|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
DAHHAK'IN
HÜKÜMETİ ELE GEÇİRMEK İÇİN İSYANI
Bu
yıl ed-Dahhak bin Kays eş-Şeybani hükümeti ele geçirmek için ayaklandı ve
Küfe'ye girdi.
Bunun
sebebi şudur:
Velld
katledildiğinde içlerinde Dahhak'ın da bulunduğu el-Cezire halkından iki yüz
kişilik kuvvetiyle ‘‘Said bin Behdel eş-Şeybani’‘ denilen Harevri Cezire'de
ayaklandı. Bu adam Velld'in katledilmesi ve Mervan'ın da Şam işleri ile
uğraşmasını fırsat bilerek Kefermsa toprağında isyan etti. Bundan farklı
düşünen Bistam el-Beyhesi de Rabia Kabilesi'nden ötekilerin sayısı kadar bir
kuvvetle ayaklandı. Birbirlerinin üzerine yürüdüler. Yaklaştıkları zaman Said
bin Behdel, el-Hayberi'yi -ki bu kendisinin komutanlarından birisidir- yüz elli
atlı ile gönderdi. Bu da habersiz ve gaflet içindeyken onlara geldi; on dört
adam hariç, Bistam ve yanında bulunanların hepsini öldürdüler. Sonra Said bin
Behdel buradaki ihtilaf haberi kendisine ulaşınca Irak'a gitti, ancak yolda öldü.
Yerine Dahhak bin Kays seçildi. Hariciler O'na bey'at ettiler. Önce Musul
toprağına geldi, sonra da Şehrezür'a gitti. Başına Haricilerden Sufriyye
toplandı, nihayet dört bin kişi oldular.
Yezid
bin Velld öldü. Irak'taki valisi Abdullah bin Ömer bin Abdülaziz idi, Hire'de
de Mervan vardı. Sonraları Mervan Nadr bin Said el-Hareşi'ye -ki bu İbn Ömer'in
komutanlarından birisiydi- Irak Valiliği'ne geçmesini yazdı, İbn Ömer valiliği
O'na teslim etmedi. Nadr Küfe'ye döndü, İbn Ömer de Hire'de kaldı. Bunlar birbirleriyle
dört ay savaştılar. Mervan Nadr'a İbnü'l-Gazil ile yardım etti. Mudar
Kabilesi'ne mensup olanlar Mervan'ın tarafından oldukları için Nadr'ın yanında
yer aldılar, çünkü Mervan Velld'in kanının bedelini talep etmişti. Velld'in
anası da Mudar'ın Kaysiyye kulundandı. Yemen halkı da aralarında kan bağı
bulunduğu için İbn Ömer ile beraberdiler, aynı zamanda Velid'in katledilmesinde
de bunlar Yezid ile iş birliği yapmışlardı. Çünkü bir vakitler Velid Halid
el-Kasri'yi Yusuf'a teslim etmiş, O da O'nu öldürmüştü.
Dahhak
Nadr ile İbn Ömer'in anlaşamadıklarını işitince 127 yılında lrak'a yönelerek
üzerlerine yürüdü. Bunun üzerine İbn Ömer Nadr'a şöyle bir haber yolladı:
"Bu adam (Dabhak) benden ve senden başkasını (ortadan kaldırmayı)
dilemiyor. Haydi gel, birleşelim de O'na karşı bir anlaşma yapalım."
Nihayet Küfe'de birleştiler. Her biri kendi adamlarıyla namaz kılıyordu. Recep
ayında Dahhak gelip Nuhayle'ye indi, istirahat etti İndiğinin ertesi günü olan
perşembe günü askerleriyle muharebe etmek için sözleşti ve onlardan söz aldı.
Sonra çok şiddetli bir şekilde savaştılar. İbn Ömer'in ordusunu yardılar,
kardeşi Asım'ı ve Ubeydullah'ın kardeşi Ca'fer bin Abbas el-Kindi'yi
öldürdüler. İbn Ömer siperlerine girdi, Hariciler geceye kadar onları
gözetleyerek kaldılar, sonra çekildiler. Cuma günü yine savaştılar, İbn Ömer'in
askeri perişan ve mağlup olup siperlerine girdi. Cumartesi günü sabahleyin İbn
Ömer'in taraftarları peş peşe Vasıt tarafına gelmeğe başladılar. İbn Ömer ve
ordusu harp ve darbı çok şiddetli olan bir topluluk (Harkller) görmüşlerdi.
