İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
HİCRETİN
YÜZ ONUNCU YILI OLAYLARI (M. 728-729)
ESRES'İN
SEMERKANT'TAKİ FAALİYETLERİ
Eşres
bu yıl içerisinde Semerkand ve Maveraünnehir ahalisine elçiler göndererek onları
İslam'a davet etti, İslamiyet'i kabul ettikleri takdirde cizyenin
kaldırılacağını duyurdu. Bu iş için Ebu's-Sayda Salih bin Tarif
(Dabbeoğulları'nın azatlısı) ile Rebi' bin İmran Temimi'yi görevlendirdi.
Ebu's-Sayda:
"Ben
İslam'ı kabul edenlerden cizyenin kaldırılması ve Horasan Bölgesi'nin haracının
erkeklerden alınması şartıyla gidiyorum." dedi, Eşres: "Evet."
diyerek tasdik etti. Ebu's-Sayda arkadaşlarına da şöyle dedi: "Bakın,
çıkıp gidiyoruz; şayet amiller (haraç toplayıcıları) sözlerinde durmazlarsa
onlara karşı bana yardım edecek misiniz?" Arkadaşları buna söz verince
Semerkand'a doğru yola çıktılar. Semerkand'da Hasan bin Amarrata harp ve haraç
işleriyle görevliydi. Ebu's-Sayda Semerkand ve çevresindeki insanları cizyenin
kaldınlacağı vaadiyle İslam'a davet etti. İnsanlar İslam'a girmekte adeta
yanştılar. Gurek Eşres' e: "Artık haraç inkisara uğradı." diye haber
yolladı. Eşres hemen Hasan bin Amarrata'ya haber göndererek: "Haraç
Müslümanlar için bir kuvvet kaynağıdır. Bana ulaşan haberlere göre Suğd ahalisi
arzu ettikleri için değil de, cizyeden kurtulmak için Müslüman olmuşlar. Sen
kimlerin sünnet olduğuna bak, farzlan ikame et ve Kur'an'dan bir sure oku,
ondan sonra haracı kaldır."
Daha
sonra Eşres Hasan bin Amarrata'yı haraç toplama işinden azlederek bu işlerle
Hani bin Hani'yi görevlendirdi. Ebu's-Sayda bunların Müslüman olanlardan cizye
almalarına engeloldu. Hani Eşres'e: "İnsanlar Müslüman oldular, mescider
yaptırdIlar." diye haber gönderdi. Eşres O'na ve öbür görevlilere (amillere)
şöyle yazdı: "Siz önceden aldığınız kimselerden yine haracı alınız."
Bunlar tekrar Müslüman olanlardan cizye almağa başladılar. Yeni Müslüman
olanlar cizye ödemekten imtina ederek yedi bin kadar kişiyle Semerkand'ın bir
kaç fersah uzağına çekildiler. Ebu' s-Sayda, Rebi' bin İmran Temimi, Heysem
Şeybani, Ebu Fatıma Ezdi, Amir bin Kuşeyr, Behir Hucendi. Benan Anberi ve
İsmail bin Ukbe bu yeni Müslümanlara yardım etmek için onların yanına geldiler.
Eşres,
İbn Amarrata'yı harp işlerinden de azlederek yerine Müceşşir bin
Müzalıim
es-Sülemi'yi tayin etti. Umeyre bin Sa’ad Şeybani'yi de O'na destek olarak
gönderdi.
Müceşşir
göreve başlayınca Ebu's-Sayda ve arkadaşlarını yanına çağırdı.
Ebu's-Sayda
ve Sabit Kutne geldiler. Müceşşir bunları hapsetti. Ebu' s-Sayda:
"Hıyanet
ettiniz ve verdiğiniz, sözden döndünüz." dedi. Hani de: "Kan
dökülmesine engelolan şey gadr ve hıyanet sayılmaz." diye karşılık verdi.
Sonra Ebu's-Sayda'yı Eşres'e gönderdiler.
Ebu's-Sayda'nın
arkadaşlan Hani ile savaşmak için toplanarak Ebu Fatıma'yı kumandan olarak
seçtiler. Ebu Fatıma arkadaşlarına: "Eşres'e bir daha yazmadan harekete
geçmeyelim." dedi. Yazdılar, ancak Eşres haraç koyma konusunda ısrar
edince Ebu's-Sayda'nın arkadaşları geri döndüler. Bunların reisIeri takip edilip
yakalandı ve Merv'e gönderildi. Sabit hala hapisteydi. Hani haraç konusunda
ısrar etti. Acem büyüklerini ve meliklerini hafife aldı, onlara kötü davrandı.
Yeni Müslüman olmuş zayıf kişilerden de cizye alındı. Suğd ve Buhara halkı
kafir olup Türklerden asker topladılar.
Sabit,
Nasr bin Seyyar vali oluncaya kadar hapiste kaldı. Nasr O'nu Eşres'e gönderdi,
Eşres de hapsettirdi. Nasr Sabit'e iyilikte bulunmuştu. Sabit O'nu methederek
şöyle demiştir:
‘‘Eğer
Nasr hakkındaki zannım doğruysa pek çok ganimet almadan ve Cabbar'ın mülküne el
koymadan orduyu geri çevirmez. Ben senin kendinden öncekileri geçtiğin şeyi
hatırlayacağım ey Nasr! Sen kabilemin ve arkadaşlarımın yavaş davrandığı, aciz
kaldığı konuda beni müdafaa ettin.
Ben
itaali üzerime gerekli olan bir imama isyan etmedim.’‘
Eşres
savaşmak için hareket edip Amül'e geldi ve orada üç ay kaldı.
Katan
bin Kuteybe bin Müslim'i on bin kişiyle önden gönderdi. Bunlar nehri geçtiler.
Suğd ve Buhara halkı bunları Hakan ve Türklerle beraber karşıladılar. Katan'ı
siperinde kuşattılar. Hakan yağma için adamlarını gönderdi. Eşres, Abdullah bin
Bistam bin Mes'ud bin Amr'ın kefaletiyle Sabit'i serbest bırakarak O'nu ve
Abdullah bin Bistam'ı bir süvari bölüğüyle gönderdi. Bunlar gelip Amül'de
Türklerle savaştılar. Türklerin ele geçirdiği şeyleri kurtardılar ve Türkler
geri dönmek zorunda kaldılar.
Eşres
sonra Katan'ın yanına bir grup insan gönderdi. Yine Hayyanoğulları'ndan Mes'ud
komutasında bir seriyye gönderdi. Bunlar düşman karşısında tutunamayarak
zayiatla Eşres'in yanına döndüler. Bu defa düşman saldırıya geçti. İlk başta
Müslümanlar can kaybı verdiler, fakat sonradan toparlanarak müşrikleri hezimete
uğrattılar. Eşres Bikend'e gelip konakladı. Düşmanlar suyu kestiler.
Müslümanlar bir gün bir gece kaldıktan sonra düşmanın suyu kestiği şehre
yürüdüler. Merkez komutanı Katan bin Kuteybe idi. Susuzluktan zaten bitap
düşmüş bulunan Müslümanlar düşmanla karşılaşınca yedi yüz kişi kadar can kaybı
verdiler. Müslümanlar savaşamayacak haldeydiler. Haris bin Süreye halkı teşvik
için: "Kılıçla ölmek dünyada da, Allah katında da susuzluktan ölmekten
daha hayırlı ve daha sevaplıdır." diye bağırarak ileri çıktı. Sonunda
Türkleri suyun başından uzaklaştırmayı başardılar. Halk suya koşuştu ve kana
kana su içti.
Sonra
Sabit Kutne, Abdülmelik bin Disar Bahili'ye uğrayarak: "Cihat etmek
istiyor musun?" diye sordu. Abdülmelik'in: "Bana biraz mühlet ver de
yıkanıp güzel kokular sürüneyim." demesi üzerine Sabit Abdülmelik
yıkanıncaya kadar bekledi. Sonra birlikte çıktılar. Sabit arkadaşlarına:
"Ben bunlarla savaşmayı sizden iyi bilirim." diyerek onları savaşa
teşvik etti. Düşmana saldırdılar. Savaş iyice şiddetlendiği sırada Sabit şöyle
diyordu: "Allah'ım! Dün gece İbn Bistim'ın misafiriydim. Beni bu gece
senin misafirin yap, Ümeyyeoğulları beni kelepçeli olarak görmesin." Hep
birden tekrar hücuma geçtiler. Arkadaşları geri döndüğü halde Sabit geri
dönmedi. Binmiş olduğu at vurulunca şahlandı ve kendini vuranı tepeledi. Sabit
savaşmağa devam etti ve sonunda vuruldu. Ölmeden önce savaş alanından
çıkarılırken şöyle diyordu: "Allah'ım! İbn Bistam'ın misafiri olarak
sabahladım, senin misafirin olarak akşamladım. Bana ikramın cennet olsun!"
Düşmanlar O'nu ve bir kaç Müslümanı daha katlettiler. Sahr bin Müslim bin
Nu'man Abdi, Abdülmelik bin Disar Bahili öldürülenler arasındaydı. Katan ve
İshak bin Muhammed bin Hibban bir süvari bölüğü oluşturup ölüm üzerine and
içerek düşmana hücum ettiler, onlardan pek çok insan öldürdüler. Gece olunca da
düşmanlar ayrılıp gittiler.
Eşres
Buhara'yı muhasara altına aldı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
BU YILIN OLAYLARI
KÜRDER HALKININ
DİNDEN DÖNMESİ