İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
el-VASIK BİLLAH'IN
HAYATINDAN BAZI ÖRNEKLER
el-Mu'tasım
vefat ettiğinde el-Vasık oturup insanlara bir hayli iyilikte bulunmuş ve
özellikle AlevHere bayağı bağışlar yapmıştı. Ayrıca onlara birçok mal vermeyi
de vaat edip Mekke ve Medine halkına hayale sığmayacak kadar çok mal
dağıtrmştı. O kadar ki hilafeti döneminde Mekke ve Medine'de tek bir dilenciye
rastlayan olmarınştı.
el-Vasık
vefat ettiğinde Medineli kadınlar her gece sırayla gruplar halinde el-Baki'
mezarlığına gider, orada el-Vasık için ağlar dururlardı. Bu işi kendilerine
yapmış olduğu iyiliklerden dolayı sırayla ifa ediyorlardı.
O'nun
hilafeti döneminde gemilerden öşür alınmağa başlanmıştı. Bu gelir ise bir hayli
yüksek idi.
Hüseyn
b. ed-Dahhak şöyle der:
"el-Mu'tasım'ın
vefatından bir kaç gün sonra el-Vasık'ın hilafetinin ilk meclisini kurduğu gün
yanına vardım. İbrahim b. el-Mehdl'nin bir cariyesi O'na şöyle şarkı
söylüyordu:
''Bu
naşı taşıyanlar farkında değillerdi.
O
'nu ölüme mi yoksa ebedi hayat sürmeye mi götürüyorlar. Senin için ağlayan
kadınlar,
Sabah
akşam ağıt yakıp dursunlar.''
Bu
cariyenin sözleri üzerine bizler ağladık, O da ağladı. Bu arada neyle
uğraştığımızı bile unutmuştuk. el- Vasık bu şarkıcı kadının söylediklerine o
kadar çok fazla ağlarmştı ki ben bir baba için bu kadar ağlandığını ve hüzün
beslendiğini görüp duymamıştım. Sonra meclistekiler dağılmıştı. "
Salih
b. Abdülvahhab'ın Alem adındaki cariyesi de el-Vasık hakkında bir sürü şiir
söylemiş ve Zarzar el-Kebir bunları bestelemişti. el-Vasık bu şiirlerin kime
ait olduğunu sormuş, Alem'e ait olduğunu duyunca Salih b. Abdülvahhab'ı çağırıp
kendisine bu cariyeyi satmasını istemişti. Salih bunun üzerine bu cariyeyi
el-Vasık'a hediye etmiş, el-Vas ık da Salih'e beş bin dinar vermişti. İbn
ez-Zeyyad bu meblağı Salih'e ödemeyi biraz geciktirmişti. Cariye bu arada
el-Vasık'ın huzurunda gayet güzel şarkılar söylemiş, el-Vasık da O'na:
"Seni kim yetiştirdi? Ne kadar da mükemmel bir sesin var!" diye
iltifat edince cariye: "Beni yetiştireni öğrenmende ne fayda vardır? O'na
bir mükafatın verilmesini emretmiştin, ama hala o mükafat kendisine ulaşmış
değildir." demiş, bunu duyan el-Vas ık hemen İbn ez-Zeyyad'a yazıp beş bin
dinarın Salih b. Abdülvahhab'a kat kat fazlasıyla ödenmesini emretmişti. İbn
ez-Zeyyad on bin dinar verince Salih artık eski görevini bırakıp ticarete
atılmıştı.
Nahiv
alimi Ebu Osman el-Mazini şöyle anlatır:
"Halife
el-Vas ık beni Basra'dan huzuruna çağırmıştı, yanına vardığımda bana şöyle
sordu: ''Basra'da kimi bırakıp geldin?'' Ben küçük bir kız kardeşimin olduğunu
söyledim. Bunun üzerine: ''Peki, onu orada yalnız bırakıp geldiğinde bu zavallı
kızcağız sana neler söyledi?'' dedi. Ben de İbnetü'l-A'şa'nın şu beyiderini
okuduğunu söyledim: ''Yolculuk gelip çattığında kızcağızım şöyle der:
Bize,
biz yetimlere kötülükler dokunur. Ey babacığım! Hep yanımızda dur, Senin çekip
gitmenden korkuyoruz. Şehirler seni alıp götürürse, O zaman da bize sıla-ı
rahmin, Kesilir diye endişe ediyoruz.''
Sonra
yine sordu: ''Peki o bunları okuyunca sen ona ne dedin?'' Bu defa hiç bir şey
söylemeden sadece Cerir'in kızına söylediği şu beyti okudum:
''Ortağı
olmayan Allah'a güven Halifenin yanındakiler selamettedir.''
Bu
sözleri duyan el-Vasık gülmüş ve O'na güzel bir hediye verilmesini emretmişti.
"
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA