|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
MEŞKİN
VAK'ASI
Abdurrahman
bozguna uğrayıp kaçtıktan sonra Basra'ya geldi. Yine bozguna uğrayıp kaçan çok
miktarda kişi gelip etrafında toplandı. Bunlar arasında Kureyşli Ubeydullah bin
Abdurrahman bin Semura bin Habib bin Abdü Şems de vardı. Haccac Medain'de
bulunan Sa’ad bin Ebi Vakkas'ın oğlu Muhammed üzerine yürüyünce O da
Abdurrahman'ın yanına gitti. Abdurrahman da aralarında Şeybanlı Bistam bin
Maskala bin Hubeyre'nin bulunduğu büyük bir kalabalıkla Haccac'a doğru yürüdü.
Çok kişi O'na ölüm üzere bey'at etmişti. Abdurrahman ve beraberindekiler
Meskin'de toplandılar. Abdurrahman arkadaşlarının etrafını hendekle çevirerek
yalnız bir taraftan savaş yapılmasını sağladı.
Horasan'dan
Halid bin Cerir bin Abdullah Küfe askerlerinden bir grup ile birlikte üzerine
geldi. Şaban (M. Eylül 702) ayında on beş gün boyunca birbirleriyle son derece
şiddetli bir şekilde çarpıştılar. Kaynlı Ziyad bin Gaysem öldürüldü. Bu kişi
Haccac'ın silahlı askerlerinin başında bulunuyordu. O'nun ölümü Haccac için de,
arkadaşları için de bir yıkım oldu. Haccac geceyi askerleri savaşa teşvik
etmekle geçirdi. Sabah olunca erkenden savaşa başladılar ve bu, aralarındaki en
şiddetli çarpışma oldu. Süfyan bin Ebred'in atlıları geri çekilir gibi olunca
Haccac Abdülmelik bin Mühelleb'e emir vererek Abdurrahman'ın askerleri üzerine
hamle yaptırdı. Daha sonra Haccac'ın askerleri dört bir yandan hamlelerini
sürdürdüler. Bunun üzerine Abdurrahman ve beraberindekiler bozguna uğradılar.
Faklh Abdurrahman bin Ebi Leyla ve Tayh Ebu'lBahteri öldürüldüler. Bistam bin
Maskala bin Hubeyre Küfe ve Basra halkından kahramanlıklarıyla tanınan dört bin
atlı ile birlikte ileriye geçti, bunlar kılıçlarının kınlarını kırdılar. Bistam
da arkadaşlarını savaşa teşvik etti. Bunun üzerine Haccac okçuları çağırarak ok
atışı yapmalarını emretti. Herkes etraflarını sardı ve bir kaç kişi hariç hepsi
öldürüldü. Abdurrahman bin Eş'as da Sicistan'a doğru gitti.
Abdurrahman'ın
Meskin'deki yenilgisiyle ilgili olarak başka şeyler de söylenmiştir. Şöyle ki:
Haccac'ın
karargahları, Dicle ve Sib ile Kerh arasında bulunuyordu. Bir ay ve bir kaç gün
karşılıklı olarak savaştılar. Yaşlı birisi gelerek Haccac'a Kerh'in arka
tarafından, bir çalılık arasından geçen ve dereyi aşan bir yol olduğunu
söyledi. Haccac bu yaşlı ile birlikte dört bin kişi göndererek komutanlarına şu
talimatı verdi: "Bu yaşlı eğer doğru söylemişse ona bin dirhem ver, yalan
söylemişse öldür." Bu yaşlı kimse askerlerle birlikte yola koyulurken diğer
taraftan Haccac da Abdurrahman'ın askerleriyle çarpışıyordu. Haccac geri
çekilip Sib'i geçti. Abdurrahman da beraberindekilerle geri dönüp Haccac'ın
karargahlarını talan etti, sonra da kendilerini emniyette hissettiklerinden
silahlarını bıraktılar. Ancak gece yarısı olunca aniden arka yoldan dolaşıp
gelen bu askeri birliğin kılıçlarıyla karşı karşıya kaldılar. Abdurrahman'ın
arkadaşlarından kaçarken suda boğulanların sayısı öldürülenlerin sayısından
daha fazla oldu. Haccac'ın kendisi de duyduğu sesler üzerine askerleriyle
birlikte geri döndü ve ellerine geçirdiklerini öldürdüler. Öldürülenlerin
sayısı dört bin kişi olup Abdullah bin Şeddad bin Had, Bistam bin Maskala, Amr
bin Dubay'a er-Rakaşi, Bişr bin Münzir bin Carud ve benzerleri bunlar arasında
idi.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
ABDURRAHMAN'IN
RUTBİL'İN YANINA GİTMESİ VE KENDİSİYLE ARKADAŞLARININ BAŞINA GELENLER