İBNÜ’L-ESİR |
3. CİLT |
YEZİD
BİN ŞECERE'NİN MEKKE'YE GİTMESİ
Bu
yıl içinde Muaviye kendi adamlarından olan Yezid bin Şecere erRehavi'yi
çağırarak O'na şöyle der: "Seni Mekke'ye göndermek istiyorum. Oraya gidip
hac görevini Müslümanlara yaptırasın ve benim için Mekke'de Müslümanlardan
bey'at alasın. Ayrıca orada bulunan Ali'nin valisini de oradan kovasın. "
Mekke'de
Hz. Ali'nin görevlendirdiği vali Kusem bin Abbas bulunuyorken Yezid bin Şecere
Muaviye'nin bu isteğini kabul ederek üç bin atlı ile birlikte Mekke'ye
yönelmişti. Kusem bin Abbas, Yezid bin Şecere'nin geldiğini işitince Mekke
halkını toplayıp onlara bir hutbe okumuş ve Şamlıların üzerlerine geldiklerini
haber vererek kendilerini onlarla çarpışmağa çağırmış, ancak Mekkeliler bu
konuda O'na icabet etmemişler, yalnız Şeybe bin Osman elAbdari itaat edeceğine
dair söz vermişti. Bunun üzerine Kusem bin Abbas Mekke'den ayrılıp yakın
çevresinde bulunan kabilelere katılmayı ve oradan Hz. Ali'ye mektup yazarak
yardım istemeyi kararlaştırmış ve Hz. Ali'den asker geldiği takdirde Şamlılarla
çarpışmaya azmetmişti. Ancak Ebu Said elHudri O'nu Mekke'den ayrılmaktan
alıkoymuş ve şöyle demişti: "Burada ikamet et, buradan ayrılma. Elinde
bulunan kuvvetlerle onlara karşı koymakta güç yetireceğini gördüğün anda
onlarla çarpış. Bunu yapamadığın takdirde buradan çıkıp gitmek her zaman mümkün
olan bir şeydir." Kuşem bin Abbas burada ikamet etmiş, Şamlılar da
Mekke'ye vardıklarında hiç kimseyle çarpışmaya girişmemişlerdi. Bunun üzerine
Kusem durumu Halife'ye bildirmiş, o da Zilhicce ayının hemen başında aralarında
Reyyan bin Damra bin Hevze bin Ali el-Hanefi ve Ebu Tufeyl'in bulunduğu bir
askeri birliği Mekke'ye göndermişti.
Yezid
bin Şecere Terviyye gününden iki gün önce Mekke'ye varmış ve Müslümanlar
arasında şöyle bir söz söylemişti: "Hepiniz güvenlik içindesiniz, ancak
bizimle çarpışan ve bizimle ayrılığa düşenler böyle bir emandan
mahrumdurlar." Sonra, Ebu Said el-Hudri'yi çağırarak O'na şöyle demişti:
"Ben
Harem'de birliğin sağlanmasını arzu ediyorum. Sen istersen bunu temin
edebilirsin, çünkü sİzin emiriniz bu konuda biraz zayıftır. Ona namaz
kıldırmaktan vazgeçmesini söyle. Ben de aynı şekilde namaz kıldırmaktan
vazgeçeceğim. Müslümanlar kendilerine namaz kıldıracak birini seçsinler."
Ebu Said el-Hudri bu teklifi Kusem'e nakledince O da namaz kıldırmaktan
vazgeçmişti. Böylece Müslümanlar Şeybe bin Osman'ı namaz kıldırıp hac
emirliğini yapmak üzere seçmişlerdi. Hac mevsimi bittiğinde Yezid bin Şecere
Şam'a doğru geri dönmek üzere yola çıkmış, bunu haber alan Hz. Ali'nin
süvarileri O'na Şamlıların geri dönüşlerini iletivermişler, O da Ma'kil bin
Kays'ı bu iş için görevlendirerek onları izlemesini istemişti. Şamlılar
Vadiu'l-Kura'dan ayrılmış bulunuyorlardı. Ma'ki! bin Kays onlardan bir kısmıyla
karşılaşmış, onları esir alıp yanındaki mallarını da ele geçirerek Hz. Ali'ye
götürmüş, o da Muaviye'nin elinde esir bulunan bazı kimselerle bunları
değiştirmişti.
BİR SONRAKİ SAYFA
İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
ŞAMLILAR'IN
EL-CEZİRE HALKINA SALDIRMALARI