İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 196.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

EMİN'İN HALİFELİKTEN HAL' EDİLMESİ, ME'MUN'A BEY'AT EDİLMESİ ve EMİN'İN TEKRAR HALİFELİĞE GETİRİLMESİ

 

Abdülmelik b. Salih'in ölmesi üzerine, Hüseyin b. Ali b. İsa b. Matan askerlerini topladı ve O'nun ölümünü duyurdu; bundan sonra Hüseyn b. Ali piyadeleri gemiler ile süvarileri de hayvan sırtlarında, Recep 196 (Miladi Sl2)'da yola çıkardı. Hüseyn b. Ali b. İsa Bağdat'a gelince kendisini kumandanlar ve halk karşıladı; bu arada kendisi için kümbet şeklinde çadırlar kuruldu ve konaklayacağı kısma gitti. Gece yarısı Emin O'na birisini gönderdi ve yanına gelmesini emretti. Bunun üzerine Hüseyn b. Ali b. İsa, Emin'in gönderdiği kişiye şöyle dedi: "Ben muganni (şarkıcı), müsamir (gece sohbeti eden) ve mudhik (soytarı) değilim; ayrıca Emin adına mall ve diğer hususlarda herhangi bir görev de üstlenmedim. Beni bu saatte neden çağırıyor? Sen git, sabah, olunca ben gelirim."

 

Sabah olunca Hüseyn b. Ali b. İsa, Babu'l-cisr (köprü kapısı)'e geldi ve etrafına toplanan kimselere şöyle dedi: "Ey Ebna'ya mensup olanlar! Şımarıklık ve böbürlenmekle hilafet elde tutulmaz ve Allah'ın nimetine kibir ve zorbalıkla sahip olunmaz. Muhammed (Emin) sizin dininizi ifsat etmek ve şerefinizi başkalarına aktarmak istiyor. Zaten o Zevakil'e mensup olanların sahipliğini yapıyor; Allah'a yemin ederim ki, eğer Emin'e bir müddet daha zaman tanırsanız doğacak zararın vebali size ait olacaktır. O sizi silip bitinneden siz O'nun izini silin. O sizİn şerefinizi ayaklar altına almadan siz onun şerefini alçaltın. Allah'a yemin ederim ki, sizden O'na yardım eden mutlaka yardımsız kalır. Allah katında hiç bir kimse müsamahaya sahip değildir. Allah'a karşı yapılan yeminleri yerine getirmemek ve O'na verilen ahitleri hafife alıp tutmamakla O'ndan korkulmuş olmaz."

 

Bundan sonra Hüseyn b. Ali b. İsa, etrafında toplananlara köprüyü geçmelerini emretti. Onlar da köprüyü geçtiler ve Horasan kapısı sokağına geldiler. Tam bu sırada Emin'in süvarileri, Hüseyn b. Ali b. İsa'ya yetiştiler ve taraflar şiddetli bir savaşa tutuştular. Fakat Emin'in askerleri hezimete uğradılar ve dağıldılar. Bunun üzerine Hüseyn b. Ali b. İsa, 11 Recep 196 pazar günü (29 Mart 812 pazar) Emin'i halifelikten hal' etti ve pazartesi günü Me'mun'un halife olması için halktan bey'at aldı.

 

Salı günü ise Abbas b. Musa b. İsa, Emin'i kıskıvrak yakaladı, annesi ile birlikte Huld Sarayı'ndan çıkardı ve Mansur Sarayı'nda tutukladı. Çarşamba günü Hüseyn b. Ali'nin etrafında toplananlar ondan erzak istediler ve kendi aralarında çalkalanmağa başladılar. Bu sırada Muhammed b. Halid Şam Kapısı'nda dikildi ve şöyle dedi: "Ey insanlar! Allah'a yemin ederim ki, biz dururken Hüseyn b. Ali'nin bu işi üstlenmesinin ve bize emretmesinin sebebini bilmiyorum. O, ne yaş ve ne de asalet ve şeref bakımından bizim en büyüğümüzdür. Hatta O itibar ve kuvvet bakımından da bizden daha büyüt değildir. O'na karşı ahdini bozan ve yaptığı bu harekete karşı koyan ilk kişi ben olacağım. Fikrimi kabul edenler benimle gelsin. "

