İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
AFŞİN'İN
BABEK ve el-HÜRREMİ İLE SAVAŞMAK ÜZERE HAREKETE GEÇMESİ
Bu
yıl el-Mu'tasım, Afşin (Haydar b. Kavus)ı el-Cibal bölgesine tayin etti ve Babek
ile savaşması için harekete geçirdi. Bunun üzerine Afşin Babek ile savaşmak
üzere yola çıktı.
Babek'in
ilk isyanı 201 (816) yılında meydana geldi. el-Bezz şehrinde bulunuyordu,
Sultan'ın ordularından bir çoğunu yenmiş ve kumandanlarından bir takımım da
öldürmüştü. Nihayet halifelik el-Mu'tasım'a gelince, Ebu Sa'id Muhammed b.
Yusuf'u Erdebil'e gönderdi ve O'na Babek'in Zencan ile Erdebil arasındaki
tahrip ettiği bütün kaleleri yeniden inşa etmesini emretti, ayrıca Erdebil'e
erzak getirecek olan kimselerin yollarını korumak üzere bu kalelere adamlar
yerleştirmesini istedi. Ebu Sa'id, el-Mu'tasım'ın istekleri doğrultusunda
harekete geçti ve kaleleri yeniden inşa etti.
Babek
savaşlarından birisinde bir serriye göndermiş ve bu seriyye bir kısım yerlerde
baskın yaptıktan sonra geri dönmüştü. Bundan haberdar olan Ebu Sa'id, yanına
bir takım kimseleri toplayarak bu seriyyeyi takibe koyulmuştu. Nihayet
yollardan birinde bu seriyye ile karşılaşan Ebu Sa'id onlarla savaşa tutuştu ve
aralarında şiddetli bir savaş meydana geldi. Ebu Sa'id neticede Babek'in
askerlerinden bir grubu öldürüp ve bir grup kimseyi de esir aldığı gibi ayrıca
bu seriyyenin daha önce ellerine geçirmiş oldukları şeyleri de kurtarıp geri
aldı. Bundan sonra öldürdüğü kimselerin başları ile esir ettiği kimseleri
el-Mu'tasım'a gönderdi. İşte bu savaş Babek'in askerlerinin ilk defa hezimete
uğradığı bir savaş oldu.
Bundan
sonra bir başka seriyye ile Muhammed b. el-Bu'ays savaştı. Bu savaş şu şekilde
meydana gelmiştir:
Muhammed
b. el-Bu'ays'in ''Şahh adında muhkem bir kalesi vardı. İbn er-Revvad'dan almış
olduğu bu kale Azerbaycan bölgesinde bulunuyordu, ayrıca Azerbaycan'da
''Tebriz'' adında başka bir kalesi daha vardı. Muhammed, Babek ile sulh
içerisinde bulunuyordu, Babek'in bir kısım seriyyeleri Muhammed'in yanına iner
ve Muhammed onları ağırlardı. Böylece onlar Muhammed'e ısınmışlardı. Babek bir
ara kumandanlarından İsmet adında birisinin komutasında bir seriyye gönderdi.
İsmet önce Muhammed b. el-Bu'ays'in yanına geldi ve Muhammed eski adeti üzerine
bir ziyafet hazırladı ve O'nu kendisine yakın olan kimseler ve taraftarlarından
ileri gelenlerle birlikte bu ziyafete davet etti. Muhammed davetlisi olan İsmet
ve arkadaşlarına yedirip içirdikten sonra kendilerine şarap ikram etti. Sarhoş
olduklarında İsmet'in üzerine atıldı ve güven (vesika) aldı. Bundan sonra
O'nunla birlikte ziyafete iştirak eden diğer kimseleri öldürdü, daha sonra da
İsmet'e emir vererek seriyyede bulunan askerleri, isimlerini teker teker
söyleyerek çağırmasını istedi. İsmet'in adım çağırdığı asker hemen ortaya çıkıp
yanlarına geliyor ve Muhammed de onun boynunu vuruyordu. Durumu öğrenen
askerler buradan kaçtılar. Muhammed b. el-Bu'ays, İsmet'i el-Mu'tasım'a
gönderdi ve el-Mu'tasım ondan Babek'in bulunduğu memleketler hakkında bilgi
istedi. Bunun üzerine İsmet, Babek'in bulunduğu yere giden yolları ve bu
memleketlerde nasıl savaşılacağım el-Mu'tasım'a bildirdi. İsmet bundan sonra
hapse atıldı ve el-Vasık'ın halifelik dönemine kadar hapiste kaldı.
Afşin
ise bundan sonra Babek'in memleketlerine hareket edip Berzend'e geldi, burada
karargahını kurup Erdebil ile Berzend arasında bulunan köleleri ve yolları
zaptetti. Önce Ebu Sa'id Muhammed b. Yusuf'u ''Huşş'' denilen yerde bıraktı ve
Ebu Sa'id burada bir hendek "kazdırdı. Heysem el-Ganevi'yi ise Erşak
kasabasına bıraktı, Hersem de burada bir hendek kazdırdı ve buranın kalesini
onarıp düzeltti. Ebna taifesinin kumandanlarından Aleveyh el-A'ver'i de Erdebil
civarındaki Hısn en-Nehr'e yerleştirdi. Erdebil'den hareket eden yolcular ve
kafileler, Hısn en-Nehr'e kadar kendilerini korumak için yanlarına muhafızlar
alırlardı, sonra Hısn en-Nehr'in hakimi olan kimse onları Heysem el-Ganevi'ye
götürür, Heysem de Hısn en-Nehr hakimini ve beraberinde gelenleri kendi
aralarında kararlaştırmış oldukları belirli bir yerde karşılar, taraflardan hiç
biri aralarında kararlaştırılan bu sınırı aşıp geçmezdi. Heysem burada Hısn
en-Nehr Hakimi'nin getirdiği kafileyi teslim alır ve kendi yanındakileri de
O'na teslim ederdi. Bundan sonra Heysem teslim aldığı kafıleyi Ebu Sa'id'in
adamlarına götürür, onlar da Heysem'i Afşin'in karargahından gelen askerlerle
birlikte yolun ortasında karşılarlardı. Böylece onlar da Heysem'in getirdiği
kafıleyi teslim alırlar ve yanlarındakileri de O'na teslim ederlerdi. Şayet taraflardan
birisi yolun yarı kısmına diğerinden önce gelmiş ise orada beklerdi ve bu
sınırı aşıp öteye geçmezdi. Bu defa Ebu Sa'id teslim aldığı kafileyi alır,
Afşin'in karargahına götürür, Ebu Sa'id'i Afşin'in kafile kumandam karşılar,
ondan teslim alır, yanında bulunan askerleri de ona teslim ederdi. İşte durum
bu şekilde devam edip gitti.
Ayrıca
Babek'in casuslarından birisini yakaladıkları zaman onu Afşin'in yanına
gönderirlerdi. Afşin bu casuslara ihsanda bulunur, bağış yapar, onlardan
Babek'in kendilerine ne verdiğini sorar ve O'nun verdiğinin iki katım verirdi.
Bu arada onlara: ''Siz bizim casuslarımız olun.'' der ve onlardan bu hususta
faydalamrdı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
AFŞİN İLE BABEK
ARASINDA MEYDANA GELEN SAVAŞ