İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 74. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

MÜHELLEB'İN EZRAKİLERLE SAVAŞMAK ÜZERE GÖREVLENDİRİLMESİ

 

Abdülmelik kardeşi Bişr'i Basra Valiliği'ne tayin ettikten sonra Bişr Basra'ya gitti ve ardından AbdÜımelik'in Mühelleb'i Ezrakilerle savaşmak üzere Basra halkı ve ileri gelenleriyle birlikte görevlendirmesini emreden mektubu geldi. Bişr istediği kimseleri halk arasından dilediği gibi seçiyordu. Ayrıca Abdülmelik O'na Küfe halkından oldukça şerefli, kahramanlığı ve tecrübesiyle meşhur olan birisini kalabalık bir ordu ile birlikte Mühelleb'in yanına göndermesini de emretmişti. Bu arada, nerede olurlarsa olsunlar, yok edinceye kadar Haricilerin peşine takılmalarını buyurmuştu. Bunun üzerine Mühelleb de Cudey' bin Said bin Kabısa'yı görevlendirerek divandan askerler seçmesini emretti, fakat Mühelleb'in komutanlığının Abdülmelik tarafından tespit edilmiş olması Bişr'e oldukça ağır geldi ve bundan dolayı O'na karşı kin duymağa başladı. Sanki Mühelleb O'na karşı bir suç işlemiş gibiydi. Bu yüzden Bişr Abdurrahman bin Mihnef'i yanına çağırarak şöyle dedi: "Yanımdaki mevkiini biliyorsun. Seni Kufe'den göndereceğim şu ordunun başına getirmek istiyorum. Hakkındaki kanaatimi boşa çıkarma ve şu filan oğlu filana dikkat et." Bu sözleriyle Mühelleb'e küfür ve hakaretler yağdırarak şöyle devam etti: -İş konusunda O'na itaat etme, hiçbir istişaresini ve görüşünü kabul etme. O'nu daima küçük düşür."

 

Abdurrahman der ki: "Bana düşman ile savaşıp Müslümanları gerektiği şekilde gözetmemi tavsiye edecek yerde, akılsız birisiymişim gibi amcamın oğluna karşı tahrik ediyordu. Halbuki benim gibi birisi böyle bir durumda O'nun dediklerine hiç bir şekilde kulak asmazdı."

 

Abdurrahman şöyle devam ediyor: "Bişr kendisine cevap vermek istemediğimi görünce bana: ‘‘Ne oluyorsun?’‘ diye sordu. O'na: ‘‘Allah seni ıslah etsin. Ben hoşuma gitse de, gitmese de senin emrini uygulamaktan başka ne yapabilirim?’‘ diye karşılık verdim. "

Mühelleb Ramehürmüz'e varıncaya kadar yoluna devam etti. Burada Haricilerle karşılaşınca çevresine hendek açtı. Abdurrahman da beraberinde Bişr bin Cerir, Muhammed bin Abdurrahman bin Said bin Kays, İshak bin Muhammed bin Eş'as ve Zahr bin Kays olduğu halde Küfelilerle gelerek Mühelleb'in yan tarafında, Ramehürmüz'den her iki grup askerin de görülebileceği bir yerde konakladı. Askerler orada henüz on gün kadar kalmıştı ki, Bişr bin Mervan'ın Basra'da vefat etmiş olduğu haberi geldi. Bunun üzerine hem Basralılardan, hem de Kufelilerden pek çok kişi ayrıldı. Bişr Basra'da Halid bin Abdullah bin Halid'i yerine vekil olarak bırakmıştı. Kufe'deki vekili ise Amr bin Hureys idi.

 

Küfelilerden ayrılan Zahr bin Kays, İshak bin Muhammed bin Eş'as, Muaammed bin Abdurrahman bin Said de Ahvaz'a geldiler. Böylece orada pek çok kişi toplandı. Halid bin Abdullah bunu haber alınca onlara mektup yazarak Mühelleb'in yanına geri dönmelerini emrediyor, şayet gitmeyecek olurlarsa onları dayak ve ölümle tehdit ederek AbdÜımelik'in vereceği cezadan korkmalarını söylüyordu. Mektubu getiren elçi bir veya iki satır okumuştu ki Zahr O'na: "Kısa kes!" dedi. Elçi mektubu okuduktan sonra kimse bu mektupta yazılanlara kulak asmadı. Zahr ve beraberindekiler yola koyulup Küfe yakınına kadar geldiler ve Amr bin Hureys'e şöyle haber gönderdiler: "Emirin vefat haberini aldıktan sonra herkes bir tarafa dağıldı, biz (de kendi şehrimize geri döndük ve şehrin içine senin giriş iznin olmaksızın girmek istemedik."

 

Bunun üzerine Amr onlara yazdığı mektubunda geri dönüşlerini kabul etmeyerek tekrar Mühelleb'in yanına gitmelerini emredip Küfe'ye girmelerine izin vermedi. Onlar da gece olmasını bekleyerek karanlık basınca evlerine gittiler. Haccac oraya emir olarak gelinceye kadar da evlerinde kaldılar.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

BUKEYR'İN HORASAN'DAN AZLEDİLMESİ VE ÜMEYYE BİN ABDULLAH BİN HALİD'İN VALİLİĞİ