 

Esed el-Harbi de şöyle dedi: "Ey Harp Kabilesi topluluğu! Bugünün gerisi vardır. Siz uyudunuz, fakat uykunuz uzun sürdü Siz geç kaldınız, başkaları öne geçti. Bir grup kimse Emin'i halifelikten hal' etti, siz de hiç olmazsa O'nu hapisten kurtarmak için harekete geçin."

 

Bu sırada at üzerinde gelen güngörmüş birisi şunları söyledi: "Ey insanlar! Siz Emin erzakınızı kestiği için mi saldırıyorsunuz?" Onlar: "Hayır'' dediler. Bunun üzerine: "Emin reislerinizden herhangi birisine karşı kusur mu işledi ve kumandanlarınızdan birini mi azletti." dedi. Onlar yine "Hayır." cevabım verdiler. Bu defa: "Neden Emin'i bırakıp esir edilmesi için düşmanına yardım ettiniz? Allah'a yemin ederim ki, halifesini öldüren bir milletin başına mutlaka kılıç musaHat olur. Haydi halifenizin yanına gidiniz ve O'nu hal' etmek isteyenlerle savaşınız!" dedi. Bu söz üzerine harekete geçtiler ve kendilerine varoşların halkı da katıldı. Bundan sonra Hüseyn ile şiddetli bir savaşa tutuştular. Savaş neticesinde Hüseyn b. Ali esir edildi. Esed el-Harbi ise hemen Emin'in yanına geldi ve bağlı olduğu zincirleri kırdıktan sonra O'nu yeniden hilafet makamına getirdi.

 

Bu arada Emin üzerlerinde asker elbisesi bulunmayan bir grup insan gördü ve onlara silah almalarını emretti. Tam bu sırada ayak takımı bir grup insan silah ve diğer eşyaları yağma ettiler. Bu sırada Hüseyn b. Ali esir olarak Emin'in yanına getirildi. Emin O'nu kötüledi ve kınadı, Hüseyn b. Ali de özür diledi. Bunun üzerine Emin O'nu serbest bıraktı, asker toplamasını ve Me'mun'un taraftarlarıyla savaşmasını emretti. Ayrıca hil'at verdi, hilafet sarayının dışında görevlendirdi ve Hulvan'a hareket etmesini emretti. Hüseyn b. Ali ise Ba'bu'l-cisr'de durdu. Bu sırada pek çok kimse kendisini tebrike geldi. Tebrike gelenlerin sayısının azaldığı bir sırada köprüyü yıktı ve kaçtı. Emin kaçtığını öğrenince askerlerine bir çağrıda bulundu ve O'nu yakalamalarını istedi. Bunun üzerine askerler bineklerine bindiler ve Hüseyn b. Ali'nin peşine düştüler ve O'na ancak Bağdat'a bir fersahlık mesafede bulunan Kevser Mescidi'nde yetişebildiler. Hüseyn b. Ali onlarla çatışmaya girişti, ancak atının sürçmesi üzerine düştü ve orada öldürüldü. Başım gövdesinden ayırdılar ve yanlarına alıp götürdüler.

 

Bir rivayete göre Emin O'nu kendisine vezir edinip mührünü teslim etmişti. Ordu Hüseyn'in öldürülmesinden bir gün sonra Emin için tekrar bey'atini yeniledi.

 

Hüseyn b. Ali 15 Recep 196 (2 Nisan 812)'da öldürüldü. O'nun öldürülmesi üzerine Fadl b. Rebi' kaçtı ve gizlendi.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

TAHİR'İN AHVAZ'DA YAPTIKLARI