İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
YUSUF el-FİHRİ'NİN
ÖLDÜRÜLMESİ
Yine
bu sene Endülüs emiri olan Yusuf el-Fihri Abdurrahman elEmevi'ye verdiği ahdini
bozdu.
Bunun
sebebi şuydu:
Abdurrahman
Yusuf'un hakimiyeti altında bulunan yerlere O'nunla çekişecek ve rahatsız
edecek kimseler gönderip duruyor, Yusuf şer'i bir delil ortaya koysa bile bunu
geçerli saymıyordu. Yusuf kendisi hakkında ne düşünüldüğünü anlayınca isyan
etmek istedi. Başına yirmi bin kişi topladı, Abdurrahman'a doğru yürüdü.
Abdurrahman da Kurtuba'dan çıkarak Hısnu'l-Müdevver'e kadar geldi. Sonra Yusuf
İşbiliye Valisi olan Ömer b. Mervan ve Müdevver'de vali bulunan oğlu Ömer b.
Abdülmelik'e doğru yürümeyi uygun buldu ve bunlara doğru yürüdü. Bu ikisi de
Yusufa doğru yola çıktılar ve O'nunla karşılaştılar; çok şiddetli bir şekilde
savaştılar. Her iki taraf dayandı, sonunda Yusuf'un adamları yenildiler. Çok
sayıda kimse öldürüldü. Yusuf kaçtı ve şehirlerde dolaşarak kaldı. Adamlarından
birisi O'nu Tulaytula civarında 142 senesinin recebinde öldürdü. Başı
Abdurrahman'a götürüldü, Abdurrahman da bu başı Kurtuba'da dikti. Yanında rehin
olarak duran oğlu Abdurrahman b. Yusuf'u da öldürdü ve başım babasının başının
yanına dikti. Ebu'lEsved b. Yusuf, Abdurrahman el-Emevi'nin yanında aşağıda
anlatılacağı gibi rehin olarak kaldı.
Es-Sumeyl'e
gelince, Kurtuba'dan Yusufla birlikte kaçmadı ve Abdurrahman Yusuf'u sorduğunda
cevaben: "Bana durumunu haber vermedi, ondan haberim yok." dedi.
Abdurrahman "Mutlaka söyleyeceksin." deyince: "İki ayağımın
altında olsaydı, üzerinden ayaklarımı bile kaldırmazdım." diye karşılık
verdi. Bunun üzerine Abdurrahman O'nu Yusuf'un oğlu ile beraber hapsetti. Bu
ikisi hapisten kaçmağa kalkıştıklarında, Sumeyl vazgeçti ve hapiste kalmakta
inat etti. Bir müddet sonra yanına Mudar şeyhleri gönderildiğinde yanında bir
bardak olduğu halde O'nu ölü olarak buldular, ölüsünü alarak götürdüler.
"Ey Ebu Cevşen! Biz biliyoruz ki sen içmedin, fakat içirildin!"
dediler ve ailesine teslim ettiler; orada defnettiler.
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yılda Celikıyye Kralı Ezfeneş öldü ve yerine oğlu Tedviliyye kral oldu.
Tedviliyye babasından daha cesurdu, siyaseti daha iyi ve derli toplu idi.
Babasının krallığı 18 sene sürmüştü. Tedviliyye kral olunca hükümranlığı sağlam
oldu ve Müslümanları sınır beldelerinden çıkararak Lük, Portekiz, Şelmunka,
Şemure, Eyle, Şekubiyye, Feştiyac şehirlerine sahip oldu. Bu sayılanların hepsi
Endülüs şehirleridir.
Bu
yılda Mansur, İmam İbrahim'in kardeşi Abdülvehhab ve Hasan b. Kahtabe'yi yetmiş
bin savaşçıyla Malatya'ya gönderdi. Bunlar Malatya'ya gelerek Rumların
yıktıklarını yaptılar ve altı ay içinde bu imar işini bitirdiler. Bu hususta
Hasan'ın çok büyük hizmeti oldu. Mansur kırk bin asker yerleştirdi ve buradaki
silah ve yiyecek maddelerini artırdı. Yine Hasan buraya Kaluziye sarayım inşa
etti.
Bizans
kralı Abdülvahhab ile Hasan'ın Malatya'ya geldiklerini duyunca yüz bin muharip
ile yola çıktı ve Ceyhan'a vardı, ancak üzerine çok sayıda Müslüman geldiği
için geri döndü. Malatya imar edilince bütün Malataylılar geri döndüler.
Bu
yılda Mansur haccetti ve Hire'de ihrama girdi. Mansur, haccı bitirince Kudüs'e
yöneldi, buradan da Rakka'ya geçerek oradaki Mansur b. Ca'vene el-Amirı'yi
öldürerek Haşimllerin Küfe' sine gitti.
Yine
bu yılda Mansur, Massısa şehrini Cebrail b. Yahya eliyle imar ettirdi. Ayrıca
burada bir de cami inşa etti. Mansur, bu şehirde bin kişiye mal dağıttı ve daha
önce buralı olan bir çok kişiyi getirerek Massısa'ya yerleştirdi.
Bu
yıl içerisinde Sa'd b. İshak b. Ka'b b. Ucre, Amr b. Yahya b. Hasan el-Ensari
Umare b. Gaziyye el-Ensari (bu sikadandır), Ebu'l-Ala Eyyub elKassab, Ebu
Ca'fer Muhammed b. Abdullah el-İskafi öldüler. Ebu Ca'fer, Mutezile'nin
kelamcılarından ve onların imamlarındandır. Kendisine bir grup insan intisap
etmişlerdir. Yine bu yılda Huveyze b. Esma'nın babası Esma b. Useyd b. Muharık
vefat etti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN YÜZ
KIRK BİRİNCİ YILI OLAYLARI (M. 758-759)