İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
ENDÜLÜS
EMİRİ EBU'L-HATTAR'IN GÖREVDEN ALINMASI VE SEVABE'NİN VALİLİĞİ
Bu
yılda Endülüs halkı emirleri Ebü'l-Hattar el-Hüsam bin Dırar'ı azlettiler.
Bunun
sebebi şuydu:
Ebu'I-Hattar
Endülüs'e emir olarak gelince Yemenliler lehine, Mudarlılar aleyhine bir tutum
gösterdi. Bir gün Kinane'den bir adam Gassan'dan bir kimseyle çekişip
birbirlerine düşmanlık ettiler. Kinaneli Sumeyl bin Hatim bin Zi'l••Cevşen
ed-Bababi'den yardım istedi, bu da O'nun hakkında Ebü'l-Hattar ile konuştu.
Ebu'I-Hattar O'na kaba davrandı, Sumeyl de karşılık verdi. Ebü'lHattar emretti;
durduruldu, kafasına vuruldu ve bunun sonucunda sarığı eğrildi. Oradan çıkınca
kendisine: "Sarığının eğrildiğini görüyoruz." denildi. O da:
"Eğer
benim kavim ve kabilem varsa onu düzelteceklerdir." dedi.
Sumeyl
Mudar eşrafındandı. Endülüs'e Bele ile beraber dahil olunca burada şerefli ve
önemli bir kişi oldu. Zikrettiğimiz bu macera başına gelince kavmini topladı,
onlara olan biteni anlattı. "Biz sana tabiyiz." demeleri üzerine:
"Ben Ebu'l-Hattar'ı Endülüs'ten çıkarmak istiyorum." dedi.
Arkadaşlarından birisi: "Yap, dilediğin kimseden yardım iste, ancak Ebu
Ata elKaysı'den yardım isteme." dediler. (Ebu Ata Kays'ın eşrafındandı,
reislik için Sumeyl ile çekişir ve O'na haset ederdi.) Bir başkası da şöyle
dedi: Bence doğrusu şudur ki, sen Ebu Ata'ya gelir, O'nun desteğini sağlarsan
hamiyet (kabilecilik gayreti) O'nu harekete geçirir ve sana yardım eder. Eğer
O'nu bırakırsan Ebu'I-Hattar tarafına meyleder ve senin hakkında dilediğini
elde etmesi için senin aleyhine O'na yardım eder. Yine doğrusu şudur ki, senin
Muadd şöyle dursun, Yemen halkından bile yardım istemen gerekir.
Sumeyl
bunu yaptı ve o gece Ebu Ata'ya gitti -Ebu Ata İstece şehrinde oturuyordu-,
varınca Ebu Ata O'nunla konuşur konuşmaz hemen kalktı, silahını kuşanıp atına
bindi ve şöyle dedi: "Hemen kalk, dilediğin yere ... Ben de seninle
beraberim." Ailesi efradı ve dostlarına da Sumeyl'e tabi olmalarını
söyledi. Meru'ya gittiler, Sevabe bin Selametü'l-Haddani burada bulunuyordu,
kavmi arasında hatırı sayılır bir kimseydi. Önceden Ebu'I-Hattar O'nu İşbiliye
ve başka yerlere vali yapmış sonra azletmişti O da bu yüzden Ebu'I-Hattar'ın
aleyhine bozgunculuk yapmıştı. Sumeyl O'nu yardımına çağırdı ve Ebu'lHattar'ı
çıkardıklarında emir olacağını vaat etti. Bunun üzerine O da yardım etmeyi
kabul etti ve kavmini çağırdı. Kavmi de O'na uydu ve bundan sonra Şüdune'ye
gittiler.
Ebu'I-Hattar
yerine birini vekil bırakarak Kurtuba'dan onların üzerine yürüdü. Bu senenin
Recep ayında karşılaştılar ve birbirleriyle savaştılar. Önce iki taraf sebat
etti, sonra Ebu'l-Hattar yenildi ve askerleri öldürüldü. Ebu'lHattar da esir
edildi. Kurtuba'da Ümeyye bin Abdülmelik bin Katan da vardı. Bu, Kurtuba'dan
Ebu'l-Hattar'ın vekilini çıkardı ve bunların burada bulduğu mallarını yağma
etti.
Ebu'l-Hattar
yenilince Sevabe bin Selame ve Sumeyl Kurtuba'ya yürüyüp burasını ele
geçirdiler, Sevabe emirliği elde etti. Sonra Abdurrahman bin Hassan el-Kelbi
O'na karşı ayaklandı. Ebu'I-Hattar'ı hapisten çıkararak Yemenlilerden asker
istedi ve etrafına pek çok kimse toplandı. Bunlarla Kurtuba'ya doğru geldi.
Sevabe, yanında bulunan Mudarlılar, Yemenliler ve Sumeyl ile birlikte ona karşı
çıktı. İki ordu savaşmağa başlayınca Mudar'dan bir adam şöyle seslendi:
"Ey Yemenliler topluluğu! Size ne oluyor ki, Ebu'l-Hattar için harp etmeyi
istiyorsunuz? Halbuki emiri sizden yaptık, O da Sevabe'dir ve Yemenlidir. Eğer
emir bizden olsaydı, bizimle savaşmakta siz mazeretli olurdunuz. Biz bunu ancak
kan dökmekten sıkılıp bunaldığımız için ve umumun selametini istediğimiz için
söylüyoruz." İnsanlar onun bu sözünü işitince:
"Vallahi
doğru söyledi, emir bizdendir. Bizim bu halimiz nedir ki, kendi kavmimizle
savaşıyoruz." dediler. Bundan sonra savaşmayı bıraktılar ve dağıldılar.
Ebu'I-Hattar kaçtı, Bace'ye vardı. Sevabe de Kurtuba'ya döndü. Buradaki
(birbirleriyle savaşmadan dağılan) orduya ‘‘Askerü'l-afiye (selamet
ordusu)''denilir.
BİR SONRAKİ SAYFA
İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA