer senedi alıp mescidin kapısından
dışarıya fırlatmıştı. Hapsedilmesine sebep bu olay idi. Ömer b. el-Perec bu
yılın Ramazan ayında hapsedilmiş, bütün malları dağıtılmış, evinin eşyasına
varıncaya kadar hepsi elinden alınmıştı. Sonra on bir milyon dirhem ödemesi
şartıyla affedilmiş ve daha evvel elinden alınan Ahvaz'deki köyleri kendisine
iade edilmişti. Hapsedildiği günlerde üzerine yünden bir cübbe giydirilmişti.
Yine
bu yıl içinde Halife el-Mütevekkil Semmane katibi Süleyman b. İbrahim b.
Cüneyd'e kızmıştı. Süleyman b. İbrahim Hıristiyan idi. Nihayet O'nu dövdürmüş
ve malım elinden almıştı. Aynı şekilde el-Mütevekkil Ebu'lvezire de kızmış,
kardeşinin ve katibinin mallarını ellerinden almıştı.
Bu
yılda el-Mütevekkil, el-Fazl b. Mervan'ı haraç divamndaki görevinden azledip
yerine Ezd'in kölesi olan Horasanlı Yahya b. Hakan'ı tayin etmişti. İbrahim b.
Abbas b. Muhammed b. Sul'u da nafaka divanının başkanlığına tayin etmişti. Yine
el-Mütevekkil bu yıl içinde oğlu el-Muntasır'ı Ramazan ayında Mekke, Medine,
Yemen ve Taif'e vali tayin etmişti. Bu yılın Cemaziyelahir ayında Ahmed b. Ebi
Du'ad felç olmuştu.
Yine
bu yıl içinde Bizans İmparatoru Theophilos 'un oğlu Mihail annesi Theodora'yı
bir manastıra hapsetmişti. Ayrıca Mihail annesinin gözdesi olan Logothetes
Theoktistos'u da annesiyle ilişkisinden dolayı öldürtmüştü. Theodora altı yıl
hüküm sürmüştü.
Diğer
taraftan bu yıl Hac Emirliği görevini Muhammed b. Davud yerine getirmişti.
Yine
bu yıl içinde İfrikıye Emiri Muhammed b. el-Ağleb, Zab Valisi'ni görevinden
azletmişti. İsmi Salim b. GalbUn olan bu vali Kayrevan'a gitmek üzere yerinden
ayrılmış, ancak Yalebsir Kalesi'ne gelince orada aradaki ihtilafı gizleyerek
Arbes'e gitmişti. Ancak buranın halkı kendisini içeri sokmayınca Bace Şehri'ne
çekip gitmiş ve orada gizlenmişti. Muhammed b. Ağleb bunun üzerine Haface b.
Süfyan komutasında gönderdiği bir askeri birlik ile çarpışmış, Salim b. GalbUn
geceleyin kaçıp gitmiş, ancak Haface b. Süfyan O'nu takip ederek yolda
yakalayıp öldürmüş ve başım Muhammed b. Ağleb'e getirmişti. Salim'in oğlu Ezher
de Ağleb'in oğlunun nezdinde hapiste bulunuyordu. O'nu da babasından hemen
sonra öldürmüştü.
Bu
yıl içinde meşhur muhaddis Yahya b. Muin el-Bağdadi Medine'de vefat etmişti. H.
158 (775) yılında dünyaya gelmiş olup hadiste ''el-Cerh ve'tta'dil" adlı
eserini telif etmişti. Aynı şekilde bu yıl Muhammed b. el-Hasan' ın yakın
arkadaşı olup yüz yaşım geçmiş olmasına rağmen hala şuurunu ve gücünü koruyan
Kadı Muhammed b. Semaa da vefat etmişti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN İKİ YÜZ
OTUZ DÖRDÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 848-849)