İBNÜ’L-ESİR

3. CİLT

HİCRİ 32. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

EBU ZER el-GIFARİ'NİN VEFATI

 

Bu yıl içinde Ebu Zer el-Gıfari ölmüştü, ölmeden önce kızına: "Kızım, dışarı çık ve bak, etrafta kimseler görüyor musun?" demiş, kızı: "Hayır görmüyorum", diye cevap verince: "Demek ki benim ölüm saatim yaklaşmış değildir" diye eklemişti. Bir müddet sonra tekrar kızına bir koyun kesip pişirmesini emreder ve şöyle der: "Beni defnetmek üzere gelenler son derece salih kimseler olacak. Onların hepsine şöyle dersin: ''Ebu Zer vefat etmeden önce, defnettikten sonra yiyip içmeden ayrılmamanızı dilemiştİ.''" Koyunun eti iyice kaynayıp pişince de kızına: "Bir daha bak bakalım, etrafta kimse var mı?" demiş, kızı bakıp geri geldiğinde: "Evet, ta oralarda bineklerine binmiş olan bir takım kimseler vardır." diye karşılık verince de: "Beni kıbleye doğru yatır." demişti. Kızı kıbleye doğru yatırınca: "Allah'ım! Senin adınla ve seninle birlikte; Resulullah (S.A.V.)'in milleti ve dini üzerine" diye söylemiş ve gözlerini hayata yummuştu. Kızı dışarı çıkıp bu gelenleri karşılamış ve onlara:

"Allah sizden razı olsun, işte Ebu Zer burada vefat etmiştir" demiş, onlar da:

 

"Nerede o?" diye sorunca yattığı yeri göstermişti. Gelenler: "Evet ne mutlu bir insandı o, bize her zaman ikramda bulunurdu." demişlerdi. Bu gelenler arasında Abdullah bin Mes'ud da olup onu bu şekilde gördüğünde ağlamış ve şöyle demişti: "Resulullah (s.a.v.) ne kadar da doğru söylemiş. Gerçekten Ebu Zer tek başına vefat edecek ve tek başına dirilecek." Arkasından Ebu Zer'i yıkamış, kefenlemiş ve namazını kılıp defnetmişlerdi. Bu işleri bitirdikten sonra Ebu Zer'in kızı onlara: "Ebu Zer'in sizlere selamı var, Allah aşkına yemek yemeden ayrılmamanızı istemişti." Onlar da bu söze uyarak yemek yemiş ve Mekke'ye giderken Ebu Zer'in çoluk çocuğunu yanlarında götürmüş ve Hz. Osman'a teslim etmişlerdi. Hz. Osman Ebu Zer'in kızını kendi ailesine katıp şöyle demişti: "Allah Ebu Zer'e rahmet eylesin ve günahlarını affetsin. Özellikle er-Rebze'ye inişi inşaallah mağfiretle sonuçlanacaktır."

 

Ebu Zer, vefat ettiği sırada O'nu defnetmek üzere oraya varan bu kafile, çadıra vardıklarında bir misk kokusu duymuş ve bunun nereden geldiğini kızından sormuşlardı. Kız şöyle demişti: "Ebu Zer vefat etmeden önce bana şöyle demişti: ''Ölen insan etrafa biraz koku yayar. Beni defnetmek üzere gelecek olanlar bu kokuyu duyarlarsa yemek yiyemezler. Ben öldüğümde suyun içine biraz misk koy, üzerime ve çadıra sür.'' "

 

Ebu Zer'i defnetmek üzere gelenler şunlardı: Abdullah bin Mes'ud, Temim Kabilesi'nden Ebu Müfrez ve Bekr bin Abdullah, Esved bin Yezid, enNehai Kabilesi'ne mensup Alkame bin Kays ve Malik el-Eşter; el-Halhal ed-Dabiyyi, el-Hars İbn Sevid et-Temimi, Amr bin Ukbe es-Sülemi, İbn Rabi'a esSülemi, Ebu Rafi' el-Müzeni, Süveyd bin Şu'be et-Temimi, Ziyad İbn Muaviye en-Nahai ve el-Karsa'nın kardeşi ve Mi'dad'ın ve Şeybani'nin kardeşi. Başka bir rivayete göre de Ebu Zer'in H. 31. yılda vefat ettiği kaydedilir. Diğer bir rivayette de Abdullah bin Mes'ud'un Ebu Zer'in evIad-u iyalini yanında götürmeyip orada terk ettiği ve Hz. Osman Mekke'den dönüp de ona Ebu Zer'in vefat ettiği bildirilinceye kadar orada kalmış oldukları kaydedilir. Sonra Hz. Osman onlara adam gönderip Medine'ye aldırmıştı.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

KARİN'İN İSYANI