İBNÜ’L-ESİR

4. CİLT

HİCRİ 125.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HANZALA'NIN AFRİKA'YA, EBU'L-HATTAR'IN DA ENDÜLÜS'E VALİ TAYİN EDİLMELERİ

 

Bu yılın Recep ayında Ebu'I-Hattar Hüsam bin Dırar el-Kelbi Endülüs'e emir olarak geldi. Kayslı Endülüs valilerinden bey'at istediğinde bir şiir okudu. Bu şiirinde Merc-i Rahıt Savaşı'ndan söz etti, Mervan bin Hakem ile birlikte o savaşta Kelb Kabilesi'nin başına gelen belaları dile getirdi ve Mervan'a karşı Dahhak bin Kays el-Fihri ile birlikte kıyam eden Kayslılara tarizde bulundu.

 

Söz konusu şiirin bir parçası şöyledir: ‘‘Beni Mervan Kays'ı helak etti,' Allah'ın emirleri hakkında eğer onlar hakem olmazlarsa, kanlanmız adil hakem olacaktır.

Sanki siz Merc-i Rahıt Savaşı 'na şahit almadınız, orada kimin üstün olduğunu da bilmiyorsunuz.

Biz sizi kurbanlarımızIa kızıllaşan şeylerin sıcaklığından koruduk. O vakit sizlerin ne kayda değer atlarınız, ne de adamlarınız vardı.’‘

Ebu'l-Hattar'ın söz konusu şiiri Hişam bin Abdülmelik'e ulaştığında Hişam şiir sahibinin kim olduğunu sordu. Kendisine bu şahsın Kelb Kabilesi'nden birisi olduğu bildirildi.

Hişam, Hanzala bin Safvan el-Kelbi'yi 124 yılında Afrika Valiliği'ne tayin etti ve Ebu'l-Hattar'ı Endülüs'e vali olarak göndermesini yazdı. Hanzala da bunun üzerine Ebul-Hattar'ı Endülüs'e gönderdi. Ebul-Hattar Kurtuba'ya bir cuma günü girdiğinde buranın emiri Sa'lebe bin Selame'nin Berberilerden bin kadar esiri öldürmek için hazırlandığını gördü. Sa'lebe daha sonra bu esirleri Ebu'l-Hattar'a teslim etti, böylece Ebu'l-Hattar'ın buraya vali tayin edilmesi esirlerin hayatta kalmalarına sebep olmuş oldu.

 

Şamlılar Sa'lebe bin Selame ile Şam'a çıkıp gitmek istediler. Ebu'l-Hattar ise, bunların Şam'a gitmeyip orada kalmalarını temin için ilisanda bulunmağa devam etti. Bu, onların Endülüs'te kalmağa razı olmalarına kadar devam etti. Bunlardan her bir topluluğu Şam'daki yerlerine benzeyen bölgelere yerleştirdi. Bunlar da Şam'daki yerlerine uygun bir yer buldukça oraya yerleştiler. Bir rivayete göre ise Şamlılar çeşitli yörelere dağıldılar, çünkü Kurtuba onlara dar geldi.

Böylece 139. yıla ait bazı olayları da burada zikretmiş olduk.

 

 

ÇEŞİTLİ OLAYLAR

 

Rivayet edildiğine göre bu yıl içinde Velid bin Yezid dayısı Yusuf bin

Muhammed bin Yusuf es-Sekafi'yi Medine, Mekke ve Taif'e vali olarak tayin etti ve aba içerisinde gizli olarak Hişam bin İsmail el-Mahztimi'nin oğulları Muhammed ile İbrahim'i gönderdi. Yusuf, Şaban ayında bunları Medine'ye getirdi ve insanların arasına çıkardı. Daha sonra da bunlar Şam'a gönderilerek Velid'in huzuruna çıkartıldılar. Velid, bunlara celde vurulmasını emretti. Muhammed Velid'e: "Sizden yakınlık istiyorum." dedi. Velid: "Aramızda ne gibi bir yakınlık var?" diye sorunca Muhammed: "Resulullah (S.A.V.) had cezası dışında bir kişiye sopa vurmayı nehyetti." diye karşılık verdi. Velid bunun üzerine de: "Sana kısasdan dolayı had cezası uyguluyorum. Sen amcamın çocuğu ve Emirü'l-Müminin Hz. Osman'ın oğluna kötü muamele yapanların ilkisin." dedi.

 

Muhammed Hz. Osman'ın oğlu Ard'yi yakalayıp bağlamış, halkın içine dikerek teşhir etmiş ve Ard dokuz sene bu halde kalmıştır. Muhammed bundan sonra da kendisini hicvettiği için ölünceye kadar Ard'yi hapishanede tutmuştur. Daha sonra Velid'in emretmesi üzerine Muhammed ve kardeşine celde vuruldu. Bilahere de bunlara demir vurdurarak Irak'a Yusuf bin Ömer'e gönderilmesini emretti. Bunlar Yusuf'a takdim edildikten itibaren ölünceye kadar işkenceye tabi tutuldular.

Yine bu yılda Velid, Sa’ad bin İbrahim'i Medine Kadılığı'ndan azlederek yerine Yahya bin Said el-Ensari'yi tayin etti.

 

Bu yılda Bizanslılar Zıbatra'ya çıktılar. Burası Habib bin Mesleme el-Fihri'nin fethettiği eski bir kale idi. Bizanslılar burayı tahrip ettiler, sonraları buraya kalıcı olmayan binalar yapıldı. Daha sonraları Bizanslılar yine buraya gelerek Mervan bin Muhammed el-Hımar zamanında tahrip ettiler. Harun Reşid burasını sonraları tekrar inşa ettirerek bazı kişileri yerleştirdi. Me'mun'un hilafeti döneminde Bizanslılar gece baskını düzenleyerek burasını yine dağıttılar. Me'mun yeniden tamir ve tahkim edilmesini emretti. Bizans, Mu'tasım döneminde buraya yine hücum etti. Bunu inşallah ileride zikredeceğiz. Bu konu ile ilgili tarihleri bilemediğim için buraya aldım. 

 

Bu yılda Velld kardeşi Gamr bin Yezid'i gazaya gönderdi. Deniz kuvvetlerinin başına Esved bin Bilal el-Mühazl'yi getirdi ve Kıbrıs halkının Şam veya Bizans'a gitmelerini sağlamak için O'nu Kıbrıs'a gönderdi. Kıbrıslılardan bir kısmı İsUım'ı kabul ettiler, Esved bunları Şam'a gönderdi. Diğerleri ise Bizans'ı tercih ettiler, bunları da oraya gönderdi.

Bu yılda Süleyman bin Keşir, Ma'kıl bin Heysem, Lahız bin Kurayz ve Kahtaba bin Şebib Mekke'ye geldiler. Bazı siyercilere göre bunlar burada Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbas'la buluşarak Ebü Müslim'in durumunu ve ondan gördüklerini haber verdiler. Muhammed bin Ali: "O hür mü, köle mi?" dediğinde onlar cevaben: "İsa O'nun köle olduğunu iddia ediyor, fakat O kendisini hür zannediyor." dediler. Daha sonra Ebü Müslim'i satın aldılar ve azat ettiler. Bunlar ayrıca Muhammed bin Ali'ye iki yüz bin dirhem para ve otuz bin dirhem değerinde de bir elbise verdiler. Muhammed bin Ali de onlara: "Bu yıldan sonra benimle karşılaşacak değilsiniz. Eğer ölüm gelip çatarsa, oğlum İbrahim sizinle birlikte olacak, O'nu size tevsik ederim ve hakkında hayır tavsiye ederim." dedi. Süleyman bin Kesir ve arkadaşları daha sonra geri döndüler.

 

Bazılarına göre bu yılda Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbas yetmiş üç yaşındayken Zilkade ayında vefat etti. Kendi ölümü ile babasının ölümü arasında yedi yıl vardır.

Bu yıl haccı Yusuf bin Muhammed bin Yusuf yaptırdı. Nu'man bin Yezid bin Abdülmelik es-Saife'de bu yıl savaştı.

 

Ebü Hazim el-A'rec bu yılda ölmüştür. Ölüm tarihi hakkında 140 ve 141 rivayetleri de vardır, Simak bin Harb, Hişam bin AbdÜımelik'in son günlerinde vefat ettiği gibi Kasım bin Ebu Bezze de bu yıl vefat etti. (Ebü Bezze meşhur kıraatçılardan Yesar'dır.) Yine bu yılda Eş'as bin Ebi'ş-Şa'sa, Süleym bin Esved el-Muharibi, Seyyid bin Ebi Üneyss el-Cezerl (ki bu Beni Kilab'ın azatlısıdır. Bunun Yezid bin Hattab veya Gam'nin azatlısı olduğu şeklinde de rivayet vardır) vefat ettiler. Seyyid bin Üneyse öldüğünde kırk altı yaşındaydı. Kendisi fakih ve abid bir zat idi. Yahya isminde bir de kardeşi vardı. Hadiste ise zayıftı.

 

Hişam zamanında şair Arcı, Muhammed bin Hişam bin el-Mahzumi'nin hapishanesinde öldü. Hişam bin Abdülmelik bu zatı Mekke ve Medine'ye amil tayin etmişti. Bu kişinin hapsedilmesinin sebebi ise, Muhammed bin Hişam'ı hicvetmiş olmasıydı. Hişam bunun sebebini araştırdı. Bu ara kendisine azatlısını yakalayıp döverek öldürdüğü, diğer kölelerine de öldürülen azatlısının hanımma tecavüz ettirdiği haberi ulaştı. Bunun üzerine Muhammed O'nu yakalayıp dövdürdü ve halkın içinde teşhir etti. Daha sonra da dokuz yıl hapsetti. Arcı, hapiste iken öldü.

Şehirlerin amilleri geçen yıl zikri geçenlerdir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HİCRETİN YÜZ YİRMİ ALTINCI YILI OLAYLARI (M. 743-744)

HALİD BİN ABDULLAH EL-KASRİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