|
İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
HİCRETİN
İKİ YÜZ OTUZ DÖRDÜNCÜ YILI OLAYLARI (M. 848-849)
MUHAMMED
b. BUAYS'IN KAÇIŞI
Bu
yıl içinde Muhammed b. Buays b. el-Cerir kaçmıştı. Azerbaycan'dan Samerra'ya
esir olarak getirilmişti. Halife adında bir hizmetçisi vardı. O günlerde halife
el-Mütevekkil hasta idi. Hizmetçisi Halife, Muhammed b. Buays'a Mütevekkil'in
öldüğünü haber vermiş, fakat halife aslında ölmemişti. Hizmetçisi bunu İbn
Buays'ın kaçması için bir teşvik olarak söylemişti. Gerçekten Muhammed b. Buays
kaçmayı uygun bulup hizmetçisinin hazırladığı atlarla hemen kaçmış ve
Azerbaycan'daki yerine, Merend'e gitmişti. O'nun Şahi ve Yekder adında iki
kalesi vardı.
Başka
bir rivayette ise Muhammed b. Buays'ın İshak b. İbrahim b. Mus'ab'ın
hapishanesinde öldüğü kaydedilir. İbn Buays Boğa el-Şarabi ile konuşmuş ve Boğa
da O'ndan otuza yakın kefil alarak serbest bırakmıştı. Bu kefiller arasında
Muhammed b. Halid b. Yezid b. Mezyed eş-Şeybam bulunuyordu. İbn Buays
Samerra'ya gider gelirdi. Bu seferinde son derece müstahkem bir şehir olan
Merend'e kaçarak orada bir hayli zahireyi depolamıştı. Merend'in gayet güzel
akar çeşmeleri, suları ve bahçeleri vardı.
Rabia
Kabilesi'nden ve diğerlerinden isyan etmek isteyen kimselerden yaklaşık iki bin
iki yüz adam gelip etrafında toplanmışlardı. O sıralarda da Muhammed b. Hatem
b. Herseme Azerbaycan Valisi idi. Ancak Muhammed b. Buays'ı yakalama konusunda
gerekli teşebbüsleri yapmadığı için Halife el-Mütevekkil Hamdaveyh b. Ali b.
Fazl es-Sa'di'yi Azerbaycan'a vali tayin ederek posta binekleri sırtında oraya
ulaştırmıştı. Hamdaveyh etrafında topladığı askerlerle Muhammed b. Buays'ın
üzerine yürümüş ve O'nu Merend'de muhasara altına almıştı. Bu muhasaranın uzun
sürdüğünü gören Halife etMütevekkil Zirek et-Türki'yi Türklerden oluşan iki yüz
atlı ile Merend'e göndermiş, fakat O da bir şey halledememişti. Arkasından Ömer
b. Seysil b. Kal'ı dokuz yüz adıyla göndermiş, O da başarı elde edemeyince Boğa
eş-Şarabi'yi iki bin adıyla Merend'e yola çıkarmıştı.
Hamdaveyh,
İbn Seysil ve Zirek Merend'in etrafındaki bahçelerden yüz bin kadar ağacı
kesmiş, yirmi kadar mancınık kurdukları halde oraya ulaşamamışlardı. Aynı
şekilde Muhammed b. Buays da bu yükseklikte mancımklar kurmuş ve onlarla çarpışmıştı.
Şehri muhasara edenler kurdukları bu mancımklarla da yine surları
aşamamışlardı. Bu sekiz ay süren muhasaralar sırasında el-Mütevekkil'in
askerlerinden yüz kadar kişi ölmüş ve dört yüze yakım da yaralanmıştı.
Hamdaveyh, Ömer ve Zirek sürekli olarak İbn Buays'ın adamlarını çarpışmaya
davet ediyor, onlar da iplerle salınarak surdan aşağıya inip mızraklarla
çarpışıyorlar, ancak halifenin askerleri bunları yenmek üzere geldiklerinde
tekrar iplerle yukarıya surun üstüne çekiliyorlar ve kendilerini böyle
koruyorlardı. Diğer taraftan da şehrin kapısım açıp çarpışmak üzere dışarı
çıkıyor, çarpışıyor ve tekrar şehre geri dönüp kapıları kapatıyorlardı.
Boğa
eş-Şarabi Merend'e yakın bir yere geldiğinde İsa b. eş-Şeyh b. Şelil'i Muhammed
b. Buays'ın adamlarına göndererek teslim oldukları takdirde onlara eman
vereceğini, aynı şekilde İbn Buays'a da halife el-Mütevekkil'e teslim olduğu
takdirde eman verileceğini söylemişti. Bu teklif üzerine İbn Buays'ın
adamlarından çok kimse kaleden inip emam kabul etmiş ve böylece şehrin kapıları
açılmış, el-Mütevekkil'in adamları da Merend'e girmişler, İbn Buays ise bu
arada kaçıp gitmişti. Askerlerden bir grup O'nu kovalayarak esir almış, O'nun
ve adamlarının evlerini talan ederek içindeki her şeylerini götürmüşlerdi. Aynı
şekilde şehirdeki bazı kimselerin evleri de talan edilmiş, ondan sonra halka
eman verildiği ilan edilmişti. Muhammed b. Buays'ın iki kız kardeşi, üç kızı ve
bazı cariyeleri alınmış, ama Boğa eş-Şarabi ertesi gün oraya varmış ve artık
yağma yapılmaması konusunda ilan yapılmış, fetih haberini halifeye iletip İbn
Buays'ı da alıp O'na götürmüştü.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
İTAH (İnak)'IN
BAŞINA GELENLER
BU YILIN OLAYLARI
İTAH (İnak)'IN
BAŞINA GELENLER
İFRİKİYYE'DE
MEYDANA GELEN TATSIZLIKLAR