İBNÜ’L-ESİR |
5. CİLT |
İFRİKİYYE
BÖLGESİ'NE HERSEME b. A'YEN'İN VALİ TAYİN EDİLMESİ
Ala
b. Said ile beraberindekilerin Kayrevan'a hareket etmeleri üzerine Harun er-Reşid
tarafından Yahya b. Musa'nın hemen oraya yetişmesi kararlaştırıldı. Yahya b.
Musa'nın Kayrevan'a geliş sebebi şu idi: Abdullah b. Carud'un yapmış olduğu
kötü muameleler ve İfrikıye halkı arasındaki ifsat hareketleri Harun'a kadar
ulaşmıştı. Bunun üzerine Harun Horasanlıların itibarını kazanmış olan Yahya b.
Musa ile birlikte Herseme b. Ayen'i oraya gönderdi. Harun, Herseme oraya
varmadan Yahya'nın Abdullah b. Carud ile buluşmasını ve yumuşak davranmak
suretiyle O'nun tekrar itaate temayülünü sağlamasını emretti. Bunun üzerine
Yahya Kayrevan'a geldi ve kendisiyle Abdullah b. Carud arasında pek çok konuşma
geçti. Yahya, Harun'un mektubunu Abdullah b. Carud'un verdiği zaman Abdullah
şunları söyledi: "Ben aslında Harun er-Reşid'e karşı itaatimi sürdürüyorum.
Şu anda Ala b. Said ile beraber bir takım Berberiler buraya yaklaşmış
durumdalar. Eğer Kayrevan'ı bırakırsam, Berberiler hemen burayı ele geçirirler.
Böylece ben Müminlerin emirinin sahip olduğu bir memleketi elden çıkarmış
olurum. En iyisi benim şimdi Ala b. Said'e karşı koymamdır. Eğer O bana
üstünlük sağlarsa uç böl gelere (suğur) sığınırsınız; eğer ben muzaffer
olursam, Herseme'nin gelmesini bekler, bu memleketi O'na teslim ederim, sonra
da Müminlerin emirinin yanına geri dönerim."
Aslında
Abdullah b. Carud'un maksadı Yahya'yı yanıltmak idi.
Ala
b. Said'e karşı muzaffer olduğu takdirde Herseme'nin Kayrevan'a girmesine
engelolacaktı. O'nun bu niyetini bilen Yahya, Muhammed b. elParisi ile başbaşa
kaldı ve itaati terk ettiği için azarladı. Muhammed b. el-Farisi Yahya'dan özür
diledi, itaati terk etmediğine dair yemin etti ve Abdullah b. Carud'un aleyhine
harekete geçti. Bundan sonra Muhammed b. el-Farisi Abdullah b. Carud'un
durumunu bozmağa başladı ve askerlerindenbir grubu kendine çekmeyi başardı. Bu
askerler ilebirlikte etrafında toplanan kimseler çoğalınca, Abdullah b. Carud
ile savaşmak üzere harekete geçti. Abdullah b. Carud askerlerinden Talib adlı
birine şöyle dedi: "İki taraf savaş vaziyeti alıp karşı karşıya durdukları
zaman, ben Muhammed el-Farisi'yi azarlamak üzere yanıma çağıracağım, işte sen
O'nu bu gafil anında öldürürsün." Talib Abdullah b. Canld'un bu isteğini
kabul etti.
Her
iki tarafın askerleri karşılıklı vaziyet aldıkları zaman Abdullah b. Carud,
Muhammed b. el-Farisi'yi yanına çağırdı ve konuşmağa başladığı bir sırada Talib
üzerine atıldı ve O'nu öldürdü; Muhammed b. el-Parisi'nin ölmesi üzerine de
askerleri hezimete uğradı. Bundan sonra Yahya, b. Musa, Trablus'ta bulunan
Herseme'nin yanına gitmek üzere yola çıktı.
Herseme'nin
kendilerine yaklaşmakta olduğunu gören askerler, Ala b. Said'in etrafında
toplandılar. Hatta her taraftan yanına insanlar akın etmeğe başladılar. Ala b.
Said askerlerini alarak Abdullah b. Carud'un üzerine yürümek için yola çıktı,
fakat Abdullah b. Carud, Ala b. Said'in kuvvetinin karşısında tutunamayacağını
bildiğinden hemen Yahya b. Musa'ya bir mektup yazdı ve Kayrevan'ı kendisine
teslim edeceğini bildirdi. Yahya b. Musa bunun üzerine Trablus ordusuyla
Muharrem 179 (Mart 795)'da Kayrevan'a doğru yola çıktı. Kabis' egeldiği zaman
bütün ordu kendisini karşıladı. Böylece Abdullah b. Carud, yedi ay hakimiyetini
sürdürdüğü Kayrevanı Safer 179 (26 Nisan 795) tarihinde terk etti.
Ala
b. Said ile Yahya b. Musa meşhur olmak gayesiyle Kayrevan'a girme yarışına giriştiler.
Ala b. Said Yahya'dan önce Kayrevan'a girdi ve Abdullah b. Carud'un
taraftarlarından bir gurup insanı öldürdükten sonra Herseme'nin yanına gitmek
üzere yola çıktı. Bu arada Abdullah b. Carud da Herseme'nin yanına gitmek üzere
yola çıkmıştı. Herseme, Ala b. Said'l Harun er-Reşid'in yanına gönderdi ve
Abdullah b. Carud'un Kayrevan'ı terk etmesine O'nun sebep olduğunu da bir
mektupla ayrıca bildirdi. Bunun üzerine Harun, Ala b. Said'in hemen kendisine
gönderilmesini emreden bir mektup gönderdi. Ala b. Said hemen yola çıkarıldı ve
Harun'un yanına geldiği zaman, kendisine Harun tarafından kıymetli elbiseler ve
bol miktarda hediyeler verildi. Fakat Ala b. Said, kısa bir müddet sonra
Mısır'da öldü.
Abdullah
b. Carud ise Bağdat'ta hapsedildi. Herseme Kayrevan'a gitmek üzere yola çıktı
ve Rebiyülevvel 179 (Mayıs 795)'da Kayrevan'a vardı. Herseme burada bulunan
insanlara güven verdi ve onları sükunete kavuşturdu. Bu arada, 180 (796)
tarihinde Munastir'deki büyük kas rı yaptırdı. Ayrıca Trablus'taki deniz kenarını
takip eden şehir surunu inşa ettirdi.
Zab
Valisi bulunan İbrahim b. Ağleb, Herseme'ye bol miktarda hediye verdi ve
kendisine iyi davrandı. Herseme de O'nu Zab tarafında bir yerde görevlendirdi
ve İbrahim orada iyi bir iz bıraktı.
Bundan
sonra İyaz b. Vehb el-Hevari ile Kuleyb b. Cumey el-Kelbi, çevrelerine
topladıkları büyük insan gruplarıyla Herseme'ye karşı savaşınak istediler.
Fakat büyük bir askeri kuvvetle üzerlerine yürüyen Yahya b. Musa, askeri
birliklerini böldüğü gibi, onlardan pek çok kimseyi öldürdükten sonra
Kayrevan'a geri döndü.
Herseme,
İfrİkıye'deki ihtilafları ve çekişmeleri görünce Harun'a bi:" mektup
göndererek görevden affını istedi. Bunun üzerine Harun, O'nun Irak'a kendi
yanına gelmesini emretti. Herseme, Ramazan 181 (Ekim 797)'de İfrikiyye'den
Irak'a gelmek üzere yola çıktı. Herseme'nin İfrİkıye'deki valiliği iki buçuk
sene sürdü.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
MUSUL'DA MEYDANA
GELEN KARIŞIKLIK