İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
EBU HAMZA
EL-HARİCİ VE TALİBU'L-HAKK
Bu
yıl ‘‘Talibü'l-Hakk’‘ diye meşhur olan Abdullah bin Yahya el-Hadrami tarafından
Ebu Haraza ile Bele bin Ukbe el-Ezdi el-Harici Mervan bin Muhammed'e karşı
muhalefet konusunda hakemlik yapmak üzere hacca gönderildiler. Hacılar
Arafat'tayken aniden mızraklarının üzerine sancaklar ve siyah sarıldar bağlamış
yedi yüz kadar kişi ortaya çıkıverdiler. Hacılar korktular ve niçin böyle
yaptıklarını sordular. Mervan'a ve ailesine karşı olduklarını, onları
istemediklerini söylediler. Mekke ve Medine'nin o günkü valisi olan Abdülvahid
bin Süleyman bin Abdülmelik bunlara haber gönderdi ve sükunete çağırdı. Ancak
onlar: "Kendi başımıza ayrı olarak haccetmek istiyoruz." dediler.
Abdülvahid onlarla son hacı kafilesi ayrılıncaya kadar birbirlerine
dokunmayacaklarına dair anlaşma yaptı, böylece Arafat'ta yalnız başlarına
kaldılar.
Abdülvahid
insanları uzaklaştırdı ve Mina'da Sultan'ın evine gitti, Ebu Hamza ise
Karnu's-Sealib'de konakladı. Abdülvahid; Abdullah bin Hasan bin Hasan bin Ali,
Muhammed bin Abdullah bin Amr bin Osman, Abdurrahman bin Kasım bin Muhammed bin
Ebu Bekr, Ubeydullah bin Ömer bin Hafs bin Asım bin Ömer bin el-Hattab, Rabia
bin Ebi Abdurrahman ve diğer bazı kişilerden müteşekkil bir heyeti Ebu Hamza
el-Harici'ye gönderdi. yanına girdiler, üzerinde kalın pamuklu kumaştan
yapılmış bir elbise vardı. Abdullah bin Hasan ve Muhamed bin Abdullah öne
ilerlediler. Onlara soylarını sordu, söyleyince memnuniyetsizlik ifadesi
göstererek yüzünü öbür tarafa çevirdi. Sonra Abdurrahman bin Kasım ve
Ubeydullah bin Ömer'e soylarını sordu, söyleyince onlara karşı güler yüzlü bir
tavır takındı, "Vallahi, biz sizin babalarınızın yolunda yürümek için yola
çıkmadık." dedi. Abdullah bin Hasan da O'nun bu sözlerine karşı: "Biz
de babalarımız arasında fazilet mukayesesi yapasın diye senin yanına gelmedik.
Emir bizi bir görevle size gönderdi, Rabia meseleyi anlatsın." dedi.
Rabia
verilen sözde durulmadığından bahsedince Ebu Hamza: "Ahdimizi bozmaktan ve
sözümüzde durmamaktan Allah'a sığımrız. Yemin ederim ki boynum kesilse böyle
bir şey yapmam, fakat sizinle aramızdaki sulh bozuldu." dedi. Dönüp
olanları AbdÜıvahid'e anlattılar. Abdülvahid ilk hacı grubuyla gitti ve
Mekke'yi boşalttı. Ebu Hamza savaş yapınaksızın Mekke'ye girdi. Birisi
Abdülvahid hakkında şu şiiri söyledi:
‘‘Allah'ın
dinine karşı gelen bir topluluk hac yaptı, Abdülvahid de onlardan kaçtı.
Hanımlarını
ve görevini bırakarak başı boş deve gibi kaçıp gitti.’‘
Abdülvahid
daha sonra Medine'ye gitti, Medinelilere mecburi sefer emri çıkardı, verdiği
tahsisatı onar onar artırdı, başlarına da Abdülaziz bin Abdullah bin Amr bin
Osman'ı geçirdi. Medine'den çıktılar, Harre'ye vardıklarında kurban edilmiş
develere rastladılar, yollarına devam ettiler.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
YUSUF BİN
ABDURRAHMAN EL-FİHRİ'NİN ENDÜLÜS VALİLİĞİ