|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
HİCRETİN
DOKSAN SEKİZİNCİ YILI OLAYLARI (M. 716-717)
İSTANBUL
(KONSTANTİNİYYE)'UN MUHASARASI
Süleyman
bin Abdülmelik kardeşi Mesleme bin Abdülmelik ile birlikte bir ordu
düzenleyerek İstanbul'a sefer yapmak üzere Dabık'a geldi. Bizans hükümdarı
ölmüştü. Azerbaycan'dan gelen Elyun bunu bildirdi ve Bizans'ın fethedileceğine
dair garanti verdi. Süleyman, kardeşi Mesleme ile Konstantiniyye'ye doğru yola
çıktı. Yaklaştıklarında her süvarinin Konstantiniyye'ye kadar atının arka
kısmında bir miktar yiyecek taşımasını emretti. Oraya vardıklarında
yiyeceklerin toplanmasını emretti, dağlar gibi yiyecek yığıldı. Fakat Süleyman
Müslümanların bundan yememesini, baskın ve yağma yapmalarını istedi. Ağaçtan
evler yaptırarak kışı ve yazı orada geçirdi. İnsanlar ziraatla uğraşıyor,
yiyeceklerini ziraat ve yağmayla temin ediyorlardı. Mesleme, yanında Halid bin
Mi'dan, Mücahid bin Cebr, Abdullah bin Ebi Zekeriyya elHuzai gibi gözde
insanlarla birlikte Bizanslılara üstünlük kurarak bir müddet bu şekilde kaldı.
BizanslIlar
Mesleme'ye elçi göndererek kişi başına bir dinar teklif ettiler, Mesleme kabul
etmedi. Bunun üzerine Elyun'a, Müslümanları kendilerinden vazgeçirip
uzaklaştırdığı takdirde kendisini hükümdar yapacaklarına söz verdiler. Elyun
onlardan teminat aldıktan sonra Mesleme'ye gelerek:
"Bizanslılar
senin kendilerini savaşa çekemeyeceğini ve yanında yiyecek bulunduğu müddetçe
onlara saldırmakta acele etmeyeceğini biliyorlar. Şayet yiyecekleri imha edersen
onlar kendi elleriyle teslim olup itaat edeceklerdir.'' dedi. Bunun üzerine
Mesleme yiyecekleri yaktırdı. Akabinde BizanslIlar güçlendi, Müslümanlar ise
helak olacak derecede zayıf düştüler. Süleyman ölünceye kadar bu durum böyle
devam etti.
Elyun'un
Mesleme'yi aldatması şu şekilde de anlatılır:
Elyun
Mesleme'ye gelerek Bizanslılara bir tuzak hazırladığını, bunu gerçekleştirmek
için de onlara bir gece yetecek miktarda yiyecek gönderilmesine izin
verilmesini istedi. Mesleme bunu kabul etti. Elyun adamlarıyla birlikte hemen
hemen hiç bir şey bırakmayarak bir gecede yiyecekleri gemilerle taşıdı ve
ertesi gün savaşçı olarak Mesleme'nin karşısına çıktı. Mesleme çok feci bir
şekilde aldatıldığını anladı. Ordu hiç bir ordunun karşılaşmadığı durumlara düştü.
Tek başına kimse ordudan ayrılamıyordu. Hayvanları, derileri, ağaç köklerini ve
yapraklarım, hatta topraktan başka her şeyi yemek durumunda kaldılar. Bu sırada
Süleyman Dabık'taydı, kışı geçirdikten sonra onlara yardım edemeden öldü.
Süleyman'ın
oğlu Eyylib'u veliaht tayin etmesi de bu yılda (98 yılında) vuku bulmuş, fakat
Eyylib babasından önce ölmüştür.
Sakalibe
şehri bu yılda fethedilmiştir. Bürcan sayıca az olduğu bir esnada Mesleme'ye
saldırmıştı. Mesleme Süleyman'dan yardım istedi, yardım geldi. Sakalibe onlara
tuzak kurdu, fakat sonra hezimete uğradılar.
Velid
bin Hişam ve Amr bin Kays savaşmış, Antakya ahalisinden pek çok kişi ezaya
maruz kalmıştı. Yine Velid, Rumlardan pek çok kişiyi esir almıştı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA