İBNÜ’L-ESİR |
3. CİLT |
MUAVİYE'NİN
RESULULLAH (S.A.V.)'İN MİNBERİNİ MEDİNE'DEN NAKLETME TEŞEBBÜSÜ
Bu
yıl içinde Muaviye Resulullah (S.A.V.)'ın minberinin Medine'den Şam'a nakledilmesi
için emir vermişti. Muaviye bu konuda şöyle diyordu:
"Osman'ı
öldüren bu adamların içinde Resulullah (S.A.V.)'ın minberi ve asası
kalmamalıydı." Resulullah'ın asasını istemişti, asa ise Sa'ad
el-Kurazi'nin yanında bulunuyordu. Minber yerinden oynatılıp da götürülmek
istenince o anda güneş tutulmuş ve gündüz gözüyle yıldızlar görünmüştü.
Müslümanlar güneşin tutulmasını Resulullah (S.A.V.)'ın minberinin
nakledilmesine hamlederek minberi yerinde bırakmışlardı.
Diğer
bir rivayette ise şöyle anlatılır: Cabir bin Abdullah ile Ebu Hüreyre
Muaviye'ye gelerek şöyle derler: "Ey mü'minlerin emiri! Resulullah
(s.a.v.)'ın kendi eliyle Medine'ye yerleştirmiş olduğu minberini buradan alıp
Şam'a taşıman ve asasını da oraya götürmen pek uygun olmaz. Eğer yapmak
istiyorsan O'nun mescidini oraya taşı." Bunun üzerine Muaviye bu
yaptığından dolayı özür dilemiş ve minberin basamaklarını altıya çıkarmıştı.
Abdülmelik
bin Mervan başa geçince minberi söküp Şam'a götürmek istemiş, O'na Kabisa bin
Züeyb şöyle demişti: "Sakın böyle bir şeye girişmeyesin! Muaviye O'nu
yerinden hareket ettirmek isteyince güneş tutulmuştu.
Resulullah
(S.A.V.) da bu konuda şöyle buyurur: "Kim ki benim minberimin üzerinde
yalan bir söz söylerse, yalan yere yemin ederse cehennemdeki yerine
hazırlansın." Sen minberi buradan alıp götüreceksin ama bütün Medine
halkının bunda hakları vardır," Bunun üzerine Abdülmelik minberi
taşımaktan vazgeçmişti.
Velid
bin Abdülmelik de başa geçince aynı şekilde minberi taşımak istemiş, Said bin
el-Müseyyeb Medine Valisi bulunan Ömer bin Abdülaziz'e haber göndererek şöyle
demişti: "Adamına söyle, sakın Resülullah'ın minberine ve Allah'ın
hukukuna tecavüz etmeye kalkışmasın. Allah O'nun belasını verir!" Bunun
üzerine Öme1r bin Abdülaziz Velid bin Abdülmelik ile görüşünce Velid minberi
taşımaktan vazgeçmişti.
Süleyman
bin Abdülmelik hac mevsiminde Medine'ye gelince Ömer bin
Abdülaziz
Velid'in bu minberi nakletmek istediğini ve O'na karşı takınılan tavrı
anlatmıştı. Süleyman şöyle demişti: "Müminlerin emiri Abdülmelik hakkında
bunların söylenmesini hiç de arzu etmezdim. Bize bu minbere taarruz etmek niye
düşsün. Biz dünyayı ve dünya içindekileri tamamen avucumuzun içine almış
bulunuyoruz. Sonra İslam'ın şiarlarından olan bir şiarı alıp yerinden oynatmağa
asla hakkımız yoktur ve bu bize hiç de yakışmaz."
*
* *
Bu
yıl içinde Muaviye bin Hudeyc es-Seküni Mısır Valiliği'nden azı edilerek yerine
Mesleme bin Muhalled tayin edilmiş ve Mısır'ın yanı sıra İfrikiyye Valiliği de
O'na verilmişti. Muaviye bin Ebi Süfyan, Mesleme bin Muhalled'i Afrika ve Mısır
Valiliği'ne tayin etmeden önce Ukbe bin Nafi'i İfrikiyye'ye vali tayin etmişti.
Ukbe Kayrevan şehrini kurmayı planlamış ve yerini tespit etmişti; ancak burası
yırtıcı hayvanlar, aslanlar ve bir sürü yılan çıyanla doluydu. Yüce Allah'a dua
ederek bütün bu zararlı hayvanların buradan çıkmasını niyaz etmiş ve gerçekten
bu hayvanlar buradan kaçarak gitmişlerdi. Hatta buraya sığınan aslanlar kendi
yavrularını taşıyarak çekip gitmişlerdi. Ukbe bin Nafi' burada büyük bir mescid
yaptırmıştı. Muaviye bin Ebi Süfyan, Muaviye bin Hudeyc es-Seküni'yi Mısır'dan
azledince Ukbe bin Nafi'i de İfrikiyye Valiliği'nden azletmiş ve burayı Mesleme
bin Muhalled'in emrine vermişti. Mesleme İfrikiyye'nin Mısır'la birlikte emrine
verildiği ilk vali olmuştu. Mesleme İfrikiyye'yi kendi azatlı kölelerinden Ebu
Muhacir adıyla meşhur olan birisine tevdi etmiş, Muaviye bin Ebi Süfyan vefat
edinceye kadar burada görevi sürdürmüştü.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
UKBE BİN NAFİ'İN
İFRİKİYYE (TUNUS) VALİLİĞİNE TAYİNİ VE KAYREVAN ŞEHRİNİ KURMASI