İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 177.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

FADL b. RAVH b. HATİM'İN İFRİKİYYE VALİLİĞİ'NE ATANMASI

 

Bu sene Harun er-Reşid Fadl b. Ravlı b. Hatim'i ifrikıye Valiliğine tayin etti. Ravh ölünce yerine Habib b. Nasr el-Mühellebi tayin edildi. Fadl Harun er-Reşid'e gelmiş, O'ndan ifrikıye Valiliği'ni istemiş, Harun da kendisini buraya vali tayin etmişti. Vali tayin edilen Fadl Muharrem 177 (Nisan 793)'de' ifrikıye'ye geldi. Tunus Şehri'ne kardeşinin oğlu olan Muğira b. Bişr b. Ravlı'ı tayin etti.

 

Muğira mağrur bir kimse olduğu için askerleri hafife alırdı. Fadl da kendisinden önce vali bulunan Nasr b. Habib'e meyilleri dolayısıyla onlara soğuk davrandı ve kötü muamelede bulundu. Tunuslular da bir araya gelerek Fadl'a mektup gönderdiler ve kardeşinin oğlu Muğire'yi başlarından almasını istediler, fakat Fadl onların mektubuna cevap vermedi. Bunun üzerine Muğire'ye itaat etmeme kararı aldılar. Muhammed b. el-Farisi adında Horasanlı bir kumandan onlara: "Lideri bulunmayan her cemaat tehlikelere daha çok maruzdur. Bunun için işlerinizi yürütecek birini arayın." dedi. Tunuslular: "Doğru söylüyorsun." dediler ve kendi kumandanlarından ''Abdeveyh el-Enbari'' diye meşhur olan Abdullah b. Carud'u ittifakla başlarına geçirdiler ve itaat etmek üzere bey'at ettiler. Bu arada Muğire'yi başlarından uzaklaştırdılar ve Fadl'a bir mektup göndererek şöyle dediler: "Biz önce sözünden çıkmadık; fakat bize kötü muamelede bulundu, bunun üzerine biz de itaati terk ettik. Kendisinden razı olacağımız birini vali olarak gönder. "

 

Bunun üzerine Fadl amcasının oğlu Abdullah b. Yezid b. Hatim'i vali tayin etti ve onlara göndermek üzere yola çıkardı. Abdullah b. Yezid Tunus'a bir konaklık mesafe yaklaştığı zaman Abdullah b. Carud O'nun ne maksatla geldiğini kontrol etmeleri için bir grup insan gönderdi ve onlara kendisine sorulmadan bir hadise çıkarmamalarını tenbih etti. Abdullah b. Yezid'e doğru ilerleyen bu grubun içinden birisi şöyle dedi: "Fadl O'nu vali göndermek bahanesiyle sizi aldatmak istiyor, kardeşini valilik görevinden çıkardığınız için sizden intikam alacaktır." Bu söz üzerine Abdullah b. Yezid'in üzerine atılıp O'nu öldürdüler ve beraberinde bulunan kumandanları da esir aldılar. Bu durum karşısında Abdullah b. Carud ve yandaşları Fadl'a karşı cephe almak zorunda kaldılar. Bu görevi ise Muhammed b. el-Parisi üstlendi ve İfrikıye'de bulunan bütün kumandanlara ve valilere hitaben birer mektup göndererek şöyle dedi: "Biz Müminlerin Emiri'nin ülkesinde Fadl'ın yaptıklarına ve kötü muamelelerine bakarak kendisine karşı gelmek ve O'nu başımızdan uzaklaştırmak zorunda kaldık. Sonra gördük ki, Müminlerin Emiri'nin uzakta olması ve askerine karşı merhametli bulunması dolayısıyla öğüdüne O'ndan uygun olan biri de yoktur. Bu yüzden kendimizi senin idarene teslim etmeyi daha uygun bulduk. Eğer zafere ulaşırsak, Müminlerin Emiri'ne bir mektup göndererek seni başımıza tayin etmesini isteriz; eğer zafere ulaşamazsak, bizim seni istediğimizi hiç bir kimse bilmeyecektir. "

 

İşte Muhammed b. el-Parisi yazmış olduğu bu mektupla bütün askerleri Fadl'ın aleyhine harekete geçirdi. Ayrıca kendi etrafına da pek çok kimse topladı. Fadl onların üzerine kalabalık bir askeri kuvvet gönderdi ise de onlar Fadl'a karşı koydular ve çatışmaya giriştiler. Bu çatışma neticesinde Fadl'ın askerleri hezimete uğradılar ve yenilmiş olarak Kayrevan'a döndüler. Fadl'ın askerlerinin peşini bırakmayan Abdullah b. Carud'un taraftarları o gün Kayrevan'ı kuşattılar. Kayrevan halkı bütün kapıları açtılar, Abdullah b. Carud askerleriyle birlikte Cemaziyelahir 178 (Eylül 794)'de Kayrevan'a girdi ve Fadl'ı buradan çıkardı. Abdullah b. Carud, Fadl ve beraberinde bulunan ailesini Kabis'e götürmek üzere bazı kimseleri görevlendirdi. Onlar bir günlük yol aldıktan sonra, Abdullah b. Carud onları geri çevirdi ve Fadl b. Ravh b. Hatim'i öldürdü.

 

Fadl'ın öldürülmesine öfkelenen bir grup asker Abdullah b. Carud ile savaşmak üzere toplandılar. Abdullah bunların üzerine asker sevk ettiyse de gönderdiği askerler yenildiler, kendisi de şiddetli bir çatışmadan sonra Kayrevan'a dönmek zorunda kaldı. Abdullah b. Carud'a karşı gelen askerler daha sonra Kayrevan'ı istila ettiler. Bu sırada kendisi Tunus'ta bulunuyordu. Kayrevan'a girmiş bulunan bu askerlerin üzerine yürüdüğünde onlar dağılmış bulunuyorlardı. Ancak Abdullah b. Carud yanlarına gelir gelmez hemen O'nunla çatışmaya girdiler. Bu çatışmada Abdullah onları hezimete uğrattı ve ileri gelenlerinden bir grup kimseyi de öldürdü. Neticede hezimete uğrayan bu askerler Erbes'e gittiler ve başlarına Zab Valisi bulunan Ala b. Said'i getirdikten sonra Kayrevan'a hareket ettiler.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

İFRİKİYYE BÖLGESİ'NE HERSEME b. A'YEN'İN VALİ TAYİN EDİLMESİ