İBNÜ’L-ESİR

3. CİLT

HİCRİ 44. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HİCRİ KIRK DÖRDÜNCÜ YIL OLAYLARI (M. 664-665)

 

Bu yıl içinde Müslümanlar Abdurrahman bin Halid bin el-Velid ile birlikte Bizans'a doğru gazaya çıkmış ve Rum illerine girip kışı orada geçirmişlerdi. Diğer taraftan Busr bin Ebi Ertat denizde bir sefere çıkmıştı.

 

 

ABDULLAH BİN AMİR'İN BASRA VALİLİĞİ'NDEN AZLEDİLMESİ

 

Bu yıl içinde Abdullah bin Amir Basra Valiliği'nden azledilmişti. Bunun sebebi ise şöyle anlatılır: Abdullah bin Amir son derece yumuşak huylu, cömert ve halim selim bir insan idi. Sefih ve kargaşalık çıkaran kimselere karşı pek tedbirli davranmıyordu. Bundan dolayı Basra'da O'nun valiliği sırasında bir hayli karışıklık çıkmış ve kargaşa meydana gelmişti. Bu durumu Ziyad'a arzettiğinde Ziyad O'na: "Kılıcı kınından çek." diye tavsiyede bulunmuş, O ise şöyle demişti: "Ben bizzat sebep olduğum bir fesat ile onları ıslah etmek istemiyorum." Bunun arkasından İbn Amir Basra'dan Muaviye'ye bir heyet göndermiş, giden heyet Muaviye'nin yanında Kufe'den gelmiş bir heyetle karşılaşmıştı. Kufe'den gelen bu heyetin içinde İbn el-Kevva diye bilinen Abdullah bin Ebi Evfa el-Yeşkeri adında birisi bulunuyordu. Muaviye bu heyetlere Irak'ın durumunu ve özellikle Basra'yı sormuş, İbn el-Kevva şöyle konuşmuştu: "Ey Müminlerin emiri! Basra halkını onların içinden çıkan kötü kimseler yiyip bitirmiş, kendi otoriteleri de sarsılmıştır." Bu sözleriyle Abdullah bin Amir'in acizliğini ve zayıflığını söz konusu etmiş. Muaviye de şöyle karşılık vermişti: "Sen Basra halkından söz edip onları kötüleyip duruyorsun, ama onlar da şurada karşında duruyorlar."

 

Bu heyet Basra'ya geri geldiğinde bu konuşmaları İbn Amir'e haber vermiş, o da bir hayli kızmış ve onlara: "Irak halkından İbn el-Kevva'a en çok düşman olan birini tanıyor musunuz?" diye sormuştu: "O'nun en büyük düşmanı Abdullah bin Ebi Şeyh el-Yeşkeri'dir." demeleri üzerine Abdullah bin Amir de çıkıp bu adamı Horasan'a vali olarak göndermiştİ. İbn el-Kevva bunları işitince şöyle der: "Şu tavuğun oğlu (bununla İbn .Amir'i kasteder) benim hakkımda pek iyi bir bilgiye sahip değildir. O Abdullah bin Ebi Şeyh'i Horasan'a tayin etmekle bana bir kötülük yapacağını zannetmiştir. Ümit ederdim ki bana karşı düşmanlık besleyen bütün Yeşkerilileri çeşitli yerlere tayin etsin. "

 

Abdullah bin Amir'in Horasan'a tayin ettiği adamın Tufeyl bin Avf el-Yeşkeri olduğu da rivayet edilir.

 

Muaviye Basra'nın durumunu öğrenince Abdullah bin Amir'e haber gönderip kendisini ziyarete gelmesini ister. Ziyarete gelen İbn Amir'i Muaviye tekrar geri gönderir. İbn Amir Muaviye ile vedalaşırken şöyle der: "Senden üç şey isteyeceğim. Bana: "Bunları sana verdim. " de. Muaviye de: "Evet istediklerini sana verdim, ben Ummü Hakim'in oğluyum!" diye karşılık verir. Bunun üzerine aralarında şöyle bir konuşma olur:

 

İbn Amir: "Bana görevimi geri verecek ve kızmayacaksın." Muaviye: "Tamam, bu dediğini zaten yapacaktım. "

 

İbn Amir: "Arafat'taki malını, mülkünü bağışlamanı istiyorum." Muaviye: "Peki, onları da sana verdim."

 

İbn Amir: "Mekke'deki evlerini bana vermeni istiyorum." Muaviye: "Peki, onları da sana verdim."

 

İbn Amir: "İşte bu yaptıklarınla akrabanı gözetmiş oldun. Ey Müminlerin emiri! Ben senden üç şey daha isteyeceğim ve onları da bana vereceğine söz ver."

 

Muaviye: "Evet ben Hind'in oğluyum, sana söz veriyorum." İbn Amir: "Arafat'taki malımı bana vermeni istiyorum." Muaviye: "Tamam, onu sana verdim."

 

İbn Amir: "Benim tayin ettiğim valileri hiç hesaba çekmeyecek ve yaptığım uygulamaları izleyip durmayacaksın. "

 

Muaviye: "Peki bu dediklerini de yerine getirdim." İbn .Amir: "Bana kızın Hind'i nikahlayacaksın." Muaviye: "Peki onu da sana verdim."

 

Anlatıldığına göre Muaviye O'na şöyle demişti: "Yaptıklarından dolayı seni hesaba çekip gerektiğinde hakkında ceza uygulamamı ve sonra görevine göndermemi mi, yoksa görevinden azledip de bazı mükafatlar vermemi mi istersin? Bunlardan birini seç." İbn Amir azledilmeyi tercih edip kendisine hak ettiklerini de vermesini ister. Bunun üzerine de Muaviye İbn Amir'i Basra'dan azledip yerine el-Haris bin Abdullah el-Ezdi'yi tayin eder.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

MUAVİYE'NİN ZİYAD'I KENDİSİNE İLHAK ETMESİ

 

 

 

BU YILIN OLAYLARI

 

MUAVİYE'NİN ZİYAD'I KENDİSİNE İLHAK ETMESİ

 

MÜHELLEB'İN SİND İLLERİNE (KUZEY HİNDİSTAN'A) GAZASI

 

BU YILIN DİĞER OLAYLARI