İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
ABDÜLMELİK b. SALİH b.
ALİ ve ÖLÜMÜ
Daha
önce Harun er-Reşid'in Abdülmelik b. Salih'i yakalayıp hapse attığını
zikretmiştik. Abdülmelik b. Salih, Harun er-Reşid ölünceye kadar hapiste kaldı.
O'nu hapisten Zilka'de 193 (Ağustos 809)'de Emin çıkardı ve kendisine ihsanda
bulundu, bunun üzerine de Abdülmelik Emin'e teşekkür etti.
Tahir'in
savaşlardaki durumunu göz önüne alan Abdülmelik b. Salih, Emin'in huzuruna
girdi ve şunları söyledi: "Ey Müminlerin Emiri! İnsanların sana göz
diktiklerini görüyorum. Haşerat askerlerini zor durumda bırakmış, savaşlar
onları zayıflatmış ve kalpleri düşmanlarının korkusuyla dolmuştur. Eğer onları
Tahir üzerine gönderirsen, o yanında bulanan küçük bir grupla senin çok
sayıdaki bu askerlerine galip gelecek ve içinde bulundukları durum sebebiyle,
askerlerinin niyetleri samimi olmasına rağmen, kendi niyetinin kuvvetiyle
onları bozguna uğratacaktır. Suriye halkına savaşlar tecrübe kazandırmış ve
sıkıntılar onları terbiye etmiştir. Onlar şu anda bana boyun eğmiş ve itaatime
girmiş bir vaziyette bulunmaktadırlar. Eğer Müminlerin Emiri olarak beni
Suriye'ye gönderirdeniz, onların içinden düşmanlarınızı perişan edip hezimete
uğratacak bir ordu hazırlarım." Bunun üzerine Emin O'nu Suriye ve
el-Cezire Valilikleri'ne tayin etti; ayrıca mal ve askerle destekledi ve hemen
yola çıkardı. Acele hareket eden Abdülmelik b. Salih Rakkas'a geldi, Suriye
halkından kuvvet ve kudret sahibi kimselere ve başkanlarına birer mektup
gönderdi.
Bunun
üzerine sırayla reisler ve gruplar halinde temsilciler Abdülmelik'in yanına
geldiler. Abdülmelik, onlara ikram etti ve vaatlerde bulundu, ayrıca hil'atler
verdi, böylece etrafında pek çok kimse toplandı. Ancak Abdülmelik hastalandı ve
hastalığı giderek artmağa devam etti.
Bu
arada Suriye askerleri içerisinde bulunan Horasan askerlerinden birisi Süleyman
b. Ebi Ca'fer Vak'ası'nda elinden alınan bineğini Suriyeli Zevakil'den birinin
altında gördü ve almak üzere hayvam tuttu. Bunun üzerine Zevakil ve askerlerden
bir grup toplanarak vuruşmağa başladılar. Bu arada Ebna (Araplarla evlenen bir
Acem sülalesi) sülalesi de bir araya gelerek hazırlandılar ve Zevakil grubunu
gafil bir anda yakalayarak savaşa başladılar. Bu çatışmada Zevakil'den pek çok
kimse öldü. Zevakil'e mensup olanlar birbirlerini çağırdılar ve atlarına
binerek savaşa giriştiler. Böylece her iki taraf arasında savaş yeniden
kızıştı.
Durumdan
haberdar olan Abdülmelik onlara birisini gönderdi ve savaşa son vermelerini
istedi, fakat Abdülmelik'in sözünü dinlemediler ve o gün şiddetli bir savaş
yaptılar. Ebna'ya mensup olanlar Zevakil'den pek çok kimseyi öldürdüler. Durum
Abdülmelik'e bildirildiğinde ağır hastaydı, ellerini birbirine vurarak şöyle
dedi: "Vay perişan halimize! Araplar kendi memleket ve diyarlarında zulme
uğradılar." Ayrıca Abdülmelik, Ebna'ya mensup olanlara kötülük yapmaktan
geri duranlara öfkelendi. Bu arada durum vehamet kazandı, Ebna'ya mensup
olanların başına Hüseyn b. Ali b. İsa b. Matan geçti. Savaş sabahı Zevakil Rakka'da,
Ebna ve Horasan halkı da Rafika'da toplandılar. Bu arada Hıms halkından birisi
ayağa kalktı ve şöyle dedi: "Ey Hıms ahalisi! Kaçmak tekrar saldırmaktan,
ölmek zelil olmaktan daha ehvendir. Siz memleketinizden uzaklaştınız; azlığa
düştükten sonra çoğalmayı, zelil olduktan sonra da izzet ve şeref kazanmayı
umuyorsunuz. Artık uyanın! Şu anda şerrin içerisine düştünüz ve ölümün
kümeleştiği bir yerde duruyorsunuz. Ölümlerin her çeşidi Müsevvide
(Abbasilerden bir firka)'nin bıyıkları ve külahlarındadır. Çare ler tükenmeden,
daha büyük felaketler gelmeden, fırsat elden gitmeden ve kaçmak zorlaşmadan
önce toplu halde hep birlikte düşmanın üzerine gidin."
Bundan
sonra Kelbli birisi devesinin üzengisi üzerine dikildi ve Hımslının konuşmasına
benzer bir konuşma yaparak sonra şöyle dedi: "Ben gidiyorum, geri dönmek
isteyen benimle gelsin." Bunun üzerine bütün Suriyeliler onunla gittiler
ve Zevakil'e mensup olanlar, tüccarlar tarafından toplanan bütün hayvan
yiyeceklerini yaktılar. Ancak Nasr b. Şebes el-Ukayli, Ebna ve Horasanlılara
doğru yöneldi, askerleriyle üzerlerine saldırdı. Taraflar şiddetli bir savaşa
tutuştular, fakat Ebna ve Horasanlılar bunlara karşı sabır ve metanet
gösterdiler. Bu arada Kesir b. Kadire, Ebü'l-Pil ve Davud b. Musa b. İsa
elHorasam, Zevakil'den bir çoğunu öldürenler arasında yer aldılar. Neticede
Zevakil'e mensup olanlar bozguna uğradılar. Bu sırada onları bozgundan korumak
üzere artçı birliklerin başında Nasr b. Şebes, Amr b. Abdülaziz es-Sülemi ve
Abbas b. Züfer el-Kilabi bulunuyorlardı.
Abdülmelik
b. Salih daha sonra Rakka'da (196-811) vefat etti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA