İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
FADL b. MERVA'NIN TEVKİF
EDİLMESİ
Fadl
b. Mervan Beredanlı idi ve güzel yazı yazma melekesine sahipti. Fadl, halife olmazdan
önce el-Mu'tasım'ın katipliğini yapan Yahya el-Curmukani ile yakınlık kurdu ve
huzurunda yazı yazmağa başladı. Yahya el-Curmukani ölünce de yerine geçti.
Fadl, el-Mu'tasım ile birlikle Suriye ve Mısır'a gitti, bu arada birçok mal
edindi. el-Mu'tasım her ne kadar halifelik makarmna geldiyse de halifeliği
şekilden ileri gitmemişti. Halifeliğin yetkilerine Fadl b. Mervan hakimdi,
büyümden Fadl bütün divanları ve hazineleri eline geçirdi.
el-Mu'tasım,
Fadl b. Mervan'a hanende ve nedimler için hazineden bahşişler vermesini
emrettiği halde Fadl emrini yerine getirmiyordu. Fadl'ın bu tutumu ise
el-Mu'tasım'a çok ağır geliyordu. el-Mu'tasım'ın İbrahim adında, ''Hefti'' diye
meşhur olan, kendisini güldüren ve eğlendiren bir arkadaşı vardı; Fadl'dan
İbrahim'e mal vermesini istemişti. Bunun üzerine İbrahim el-Mu'tasım tarafından
kendisine verilmesi istenen malı almak için Fadl'ın yanına gitti, fakat Fadl
İbrahim'e hiç bir şey vermedi. Hefti ile el-Mu'tasım bir gün el-Mu'tasım'a ait
olan bir bahçede birlikte geziniyorlardı. Hefti, el-Mu'tasım halife olmazdan
önce de O'nunla sohbette bulunur ve arkadaşlık ederdi. Bu sırada el-Mu'tasım'a
şaka yaparak: "Sen felah bulmazsın." dedi. Hefti orta boylu ve
cüsseli bir kimseydi, el-Mu'tasım ise hafif bir vücuda sahipti ve bu yüzden
yürürken Hefti'yi geride bırakıyor, el-Mu'tasım da Hefti'ye dönerek:
"Neye
koşmuyorsun?" diye kendisine söz atıyordu. el-Mu'tasım'ın bu sözünü sık
sık tekrarlaması üzerine Hefti şaka yaparak şunları söyledi: "Ben halife
ile birlikte yürüdüğümü sanıyorum, yoksa kalabalık bir halk grubuyla değil ..
Allah'a yemin ederim ki, sen felah bulmazsın." Hefti'nin bu sözlerine
gülen el-Mu'tasım da O'na şöyle dedi: "Halifelik makamına kadar geldikten
sonra ulaşamadığım bir felah nasıl düşünülür?" Bunun üzerine Hefti:
"Sen felaha kavuştuğunu mu sanıyorsun? Allah'a yemin ederim ki, asla
felaha ulaşmadın. Halifeliğin sadece sende ismi var, emirlerin kulaklarını
aşmamaktadır ve bu durumda halife Fadl'dır." dedi. Bu defa el-Mu'tasım:
"Hangi emrim yerine getirilmedi?" dedi. Hefti de şu karşılığı verdi:
"İki aydan beri bana şunun ve şunun verilmesini emrettiğin halde hala
elime bir şey geçmiş değildir." İşte böylece Hefti el-Mu'tasım'ı Fadl'a
karşı düşmanlığa sevk etti.
Rivayet
edildiğine göre, el-Mu'tasım, ilk defa kendisine yakın olan kimselerin nafaka
işlerine, sonra haraç ve diğer bütün işlerin idaresine tayinlerde bulundu.
Bundan sonra Fadl'ı ve ailesini Safer (Şubat) ayında bahtsızlığa uğratıp
cezalandırdı ve hesaplannı görmelerini emretti. Fadl'ın yerine Muhammed b.
Abdülmelik ez-Zeyyal'ı getirip Fadl'ı Musul yolu üzerinde bulunan ve ''es-S
inn'' adıyla bilinen bir köye sürgün etti. Daha sonra ise Muhammed b.
Abdülmelik'i vezir ve katiplik makamına yükseltti.
Fadl
b. Mervan kötü huylu, çok cimri, karşılaşılmasından hoşnut olunmayan ve
insanlara tepeden bakan kibirli bir kişiydi. el-Mu'tasım tarafından yıldızı
söndürülünce halk başına gelen bu belaya sevindi, hatta bir şair hakkında şu
mealdeki mısralan söyledi:
''Fadl
b. Mervan için ağlayacak başka kimseler bulunmadığından kendine ağlasın, çünkü
o dünyalık mallara sahip olduğu halde bu mallarla hayır yapmadı ve ayıplanmış
bir zalim olarak dünyadan aynıdı.
Canı
cehenneme gitsin! Böylesi bir kimseden kaybımız nedir ki üzülelim ?''
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yıl Endülüs Hükümdan Abdurrahman Tuleytula'ya bir ordu gönderdi ve bu ordu
Tuleytula halkıyla savaştı, fakat onlara karşı bir zafer elde edemedi.
Bu
yıl hac işlerini Salih b. Abbas b. Muhammed idare etti.
Süleyman
b. Davud b. Ali b. Abdullah b. Abbas b. Eyyub el-Haşimi ile cömertlerden ve
evliyadan biri olan zahid Feth el-Mavsıli bu yıl vefat ettiler. Ayrıca
Buhari'nin şeyhlerinden Affan b. Müslim Ebu Osman es-Saffar el-Basri elli beş
yaşında iken bu yıl Bağdat'ta vefat etti. Hanımı Me'mun'un kızı Ümmü'l-Fadl ile
birlikte Bağdat'a gelen Muhammed b. Ali b. Musa b. Ca'fer b. Muhammed b. Ali b.
Hüseyn b. Ali de yirmi beş yaşlannda iken bu yıl, Zilhicce (Kasım) ayında
Bağdat'ta vefat etti ve burada metfun bulunan dedesi Musa b. Ca'fer'in yanına
defnedildi. Muhammed'in cenaze namazım el-Vasık kıldırdI. Muhammed b. Ali
İmamiye mezhebine göre on iki imamda biri kabul edilmektedir. Bir rivayete göre
ölüm sebebi olarak bundan başka şeyler de ileri sürülmektedir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN İKİ YÜZ
YİRMİ BİRİNCİ YILI OLAYLARI (M. 838)
BU YIL BABEK İLE YAPILAN SAVAŞ