|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
KERMANİ'NİN
ÖLDÜRÜLMESİ
Haris
bin Süreyc'in Kermani tarafından öldürüldüğünü daha önce belirtmiştik. O'nu
öldürünce Merv kurtulmuş ve Nasr uzaklaşmıştı. Nasr O'na karşı Salim bin Ahvez'i
birliği ve atlılarıyla birlikte gönderdi. Yahya bin Nuaym eş-Şeybani'nin Rabia
Kabilesi'nden bin kişinin başında, Muhammed el-Müsenna'nın Ezd Kabilesi'nden
yedi yüz atlıyla beraber, İbnü'l-Hasan bin Şeyh'in bin gencin başında, el-Cermi
es-Sa’adi'nin Yemenlilerden bin kişinin başında olduğunu gördü. Salim, Muhammed
bin el-Müsenna'ya: "Ey Muhammed! (Kermam'yi kastederek) Şu tuzcuya (veya'
gemiciye) söyle, karşımıza çıksın." dedi. Buna karşı Muhammed: "Ey
gündelikçi kadının oğlu! Bu sözleri Ebu Ali'ye mi söylüyorsun?" dedi.
Şiddetli bir şekilde çarpıştılar. Salim bin Ahvez yenildi, adamlarından yüzden
fazlası, Kermam'nin adamlarından ise yirmi kadarı öldü.
Nasr
ve adamları yenik olarak dönünce İsmet bin Abdullah Nasr'a şöyle dedi: "Ey
Nasr! Arapları rezil ettin, yapacağını yaptın, yine de paçaları sıva (hazır
ol)." Sonra İsmet bir birlikle çıktı ve Salim'in yerinde durarak şöyle
seslendi: "Ey Muhammed bin el-Müsenna! Biliyorsun ki küçük balık büyük
balığı yutamaz." Muhammed de O'na: "Ey kahpenin dölü! Erkeksen
kaçma." şeklinde karşılık verdi. Ardından Sa’adi'yi kumandan tayin edip
Yemenlilerle birlikte gönderdi, şiddetli bir şekilde savaştılar. Sonunda İsmet
bozguna uğrayıp Nasr'ın yanına geri döndü. Adamlarından dört yüz tanesi
öldürülmüştü.
Nasr
sonra O'nu adamlarıyla birlikte Malik bin Amr et-Teymi'yi gönderdi. Malik:
"Ey Müsenna'nın oğlu! Meydana çık." diye seslendi. Meydana çıkınca
omuz köküne bir kılıç darbesi vurdu, fakat tesir etmedi. Muhammed de bir
değnekle O'nun başını yardı. Savaş kızıştı. Kıyasıya bir savaştan sonra Nasr'ın
adamları yenildi ve onlardan yedi yüzü öldü. Kermam'nin adamlarından ise iki
yüz kişi öldü. Handekayn'a çıkıncaya kadar bütün güçleriyle savaştılar.
Ebu
Müslim iki grubun birbirine var gücüyle saldırdığını ve yardım gelmeyeceğini
anlayınca Şeyban'a bir mektup yazdı. Mektubu götürecek kişiye:
"Mudarlıların topraklarından git, çünkü onlar sendeki mektubu elinden alıp
içindekileri okuyacaklardır." diye emir verdi. Mektupta şöyle yazıyordu:
"Ben Yemenlilerde vefa ve hayır olmadığını gördüm. Onlara kesinlikle
güvenme ve emin olma. Allah'ın sana Yemenlilerde istediğin şeyi göstermesini
dilerim. Eğer hayatta kalırsam onlarda saç ve tırnak bırakmayacağım."
Başka bir elçiyi de Mudarlılar hakkında buna benzer ifadeleri ihtiva eden bir
mektupla gönderdi. Elçiye Yemenlilerin topraklarından geçmesini emretti.
Böylece iki grubunda sempatisini kazanmak istiyordu. Daha sonra Nasr bin
Seyyar'a ve Ker. mam'ye şöyle yazdı: "İmam bana sİzi tavsiye etti. O'nun
dediklerinden dışarı çıkmam." Bundan sonra Küver'de açıktan propaganda
yapılmasını emretti. NeSa’ada ilk siyah giyen kişiler Üseyd bin Abdullah
el-Huzai, Mukatil bin Hakim ve İbn Gazvan idi. "Ey Muhammed, ey
Mansur!" diye bağırdılar. Ebıverdliler, Merv-i Ruzlular ve Merv köylüleri
de siyahlar giydiler.
Ebu
Müslim, Kermaru ve Nasr'ın hendeklerinin arasına kadar ilerledi.
Bu
iki gruptan çekindi, Kermaru'ye haber gönderip destekleyeceğini bildirdi.
Kermani bunu kabul edince Ebu Müslim O'nun tarafına katıldı. Bu durum Nasr bin
Seyyar'ın çok ağırına gitti ve Kermam'ye haber göndererek: "Yazık sana!
Aldanına, ben sana ve adamlarına O'ndan bir zarar gelmesinden korkuyorum.
Merv'e gir, aramızda bir sulh imzalayalım." dedi. Nasr bu şekilde O'nunla
Ebu Müslim'in arasını açmak istiyordu. Kermani ikametgahına gitti, Ebu Müslim
ise ordunun arasındaydı. Daha sonra Kermani yüz atlı ile meydanda durdu,
Nasr'a: "Aramızdaki anlaşmayı yazalım." diye haber gönderdi. Nasr bir
hile düşündü, üç yüz atlı ile Haris bin Süreyc'i meydana gönderdi. Orada uzun
müddet karşı karşıya kaldılar, sonra Kermam'nin böğrüne bir mızrak vuruldu,
bineğinden yere düştü. Adamları O'nu korumağa çalıştılar, fakat güç
yetiremeyecekleri kadar büyük bir ordu ile karşı karşıya geldiler. Nasr bin
Seyyar Kermaru'yi öldürdü ve cesedi ile birlikte yanına bir de balık astırdı.
Daha
sonra Kermam'nin oğlu Ali büyük bir ordu topladı, Ebu Müslim de O'na katıldı.
Nasr bin Seyyar'la savaştılar ve O'nu valilik ikametgahından çıkardılar. Nasr,
Merv'deki evlerden birine girdi. Ardından Ebu Müslim Merv'e gitti, Ali bin
el-Kermaru de yanına geldi ve kendisi ile beraber olduğunu bildirdi.
İdareciliği O'na verdi; "Emret, ne istersen yapacağım." dedi. Ebu
Müslim: "Ben sana emir verinceye kadar olduğun gibi kaL." dedi. Ebu
Müslim, Kermani ile Nasr'ın hendekleri arasında konaklayınca Nasr O'nun
kuvvetinin büyüklüğünü görmüş, Mervan bin Muhammed'e de bunu söyleyip İbrahim
bin Muhammed adına davette bulunduğunu bildirmişti. Şu beyitleri yazdı:
‘‘Külün
içinde ateş koru görüyorum ve onların alevlenmesinden korkuyorum.
Çünkü
ateş iki çubukla tutuşturulur, harbin başlangıcı ise sözdür. Hayret ediyorum,
Emeviler uyuyorlar mı, yoksa uyanıklar mı?’‘
Mervan,
Nasr'a: "Bir olaya şahit olan orada olmayanların göremediklerini görür. O
taraflardaki çıban başlarını kes." diye haber gönderdi. Nasr:
"Arkadaşınız yardım edemeyeceğini bildirdi." dedi ve Yezıd bin Amr
bin Hübeyre'ye şu beyitleri yazarak yardım istedi: ‘‘Yezid'e sözün en
hayırlısını ulaştır; doğru söylüyorum, yalanda hayır olmadığına kesinlikle inanmaktayım.
Horasan
'da bir yumurta gördüm, eğer ondan yavru çıkarsa çok şaşılır. İki yıllık bir
yavru ama, büyüdü; henüz uçmadı, fakat tüylendi.
Allah
'ın süvarileriyle harp ateşini alevlendirenleri durduramaz mısın?’‘
Yezid:
"Kısa kes, yanımda adam yok." diye cevap verdi.
Mervan
Nasr'ın mektubunu okudu. O'nun mektubu ile Ebu Müslim'in İbrahim'e gönderdiği
elçi aynı anda yerlerine ulaştılar. Elçi İbrahim'in yanından cevabi mektupla
döndü. İbrahim bu mektupta Nasr ve Kermani hakkında eline geçen fırsatları
kaçırdığı için Ebu Müslim'e lanet ediyor, O'nu suçluyor ve Horasan'da Arapça
konuşan herkesi öldürmesini emrediyordu. Ebu Müslim mektubu okuyunca Belka'daki
valisine Humeyme üzerine yürümesini, İbrahim bin Muhammed'i yakalayarak sımsıkı
bağlayıp kendisine göndermesini emretti. Vali denileni yaptı, İbrahim ele
geçirildi ve Mervan O'nu hapsettirdi.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HORASANLILARIN EBU
MÜSLİM ALEYHİNE ANLAŞMALARI