İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 227.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

el-MU'TASIM'IN VEFATI

 

Bu yıl 18 Rebiyülevvel perşembe (6 Ocak pazar) günü Ebil İshak el-Mu'tasım Muhammed b. Harun er-Reşid b. Muhammed el-Mehdi b. Abdullah el-Mansur b. Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas vefat etti. 1 Muharrem (21 Ekim)'de kan aldırmıştı ve kan aldım aldırmaz hemen hastalığa yakalandı. İşte bu hastalığının başlangıcı oldu.

Zünam ez-Zamir anlatıyor:

 

"el-Mu'tasım, ölümüne sebep olan hastalık bir ara gerilediğinde Dicle'deki Zülal adlı kayığa binmişti ve bu sırada ben de O'nunla birlikte bulunuyordum. Konaklarının karşısından geçerken bana: ''Ey Zünam! Bana şairin şu mısralarını terennüm et.'' dedi. Bu mısralar mealen şöyledir:

 

''Ey kalıntılan eskimeyen konak yeri! Senin kalıntıların hiç bir zaman eskiyip çürümez.

Ben senin kalıntılarına değil, sende geçen hayatımın yüz çevirip uzaklaşmasına ağlıyorum.

 

Yiğit olan kişinin ağlaması gereken en mühim şey hayatıdır; Mahzun olan kişinin mutlaka teselli olması gerekir.''"

Zünam anlatıyor:

 

"Ben bu mısraları terennüm edip tekrarlarken O da ellerinin arasına bir mendil almış durmadan ağlıyor ve hıçkırıyordu. Bu hali evine dönünceye kadar devam etti.

el-Mu'tasım ölmek üzere iken durmadan şu cümleleri tekrarlıyordu: ''Çareler elden gitti, artık bundan sonra çare yoktur.'' Nihayet konuşmayı bırakan el-Mu'tasım bir müddet sonra vefat etti ve Samerra'da defnedildi."

 

179 (795), diğer bir rivayette Şaban 180 (Ekim 796) tarihinde dünyaya gelen el-Mu'tasım, Hz. Abbas (R.A.)'ın sekizinci batındaki torunu ve halifelerin sekizincisidir. Halifeliği ise sekiz yıl, sekiz ay, iki gün sürmüştür. Ayrıca el-Mu'tasım, sekiz erkek, sekiz kız evladı bırakmıştır. Başka bir rivayette ise halifeliği sekiz yıl, sekiz ay devam etmiştir. Birinci rivayete göre kırk yedi yıl, iki ay, on sekiz gün, ikinci rivayete göre ise, kırk yedi yıl, yedi ay yaşamıştır.

 

el-Mu'tasım kırmızıya çalan beyaz tenli, orta boylu, kızıl ve uzun sakallı, güzel gözlü bir kişiydi. el-Huldkar'da dünyaya gelen el-Mu'tasım hakkında Muhammed b. Abdülmelik ez-Zeyyat şu mealde bir mersiye söyledi:

 

''Halk seni kaybedip de kabrinin başında eller üzerine toprak atmaya başlayınca ben şöyle dedim:

 

Güle güle git, çünkü sen dünyanın iyi bir muhafızı ve dinin güzel bir yardımcısı idin.

 

Allah senin gibi birisini kaybeden ümmetin yarasını ancak Harun gibisiyle sarar.''

 

el-Mu'tasım'ın annesi Maride adında Kufeli bir müvellide (Arap asıllı olmayan) idi. Maride'nin annesi Suğdlu idi, babası ise Bendeniceyn'de doğup büyümüştü.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

el-MU'TASIM'IN HAYATINDAN BAZI ÖRNEKLER