İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
HANZALA'NIN
AFRİKA'YA, EBU'L-HATTAR'IN DA ENDÜLÜS'E VALİ TAYİN EDİLMELERİ
Bu
yılın Recep ayında Ebu'I-Hattar Hüsam bin Dırar el-Kelbi Endülüs'e emir olarak
geldi. Kayslı Endülüs valilerinden bey'at istediğinde bir şiir okudu. Bu
şiirinde Merc-i Rahıt Savaşı'ndan söz etti, Mervan bin Hakem ile birlikte o
savaşta Kelb Kabilesi'nin başına gelen belaları dile getirdi ve Mervan'a karşı
Dahhak bin Kays el-Fihri ile birlikte kıyam eden Kayslılara tarizde bulundu.
Söz
konusu şiirin bir parçası şöyledir: ‘‘Beni Mervan Kays'ı helak etti,' Allah'ın
emirleri hakkında eğer onlar hakem olmazlarsa, kanlanmız adil hakem olacaktır.
Sanki
siz Merc-i Rahıt Savaşı 'na şahit almadınız, orada kimin üstün olduğunu da
bilmiyorsunuz.
Biz
sizi kurbanlarımızIa kızıllaşan şeylerin sıcaklığından koruduk. O vakit
sizlerin ne kayda değer atlarınız, ne de adamlarınız vardı.’‘
Ebu'l-Hattar'ın
söz konusu şiiri Hişam bin Abdülmelik'e ulaştığında Hişam şiir sahibinin kim
olduğunu sordu. Kendisine bu şahsın Kelb Kabilesi'nden birisi olduğu
bildirildi.
Hişam,
Hanzala bin Safvan el-Kelbi'yi 124 yılında Afrika Valiliği'ne tayin etti ve
Ebu'l-Hattar'ı Endülüs'e vali olarak göndermesini yazdı. Hanzala da bunun
üzerine Ebul-Hattar'ı Endülüs'e gönderdi. Ebul-Hattar Kurtuba'ya bir cuma günü
girdiğinde buranın emiri Sa'lebe bin Selame'nin Berberilerden bin kadar esiri
öldürmek için hazırlandığını gördü. Sa'lebe daha sonra bu esirleri
Ebu'l-Hattar'a teslim etti, böylece Ebu'l-Hattar'ın buraya vali tayin edilmesi
esirlerin hayatta kalmalarına sebep olmuş oldu.
Şamlılar
Sa'lebe bin Selame ile Şam'a çıkıp gitmek istediler. Ebu'l-Hattar ise, bunların
Şam'a gitmeyip orada kalmalarını temin için ilisanda bulunmağa devam etti. Bu,
onların Endülüs'te kalmağa razı olmalarına kadar devam etti. Bunlardan her bir
topluluğu Şam'daki yerlerine benzeyen bölgelere yerleştirdi. Bunlar da Şam'daki
yerlerine uygun bir yer buldukça oraya yerleştiler. Bir rivayete göre ise Şamlılar
çeşitli yörelere dağıldılar, çünkü Kurtuba onlara dar geldi.
Böylece
139. yıla ait bazı olayları da burada zikretmiş olduk.
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Rivayet
edildiğine göre bu yıl içinde Velid bin Yezid dayısı Yusuf bin
Muhammed
bin Yusuf es-Sekafi'yi Medine, Mekke ve Taif'e vali olarak tayin etti ve aba
içerisinde gizli olarak Hişam bin İsmail el-Mahztimi'nin oğulları Muhammed ile
İbrahim'i gönderdi. Yusuf, Şaban ayında bunları Medine'ye getirdi ve insanların
arasına çıkardı. Daha sonra da bunlar Şam'a gönderilerek Velid'in huzuruna
çıkartıldılar. Velid, bunlara celde vurulmasını emretti. Muhammed Velid'e:
"Sizden yakınlık istiyorum." dedi. Velid: "Aramızda ne gibi bir
yakınlık var?" diye sorunca Muhammed: "Resulullah (S.A.V.) had cezası
dışında bir kişiye sopa vurmayı nehyetti." diye karşılık verdi. Velid
bunun üzerine de: "Sana kısasdan dolayı had cezası uyguluyorum. Sen
amcamın çocuğu ve Emirü'l-Müminin Hz. Osman'ın oğluna kötü muamele yapanların
ilkisin." dedi.
Muhammed
Hz. Osman'ın oğlu Ard'yi yakalayıp bağlamış, halkın içine dikerek teşhir etmiş
ve Ard dokuz sene bu halde kalmıştır. Muhammed bundan sonra da kendisini
hicvettiği için ölünceye kadar Ard'yi hapishanede tutmuştur. Daha sonra
Velid'in emretmesi üzerine Muhammed ve kardeşine celde vuruldu. Bilahere de
bunlara demir vurdurarak Irak'a Yusuf bin Ömer'e gönderilmesini emretti. Bunlar
Yusuf'a takdim edildikten itibaren ölünceye kadar işkenceye tabi tutuldular.
