İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 177.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İFRİKİYYE BÖLGESİ'NE HERSEME b. A'YEN'İN VALİ TAYİN EDİLMESİ

 

Ala b. Said ile beraberindekilerin Kayrevan'a hareket etmeleri üzerine Harun er-Reşid tarafından Yahya b. Musa'nın hemen oraya yetişmesi kararlaştırıldı. Yahya b. Musa'nın Kayrevan'a geliş sebebi şu idi: Abdullah b. Carud'un yapmış olduğu kötü muameleler ve İfrikıye halkı arasındaki ifsat hareketleri Harun'a kadar ulaşmıştı. Bunun üzerine Harun Horasanlıların itibarını kazanmış olan Yahya b. Musa ile birlikte Herseme b. Ayen'i oraya gönderdi. Harun, Herseme oraya varmadan Yahya'nın Abdullah b. Carud ile buluşmasını ve yumuşak davranmak suretiyle O'nun tekrar itaate temayülünü sağlamasını emretti. Bunun üzerine Yahya Kayrevan'a geldi ve kendisiyle Abdullah b. Carud arasında pek çok konuşma geçti. Yahya, Harun'un mektubunu Abdullah b. Carud'un verdiği zaman Abdullah şunları söyledi: "Ben aslında Harun er-Reşid'e karşı itaatimi sürdürüyorum. Şu anda Ala b. Said ile beraber bir takım Berberiler buraya yaklaşmış durumdalar. Eğer Kayrevan'ı bırakırsam, Berberiler hemen burayı ele geçirirler. Böylece ben Müminlerin emirinin sahip olduğu bir memleketi elden çıkarmış olurum. En iyisi benim şimdi Ala b. Said'e karşı koymamdır. Eğer O bana üstünlük sağlarsa uç böl gelere (suğur) sığınırsınız; eğer ben muzaffer olursam, Herseme'nin gelmesini bekler, bu memleketi O'na teslim ederim, sonra da Müminlerin emirinin yanına geri dönerim."

Aslında Abdullah b. Carud'un maksadı Yahya'yı yanıltmak idi.

 

Ala b. Said'e karşı muzaffer olduğu takdirde Herseme'nin Kayrevan'a girmesine engelolacaktı. O'nun bu niyetini bilen Yahya, Muhammed b. elParisi ile başbaşa kaldı ve itaati terk ettiği için azarladı. Muhammed b. el-Farisi Yahya'dan özür diledi, itaati terk etmediğine dair yemin etti ve Abdullah b. Carud'un aleyhine harekete geçti. Bundan sonra Muhammed b. el-Farisi Abdullah b. Carud'un durumunu bozmağa başladı ve askerlerindenbir grubu kendine çekmeyi başardı. Bu askerler ilebirlikte etrafında toplanan kimseler çoğalınca, Abdullah b. Carud ile savaşmak üzere harekete geçti. Abdullah b. Carud askerlerinden Talib adlı birine şöyle dedi: "İki taraf savaş vaziyeti alıp karşı karşıya durdukları zaman, ben Muhammed el-Farisi'yi azarlamak üzere yanıma çağıracağım, işte sen O'nu bu gafil anında öldürürsün." Talib Abdullah b. Canld'un bu isteğini kabul etti.

 

Her iki tarafın askerleri karşılıklı vaziyet aldıkları zaman Abdullah b. Carud, Muhammed b. el-Farisi'yi yanına çağırdı ve konuşmağa başladığı bir sırada Talib üzerine atıldı ve O'nu öldürdü; Muhammed b. el-Parisi'nin ölmesi üzerine de askerleri hezimete uğradı. Bundan sonra Yahya, b. Musa, Trablus'ta bulunan Herseme'nin yanına gitmek üzere yola çıktı.

 

Herseme'nin kendilerine yaklaşmakta olduğunu gören askerler, Ala b. Said'in etrafında toplandılar. Hatta her taraftan yanına insanlar akın etmeğe başladılar. Ala b. Said askerlerini alarak Abdullah b. Carud'un üzerine yürümek için yola çıktı, fakat Abdullah b. Carud, Ala b. Said'in kuvvetinin karşısında tutunamayacağını bildiğinden hemen Yahya b. Musa'ya bir mektup yazdı ve Kayrevan'ı kendisine teslim edeceğini bildirdi. Yahya b. Musa bunun üzerine Trablus ordusuyla Muharrem 179 (Mart 795)'da Kayrevan'a doğru yola çıktı. Kabis' egeldiği zaman bütün ordu kendisini karşıladı. Böylece Abdullah b. Carud, yedi ay hakimiyetini sürdürdüğü Kayrevanı Safer 179 (26 Nisan 795) tarihinde terk etti.

 

Ala b. Said ile Yahya b. Musa meşhur olmak gayesiyle Kayrevan'a girme yarışına giriştiler. Ala b. Said Yahya'dan önce Kayrevan'a girdi ve Abdullah b. Carud'un taraftarlarından bir gurup insanı öldürdükten sonra Herseme'nin yanına gitmek üzere yola çıktı. Bu arada Abdullah b. Carud da Herseme'nin yanına gitmek üzere yola çıkmıştı. Herseme, Ala b. Said'l Harun er-Reşid'in yanına gönderdi ve Abdullah b. Carud'un Kayrevan'ı terk etmesine O'nun sebep olduğunu da bir mektupla ayrıca bildirdi. Bunun üzerine Harun, Ala b. Said'in hemen kendisine gönderilmesini emreden bir mektup gönderdi. Ala b. Said hemen yola çıkarıldı ve Harun'un yanına geldiği zaman, kendisine Harun tarafından kıymetli elbiseler ve bol miktarda hediyeler verildi. Fakat Ala b. Said, kısa bir müddet sonra Mısır'da öldü.

 

Abdullah b. Carud ise Bağdat'ta hapsedildi. Herseme Kayrevan'a gitmek üzere yola çıktı ve Rebiyülevvel 179 (Mayıs 795)'da Kayrevan'a vardı. Herseme burada bulunan insanlara güven verdi ve onları sükunete kavuşturdu. Bu arada, 180 (796) tarihinde Munastir'deki büyük kas rı yaptırdı. Ayrıca Trablus'taki deniz kenarını takip eden şehir surunu inşa ettirdi.

 

Zab Valisi bulunan İbrahim b. Ağleb, Herseme'ye bol miktarda hediye verdi ve kendisine iyi davrandı. Herseme de O'nu Zab tarafında bir yerde görevlendirdi ve İbrahim orada iyi bir iz bıraktı.

 

Bundan sonra İyaz b. Vehb el-Hevari ile Kuleyb b. Cumey el-Kelbi, çevrelerine topladıkları büyük insan gruplarıyla Herseme'ye karşı savaşınak istediler. Fakat büyük bir askeri kuvvetle üzerlerine yürüyen Yahya b. Musa, askeri birliklerini böldüğü gibi, onlardan pek çok kimseyi öldürdükten sonra Kayrevan'a geri döndü.

 

Herseme, İfrİkıye'deki ihtilafları ve çekişmeleri görünce Harun'a bi:" mektup göndererek görevden affını istedi. Bunun üzerine Harun, O'nun Irak'a kendi yanına gelmesini emretti. Herseme, Ramazan 181 (Ekim 797)'de İfrikiyye'den Irak'a gelmek üzere yola çıktı. Herseme'nin İfrİkıye'deki valiliği iki buçuk sene sürdü.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

MUSUL'DA MEYDANA GELEN KARIŞIKLIK