İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 232.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

el-VASIK BİLLAH'IN HAYATINDAN BAZI ÖRNEKLER

 

el-Mu'tasım vefat ettiğinde el-Vasık oturup insanlara bir hayli iyilikte bulunmuş ve özellikle AlevHere bayağı bağışlar yapmıştı. Ayrıca onlara birçok mal vermeyi de vaat edip Mekke ve Medine halkına hayale sığmayacak kadar çok mal dağıtrmştı. O kadar ki hilafeti döneminde Mekke ve Medine'de tek bir dilenciye rastlayan olmarınştı.

el-Vasık vefat ettiğinde Medineli kadınlar her gece sırayla gruplar halinde el-Baki' mezarlığına gider, orada el-Vasık için ağlar dururlardı. Bu işi kendilerine yapmış olduğu iyiliklerden dolayı sırayla ifa ediyorlardı.

 

O'nun hilafeti döneminde gemilerden öşür alınmağa başlanmıştı. Bu gelir ise bir hayli yüksek idi.

 

Hüseyn b. ed-Dahhak şöyle der:

 

"el-Mu'tasım'ın vefatından bir kaç gün sonra el-Vasık'ın hilafetinin ilk meclisini kurduğu gün yanına vardım. İbrahim b. el-Mehdl'nin bir cariyesi O'na şöyle şarkı söylüyordu:

''Bu naşı taşıyanlar farkında değillerdi.

 

O 'nu ölüme mi yoksa ebedi hayat sürmeye mi götürüyorlar. Senin için ağlayan kadınlar,

Sabah akşam ağıt yakıp dursunlar.''

 

Bu cariyenin sözleri üzerine bizler ağladık, O da ağladı. Bu arada neyle uğraştığımızı bile unutmuştuk. el- Vasık bu şarkıcı kadının söylediklerine o kadar çok fazla ağlarmştı ki ben bir baba için bu kadar ağlandığını ve hüzün beslendiğini görüp duymamıştım. Sonra meclistekiler dağılmıştı. "

 

Salih b. Abdülvahhab'ın Alem adındaki cariyesi de el-Vasık hakkında bir sürü şiir söylemiş ve Zarzar el-Kebir bunları bestelemişti. el-Vasık bu şiirlerin kime ait olduğunu sormuş, Alem'e ait olduğunu duyunca Salih b. Abdülvahhab'ı çağırıp kendisine bu cariyeyi satmasını istemişti. Salih bunun üzerine bu cariyeyi el-Vasık'a hediye etmiş, el-Vas ık da Salih'e beş bin dinar vermişti. İbn ez-Zeyyad bu meblağı Salih'e ödemeyi biraz geciktirmişti. Cariye bu arada el-Vasık'ın huzurunda gayet güzel şarkılar söylemiş, el-Vasık da O'na: "Seni kim yetiştirdi? Ne kadar da mükemmel bir sesin var!" diye iltifat edince cariye: "Beni yetiştireni öğrenmende ne fayda vardır? O'na bir mükafatın verilmesini emretmiştin, ama hala o mükafat kendisine ulaşmış değildir." demiş, bunu duyan el-Vas ık hemen İbn ez-Zeyyad'a yazıp beş bin dinarın Salih b. Abdülvahhab'a kat kat fazlasıyla ödenmesini emretmişti. İbn ez-Zeyyad on bin dinar verince Salih artık eski görevini bırakıp ticarete atılmıştı.

 

Nahiv alimi Ebu Osman el-Mazini şöyle anlatır:

 

"Halife el-Vas ık beni Basra'dan huzuruna çağırmıştı, yanına vardığımda bana şöyle sordu: ''Basra'da kimi bırakıp geldin?'' Ben küçük bir kız kardeşimin olduğunu söyledim. Bunun üzerine: ''Peki, onu orada yalnız bırakıp geldiğinde bu zavallı kızcağız sana neler söyledi?'' dedi. Ben de İbnetü'l-A'şa'nın şu beyiderini okuduğunu söyledim: ''Yolculuk gelip çattığında kızcağızım şöyle der:

 

Bize, biz yetimlere kötülükler dokunur. Ey babacığım! Hep yanımızda dur, Senin çekip gitmenden korkuyoruz. Şehirler seni alıp götürürse, O zaman da bize sıla-ı rahmin, Kesilir diye endişe ediyoruz.''

 

Sonra yine sordu: ''Peki o bunları okuyunca sen ona ne dedin?'' Bu defa hiç bir şey söylemeden sadece Cerir'in kızına söylediği şu beyti okudum:

 

''Ortağı olmayan Allah'a güven Halifenin yanındakiler selamettedir.''

 

Bu sözleri duyan el-Vasık gülmüş ve O'na güzel bir hediye verilmesini emretmişti. "

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

el-MÜTEVEKKİL'İN HİLAFETİ