Vasıt'a ulaşanlar arasında Nadr bin Said el-Hareşi, Halid'in kardeşi İsmail bin
Abdullah el-Kasri, Mansur bin Cumhur ve Esbağ bin Züale ve bunlardan başka
eşraf da vardı. İbn Ömer yanında bulunan askerleriyle birlikte orada kaldı,
ayrılmadı; bunun üzerine askerleri ona şöyle dediler: "İnsanlar kaçtı,
niçin duruyorsun?" İki gün orada kaldı, kaçanlardan başka kimseyi görmedi.
İşte bu sırada Vasıt'a geldi. Dalıhak Küfe'yi istila etti ve oraya girdi.
Ubeydullah bin el-Abbas elKindi camndan emin olmadığı için Dabhak ile beraber
oldu ve bey'at ederek askerinin arasına katıldı. Ebu Ata es-Sindi O'nun için
şöyle bir şiir söyledi:
‘‘Ubeydullah'a
söyle: "Eğer Ca 'fer sağ olsaydı, sen öldürüldüğün halde O meyil mi
gösterirdi?
Mürrak'a
(Hariciler'e) kendilerine karşı kini olduğu için tabi olmazdı O ... .. .
Kardeşini reddettiler, telifir ettiler babam; bundan sonra ne desin?" ‘‘
Ebu
Ata'nın bu beyti Ubeydullah'a ulaşınca şöyle söyledi: "Allah seni annenin
bızn ile sıksm. " derim. Sen hiç bir akrabalığın hakkını vennedin; zelil
olduğu halde nice aşırı intikam peşinde koşan vardır.
Şeyban'ın
kardeşini elbiselerinin soyulması için terk ettin de seni de ipleri
salıverilmiş, boynu yumuşak, hızlı koşan atlar kurtardı.’‘
İbn
Ömer Vasıt'a vardı, Haccac bin Yusuf'un konağına indi. Abdullah ile Nadr
arasında eskiden olduğu gibi muharebe yeniden başladı, Dahhak'ın Nadr üzerine
hücum etmek istemesi zamanına kadar devam etti. Nadr İbn Ömer'den Irak
Valiliği'ni Mervan'ın emri gereğince kendisine teslim etmesini istiyor, İbn
Ömer de buna razı olmuyordu. Dahhak, yerine Milcan eş-Şeybani'yi vekil
bırakarak Küfe'den Vasıt'a yürüdü, el-Mizmar kapısında konakladı.
İbn
Ömer ve Nadr bunu görünce aralarındaki harbi bıraktılar, Dahhak ile savaşmak
için ittifak ettiler. Şaban, ramazan ve şevval ayları boyunca Dahhak ile
savaşmaları durmadan devam etti. Sonra Mansür bin Cumhur İbn Ömer'e şöyle dedi:
"Ben bunlar (Hariciler) gibisini görmedim. Niçin bunlarla savaşıp
kendilerini Mervan'la muharebe etmekten alıkoyuyorsun? Onlara razı olduğunu
söyle, onları Mervan'la baş başa bırak; çünkü onlar Mervan'ın üzerine
gidecekler ve O'na kötülükleri çok olacaktır. Eğer Mervan'a karşı zafer
kazanırlarsa istediğin olur ve sen de onların yanında güvencede kalırsın. Eğer
Mervan bunlara galip gelirse, sen de Mervan'a karşı çıkıp savaşmak istersen
müsterih olarak muharebe edersin." İbn Ömer: "Acele etme, hele bir
bakalım." dedi. Mansür onlara (Haricilere) vardı ve: "Ben sulh yapmak
ve Allah'ın kelamını -ki bu onların da hüccetidir- dinlemek istiyorum."
diye çağırdı, yanlarına girerek onlara bey'at etti.
Sonra
Abdullah bin Ömer bin Abdülaziz Şevval ayında yanlarına çıktı, onlarla sulh
antlaşması yaptı. Beraberinde Süleyman bin Hişam bin Abdülmelik olduğu halde
Dahhak'a bey'at etti.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
ENDÜLÜS EMİRİ
EBU'L-HATTAR'IN GÖREVDEN ALINMASI VE SEVABE'NİN VALİLİĞİ