Yine
bu yılda Velid, Sa’ad bin İbrahim'i Medine Kadılığı'ndan azlederek yerine Yahya
bin Said el-Ensari'yi tayin etti.
Bu
yılda Bizanslılar Zıbatra'ya çıktılar. Burası Habib bin Mesleme el-Fihri'nin
fethettiği eski bir kale idi. Bizanslılar burayı tahrip ettiler, sonraları
buraya kalıcı olmayan binalar yapıldı. Daha sonraları Bizanslılar yine buraya
gelerek Mervan bin Muhammed el-Hımar zamanında tahrip ettiler. Harun Reşid
burasını sonraları tekrar inşa ettirerek bazı kişileri yerleştirdi. Me'mun'un
hilafeti döneminde Bizanslılar
Bu
yılda Velld kardeşi Gamr bin Yezid'i gazaya gönderdi. Deniz kuvvetlerinin
başına Esved bin Bilal el-Mühazl'yi getirdi ve Kıbrıs halkının Şam veya
Bizans'a gitmelerini sağlamak için O'nu Kıbrıs'a gönderdi. Kıbrıslılardan bir
kısmı İsUım'ı kabul ettiler, Esved bunları Şam'a gönderdi. Diğerleri ise
Bizans'ı tercih ettiler, bunları da oraya gönderdi.
Bu
yılda Süleyman bin Keşir, Ma'kıl bin Heysem, Lahız bin Kurayz ve Kahtaba bin
Şebib Mekke'ye geldiler. Bazı siyercilere göre bunlar burada Muhammed bin Ali
bin Abdullah bin Abbas'la buluşarak Ebü Müslim'in durumunu ve ondan
gördüklerini haber verdiler. Muhammed bin Ali: "O hür mü, köle mi?"
dediğinde onlar cevaben: "İsa O'nun köle olduğunu iddia ediyor, fakat O
kendisini hür zannediyor." dediler. Daha sonra Ebü Müslim'i satın aldılar
ve azat ettiler. Bunlar ayrıca Muhammed bin Ali'ye iki yüz bin dirhem para ve
otuz bin dirhem değerinde de bir elbise verdiler. Muhammed bin Ali de onlara:
"Bu yıldan sonra benimle karşılaşacak değilsiniz. Eğer ölüm gelip çatarsa,
oğlum İbrahim sizinle birlikte olacak, O'nu size tevsik ederim ve hakkında
hayır tavsiye ederim." dedi. Süleyman bin Kesir ve arkadaşları daha sonra
geri döndüler.
Bazılarına
göre bu yılda Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbas yetmiş üç yaşındayken
Zilkade ayında vefat etti. Kendi ölümü ile babasının ölümü arasında yedi yıl
vardır.
Bu
yıl haccı Yusuf bin Muhammed bin Yusuf yaptırdı. Nu'man bin Yezid bin
Abdülmelik es-Saife'de bu yıl savaştı.
Ebü
Hazim el-A'rec bu yılda ölmüştür. Ölüm tarihi hakkında 140 ve 141 rivayetleri
de vardır, Simak bin Harb, Hişam bin AbdÜımelik'in son günlerinde vefat ettiği
gibi Kasım bin Ebu Bezze de bu yıl vefat etti. (Ebü Bezze meşhur kıraatçılardan
Yesar'dır.) Yine bu yılda Eş'as bin Ebi'ş-Şa'sa, Süleym bin Esved el-Muharibi,
Seyyid bin Ebi Üneyss el-Cezerl (ki bu Beni Kilab'ın azatlısıdır. Bunun Yezid
bin Hattab veya Gam'nin azatlısı olduğu şeklinde de rivayet vardır) vefat
ettiler. Seyyid bin Üneyse öldüğünde kırk altı yaşındaydı. Kendisi fakih ve
abid bir zat idi. Yahya isminde bir de kardeşi vardı. Hadiste ise zayıftı.
Hişam
zamanında şair Arcı, Muhammed bin Hişam bin el-Mahzumi'nin hapishanesinde öldü.
Hişam bin Abdülmelik bu zatı Mekke ve Medine'ye amil tayin etmişti. Bu kişinin
hapsedilmesinin sebebi ise, Muhammed bin Hişam'ı hicvetmiş olmasıydı. Hişam
bunun sebebini araştırdı. Bu ara kendisine azatlısını yakalayıp döverek
öldürdüğü, diğer kölelerine de öldürülen azatlısının hanımma tecavüz ettirdiği
haberi ulaştı. Bunun üzerine Muhammed O'nu yakalayıp dövdürdü ve halkın içinde
teşhir etti. Daha sonra da dokuz yıl hapsetti. Arcı, hapiste iken öldü.
Şehirlerin
amilleri geçen yıl zikri geçenlerdir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN YÜZ YİRMİ
ALTINCI YILI OLAYLARI (M. 743-744)
HALİD BİN ABDULLAH EL-KASRİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