İBNÜ’L-ESİR

3. CİLT

HİCRİ 39. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

YEZİD BİN ŞECERE'NİN MEKKE'YE GİTMESİ

 

Bu yıl içinde Muaviye kendi adamlarından olan Yezid bin Şecere erRehavi'yi çağırarak O'na şöyle der: "Seni Mekke'ye göndermek istiyorum. Oraya gidip hac görevini Müslümanlara yaptırasın ve benim için Mekke'de Müslümanlardan bey'at alasın. Ayrıca orada bulunan Ali'nin valisini de oradan kovasın. "

 

Mekke'de Hz. Ali'nin görevlendirdiği vali Kusem bin Abbas bulunuyorken Yezid bin Şecere Muaviye'nin bu isteğini kabul ederek üç bin atlı ile birlikte Mekke'ye yönelmişti. Kusem bin Abbas, Yezid bin Şecere'nin geldiğini işitince Mekke halkını toplayıp onlara bir hutbe okumuş ve Şamlıların üzerlerine geldiklerini haber vererek kendilerini onlarla çarpışmağa çağırmış, ancak Mekkeliler bu konuda O'na icabet etmemişler, yalnız Şeybe bin Osman elAbdari itaat edeceğine dair söz vermişti. Bunun üzerine Kusem bin Abbas Mekke'den ayrılıp yakın çevresinde bulunan kabilelere katılmayı ve oradan Hz. Ali'ye mektup yazarak yardım istemeyi kararlaştırmış ve Hz. Ali'den asker geldiği takdirde Şamlılarla çarpışmaya azmetmişti. Ancak Ebu Said elHudri O'nu Mekke'den ayrılmaktan alıkoymuş ve şöyle demişti: "Burada ikamet et, buradan ayrılma. Elinde bulunan kuvvetlerle onlara karşı koymakta güç yetireceğini gördüğün anda onlarla çarpış. Bunu yapamadığın takdirde buradan çıkıp gitmek her zaman mümkün olan bir şeydir." Kuşem bin Abbas burada ikamet etmiş, Şamlılar da Mekke'ye vardıklarında hiç kimseyle çarpışmaya girişmemişlerdi. Bunun üzerine Kusem durumu Halife'ye bildirmiş, o da Zilhicce ayının hemen başında aralarında Reyyan bin Damra bin Hevze bin Ali el-Hanefi ve Ebu Tufeyl'in bulunduğu bir askeri birliği Mekke'ye göndermişti.

 

Yezid bin Şecere Terviyye gününden iki gün önce Mekke'ye varmış ve Müslümanlar arasında şöyle bir söz söylemişti: "Hepiniz güvenlik içindesiniz, ancak bizimle çarpışan ve bizimle ayrılığa düşenler böyle bir emandan mahrumdurlar." Sonra, Ebu Said el-Hudri'yi çağırarak O'na şöyle demişti:

 

"Ben Harem'de birliğin sağlanmasını arzu ediyorum. Sen istersen bunu temin edebilirsin, çünkü sİzin emiriniz bu konuda biraz zayıftır. Ona namaz kıldırmaktan vazgeçmesini söyle. Ben de aynı şekilde namaz kıldırmaktan vazgeçeceğim. Müslümanlar kendilerine namaz kıldıracak birini seçsinler." Ebu Said el-Hudri bu teklifi Kusem'e nakledince O da namaz kıldırmaktan vazgeçmişti. Böylece Müslümanlar Şeybe bin Osman'ı namaz kıldırıp hac emirliğini yapmak üzere seçmişlerdi. Hac mevsimi bittiğinde Yezid bin Şecere Şam'a doğru geri dönmek üzere yola çıkmış, bunu haber alan Hz. Ali'nin süvarileri O'na Şamlıların geri dönüşlerini iletivermişler, O da Ma'kil bin Kays'ı bu iş için görevlendirerek onları izlemesini istemişti. Şamlılar Vadiu'l-Kura'dan ayrılmış bulunuyorlardı. Ma'ki! bin Kays onlardan bir kısmıyla karşılaşmış, onları esir alıp yanındaki mallarını da ele geçirerek Hz. Ali'ye götürmüş, o da Muaviye'nin elinde esir bulunan bazı kimselerle bunları değiştirmişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

ŞAMLILAR'IN EL-CEZİRE HALKINA SALDIRMALARI