İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 196.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

ABDÜLMELİK b. SALİH b. ALİ ve ÖLÜMÜ

 

Daha önce Harun er-Reşid'in Abdülmelik b. Salih'i yakalayıp hapse attığını zikretmiştik. Abdülmelik b. Salih, Harun er-Reşid ölünceye kadar hapiste kaldı. O'nu hapisten Zilka'de 193 (Ağustos 809)'de Emin çıkardı ve kendisine ihsanda bulundu, bunun üzerine de Abdülmelik Emin'e teşekkür etti.

 

Tahir'in savaşlardaki durumunu göz önüne alan Abdülmelik b. Salih, Emin'in huzuruna girdi ve şunları söyledi: "Ey Müminlerin Emiri! İnsanların sana göz diktiklerini görüyorum. Haşerat askerlerini zor durumda bırakmış, savaşlar onları zayıflatmış ve kalpleri düşmanlarının korkusuyla dolmuştur. Eğer onları Tahir üzerine gönderirsen, o yanında bulanan küçük bir grupla senin çok sayıdaki bu askerlerine galip gelecek ve içinde bulundukları durum sebebiyle, askerlerinin niyetleri samimi olmasına rağmen, kendi niyetinin kuvvetiyle onları bozguna uğratacaktır. Suriye halkına savaşlar tecrübe kazandırmış ve sıkıntılar onları terbiye etmiştir. Onlar şu anda bana boyun eğmiş ve itaatime girmiş bir vaziyette bulunmaktadırlar. Eğer Müminlerin Emiri olarak beni Suriye'ye gönderirdeniz, onların içinden düşmanlarınızı perişan edip hezimete uğratacak bir ordu hazırlarım." Bunun üzerine Emin O'nu Suriye ve el-Cezire Valilikleri'ne tayin etti; ayrıca mal ve askerle destekledi ve hemen yola çıkardı. Acele hareket eden Abdülmelik b. Salih Rakkas'a geldi, Suriye halkından kuvvet ve kudret sahibi kimselere ve başkanlarına birer mektup gönderdi.

 

Bunun üzerine sırayla reisler ve gruplar halinde temsilciler Abdülmelik'in yanına geldiler. Abdülmelik, onlara ikram etti ve vaatlerde bulundu, ayrıca hil'atler verdi, böylece etrafında pek çok kimse toplandı. Ancak Abdülmelik hastalandı ve hastalığı giderek artmağa devam etti.

 

Bu arada Suriye askerleri içerisinde bulunan Horasan askerlerinden birisi Süleyman b. Ebi Ca'fer Vak'ası'nda elinden alınan bineğini Suriyeli Zevakil'den birinin altında gördü ve almak üzere hayvam tuttu. Bunun üzerine Zevakil ve askerlerden bir grup toplanarak vuruşmağa başladılar. Bu arada Ebna (Araplarla evlenen bir Acem sülalesi) sülalesi de bir araya gelerek hazırlandılar ve Zevakil grubunu gafil bir anda yakalayarak savaşa başladılar. Bu çatışmada Zevakil'den pek çok kimse öldü. Zevakil'e mensup olanlar birbirlerini çağırdılar ve atlarına binerek savaşa giriştiler. Böylece her iki taraf arasında savaş yeniden kızıştı.

 

Durumdan haberdar olan Abdülmelik onlara birisini gönderdi ve savaşa son vermelerini istedi, fakat Abdülmelik'in sözünü dinlemediler ve o gün şiddetli bir savaş yaptılar. Ebna'ya mensup olanlar Zevakil'den pek çok kimseyi öldürdüler. Durum Abdülmelik'e bildirildiğinde ağır hastaydı, ellerini birbirine vurarak şöyle dedi: "Vay perişan halimize! Araplar kendi memleket ve diyarlarında zulme uğradılar." Ayrıca Abdülmelik, Ebna'ya mensup olanlara kötülük yapmaktan geri duranlara öfkelendi. Bu arada durum vehamet kazandı, Ebna'ya mensup olanların başına Hüseyn b. Ali b. İsa b. Matan geçti. Savaş sabahı Zevakil Rakka'da, Ebna ve Horasan halkı da Rafika'da toplandılar. Bu arada Hıms halkından birisi ayağa kalktı ve şöyle dedi: "Ey Hıms ahalisi! Kaçmak tekrar saldırmaktan, ölmek zelil olmaktan daha ehvendir. Siz memleketinizden uzaklaştınız; azlığa düştükten sonra çoğalmayı, zelil olduktan sonra da izzet ve şeref kazanmayı umuyorsunuz. Artık uyanın! Şu anda şerrin içerisine düştünüz ve ölümün kümeleştiği bir yerde duruyorsunuz. Ölümlerin her çeşidi Müsevvide (Abbasilerden bir firka)'nin bıyıkları ve külahlarındadır. Çare ler tükenmeden, daha büyük felaketler gelmeden, fırsat elden gitmeden ve kaçmak zorlaşmadan önce toplu halde hep birlikte düşmanın üzerine gidin."

 

Bundan sonra Kelbli birisi devesinin üzengisi üzerine dikildi ve Hımslının konuşmasına benzer bir konuşma yaparak sonra şöyle dedi: "Ben gidiyorum, geri dönmek isteyen benimle gelsin." Bunun üzerine bütün Suriyeliler onunla gittiler ve Zevakil'e mensup olanlar, tüccarlar tarafından toplanan bütün hayvan yiyeceklerini yaktılar. Ancak Nasr b. Şebes el-Ukayli, Ebna ve Horasanlılara doğru yöneldi, askerleriyle üzerlerine saldırdı. Taraflar şiddetli bir savaşa tutuştular, fakat Ebna ve Horasanlılar bunlara karşı sabır ve metanet gösterdiler. Bu arada Kesir b. Kadire, Ebü'l-Pil ve Davud b. Musa b. İsa elHorasam, Zevakil'den bir çoğunu öldürenler arasında yer aldılar. Neticede Zevakil'e mensup olanlar bozguna uğradılar. Bu sırada onları bozgundan korumak üzere artçı birliklerin başında Nasr b. Şebes, Amr b. Abdülaziz es-Sülemi ve Abbas b. Züfer el-Kilabi bulunuyorlardı.

 

Abdülmelik b. Salih daha sonra Rakka'da (196-811) vefat etti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

EMİN'İN HALİFELİKTEN HAL' EDİLMESİ, ME'MUN'A BEY'AT EDİLMESİ ve EMİN'İN TEKRAR HALİFELİĞE GETİRİLMESİ