İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 220.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

AFŞİN'İN BABEK ve el-HÜRREMİ İLE SAVAŞMAK ÜZERE HAREKETE GEÇMESİ

 

Bu yıl el-Mu'tasım, Afşin (Haydar b. Kavus)ı el-Cibal bölgesine tayin etti ve Babek ile savaşması için harekete geçirdi. Bunun üzerine Afşin Babek ile savaşmak üzere yola çıktı.

 

Babek'in ilk isyanı 201 (816) yılında meydana geldi. el-Bezz şehrinde bulunuyordu, Sultan'ın ordularından bir çoğunu yenmiş ve kumandanlarından bir takımım da öldürmüştü. Nihayet halifelik el-Mu'tasım'a gelince, Ebu Sa'id Muhammed b. Yusuf'u Erdebil'e gönderdi ve O'na Babek'in Zencan ile Erdebil arasındaki tahrip ettiği bütün kaleleri yeniden inşa etmesini emretti, ayrıca Erdebil'e erzak getirecek olan kimselerin yollarını korumak üzere bu kalelere adamlar yerleştirmesini istedi. Ebu Sa'id, el-Mu'tasım'ın istekleri doğrultusunda harekete geçti ve kaleleri yeniden inşa etti.

Babek savaşlarından birisinde bir serriye göndermiş ve bu seriyye bir kısım yerlerde baskın yaptıktan sonra geri dönmüştü. Bundan haberdar olan Ebu Sa'id, yanına bir takım kimseleri toplayarak bu seriyyeyi takibe koyulmuştu. Nihayet yollardan birinde bu seriyye ile karşılaşan Ebu Sa'id onlarla savaşa tutuştu ve aralarında şiddetli bir savaş meydana geldi. Ebu Sa'id neticede Babek'in askerlerinden bir grubu öldürüp ve bir grup kimseyi de esir aldığı gibi ayrıca bu seriyyenin daha önce ellerine geçirmiş oldukları şeyleri de kurtarıp geri aldı. Bundan sonra öldürdüğü kimselerin başları ile esir ettiği kimseleri el-Mu'tasım'a gönderdi. İşte bu savaş Babek'in askerlerinin ilk defa hezimete uğradığı bir savaş oldu.

 

Bundan sonra bir başka seriyye ile Muhammed b. el-Bu'ays savaştı. Bu savaş şu şekilde meydana gelmiştir:

 

Muhammed b. el-Bu'ays'in ''Şahh adında muhkem bir kalesi vardı. İbn er-Revvad'dan almış olduğu bu kale Azerbaycan bölgesinde bulunuyordu, ayrıca Azerbaycan'da ''Tebriz'' adında başka bir kalesi daha vardı. Muhammed, Babek ile sulh içerisinde bulunuyordu, Babek'in bir kısım seriyyeleri Muhammed'in yanına iner ve Muhammed onları ağırlardı. Böylece onlar Muhammed'e ısınmışlardı. Babek bir ara kumandanlarından İsmet adında birisinin komutasında bir seriyye gönderdi. İsmet önce Muhammed b. el-Bu'ays'in yanına geldi ve Muhammed eski adeti üzerine bir ziyafet hazırladı ve O'nu kendisine yakın olan kimseler ve taraftarlarından ileri gelenlerle birlikte bu ziyafete davet etti. Muhammed davetlisi olan İsmet ve arkadaşlarına yedirip içirdikten sonra kendilerine şarap ikram etti. Sarhoş olduklarında İsmet'in üzerine atıldı ve güven (vesika) aldı. Bundan sonra O'nunla birlikte ziyafete iştirak eden diğer kimseleri öldürdü, daha sonra da İsmet'e emir vererek seriyyede bulunan askerleri, isimlerini teker teker söyleyerek çağırmasını istedi. İsmet'in adım çağırdığı asker hemen ortaya çıkıp yanlarına geliyor ve Muhammed de onun boynunu vuruyordu. Durumu öğrenen askerler buradan kaçtılar. Muhammed b. el-Bu'ays, İsmet'i el-Mu'tasım'a gönderdi ve el-Mu'tasım ondan Babek'in bulunduğu memleketler hakkında bilgi istedi. Bunun üzerine İsmet, Babek'in bulunduğu yere giden yolları ve bu memleketlerde nasıl savaşılacağım el-Mu'tasım'a bildirdi. İsmet bundan sonra hapse atıldı ve el-Vasık'ın halifelik dönemine kadar hapiste kaldı.

 

Afşin ise bundan sonra Babek'in memleketlerine hareket edip Berzend'e geldi, burada karargahını kurup Erdebil ile Berzend arasında bulunan köleleri ve yolları zaptetti. Önce Ebu Sa'id Muhammed b. Yusuf'u ''Huşş'' denilen yerde bıraktı ve Ebu Sa'id burada bir hendek "kazdırdı. Heysem el-Ganevi'yi ise Erşak kasabasına bıraktı, Hersem de burada bir hendek kazdırdı ve buranın kalesini onarıp düzeltti. Ebna taifesinin kumandanlarından Aleveyh el-A'ver'i de Erdebil civarındaki Hısn en-Nehr'e yerleştirdi. Erdebil'den hareket eden yolcular ve kafileler, Hısn en-Nehr'e kadar kendilerini korumak için yanlarına muhafızlar alırlardı, sonra Hısn en-Nehr'in hakimi olan kimse onları Heysem el-Ganevi'ye götürür, Heysem de Hısn en-Nehr hakimini ve beraberinde gelenleri kendi aralarında kararlaştırmış oldukları belirli bir yerde karşılar, taraflardan hiç biri aralarında kararlaştırılan bu sınırı aşıp geçmezdi. Heysem burada Hısn en-Nehr Hakimi'nin getirdiği kafileyi teslim alır ve kendi yanındakileri de O'na teslim ederdi. Bundan sonra Heysem teslim aldığı kafıleyi Ebu Sa'id'in adamlarına götürür, onlar da Heysem'i Afşin'in karargahından gelen askerlerle birlikte yolun ortasında karşılarlardı. Böylece onlar da Heysem'in getirdiği kafıleyi teslim alırlar ve yanlarındakileri de O'na teslim ederlerdi. Şayet taraflardan birisi yolun yarı kısmına diğerinden önce gelmiş ise orada beklerdi ve bu sınırı aşıp öteye geçmezdi. Bu defa Ebu Sa'id teslim aldığı kafileyi alır, Afşin'in karargahına götürür, Ebu Sa'id'i Afşin'in kafile kumandam karşılar, ondan teslim alır, yanında bulunan askerleri de ona teslim ederdi. İşte durum bu şekilde devam edip gitti.

 

Ayrıca Babek'in casuslarından birisini yakaladıkları zaman onu Afşin'in yanına gönderirlerdi. Afşin bu casuslara ihsanda bulunur, bağış yapar, onlardan Babek'in kendilerine ne verdiğini sorar ve O'nun verdiğinin iki katım verirdi. Bu arada onlara: ''Siz bizim casuslarımız olun.'' der ve onlardan bu hususta faydalamrdı.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

AFŞİN İLE BABEK ARASINDA MEYDANA GELEN SAVAŞ