İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 23. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hz. ÖMER'İN NESEBİ, ÖZELLİKLERİ ve YAŞAYIŞI

 

NESEBİ, ÖZELLİKLERİ ve YAŞAYIŞI

 

Hz. Ömer'in nesebi şöyledir: Ömer bin Hattab bin Nüfeyl bin Abduluzza bin Riyah bin Abdullah bin Kart bin Rezan bin Adiyy bin Ka'ab bin Lüey'dir. Künyesi. Ebu Hafs olup, annesi Hantame binti Hişam bin Muğire bin Abdullah bin Ömer bin Mahzum'dur. Böylelikle Hz. Ömer'in annesi Ebu Cehil'in amcasının kızıdır. Ancak O'nun hakkında sağlam bir bilgiye sahip olamayanlara göre ise Hz. Ömer'in annesinin Ebu Cehil'in kız kardeşi olduğu ifade edilir ki bu yanlıştır.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'na Faruk lakabını vermişti. Başka bir rivayette bu lakabı ehl-i kitabın vermiş olduğu da kaydedilir.

 

Hz. Ömer (R.A.) uzun boylu, hafif esmerdi. Saçları dökük olup, kendi geçimini kendi eliyle ve zorca temin etmeye çalışırdı. Bir hayli uzun boylu olduğu söylenir. Gerçekten sanki bir ata binmiş gibi uzun boylu görünürdü. Başka bir rivayette ise gayet beyaz tenli olduğu ve bu bembeyaz teninin kırmızıya çaldığı söylenir. Ayrıca saçlarının dökük ve biraz da kırlaştığı anlatılır. Saçları sarıya çalar ve hafif de kıvırcık idi. Ficar Harbi'nden dört yıl önce dünyaya gelmiş ve elli beş yaşında iken vefat etmiş olduğu söylenir. Diğer bir rivayette ise altmış yaşında, bir başkasında altmış üç küsur yaşında öldüğü söylenir ki, en doğrusudur. Diğer bir rivayette ise 61 yaşında vefat ettiği kaydedilir.

 

 

******

ÇOCUKLARl VE HANIMLARI

 

Hz. Ömer Müslüman olmadan önce Maz'un'un kızı Zeyneb ile evlenmişti. Maz'un'un babası Habib, O'nun babası Vehb, O'nun babası Huzafe onun da babası Cumah idi. Zeynep; Abdullah, büyük Abdurrahman ve Hafsa'yı doğurmuştu. Daha sonra Hz. Ömer (r.a.) Müleyke binti Cerval el-Huzai ile evlenmişti. Hz. Ömer'in bu hanımından da Ubeydullah bin Ömer dünyaya gelmişti. Hz. Ömer daha sonra bu hanımından ayrılmış, o da Ebu Cehm bin Huzeyfe ile evlenmişti. Hz. Ömer'in oğlu Ubeydullah Sıffin Savaşı'nda Muaviye ile birlikte olduğu sırada öldürülmüştü. Başka bir rivayete göre Ubeydullah'ın annesinin küçük Zeyd'in de annesi olan Ümmü Külsüm binti Cerval el-Huzai olduğu kaydedilir. Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra bu hanımından ayrılmıştır. Daha sonra Hz. Ömer Kureybe binti Ebi Umeyye el-Mahzumi ile cahiliye döneminde evlenmiştir. aynı şekilde bundan da İslam'dan sonra sulh yoluyla ayrılmıştı. Bu hanım daha sonra Abdurrahman bin Ebi Bekr ile evlenmiştir. Böylelikle Hz. Ömer ve Abdurrahman bin Ebi Bekr Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in iki bacanağı idiler. Çünkü Kureybe Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımı Ümmü Seleme'nin kız kardeşi idi. Hz. Ömer ayrıca Müslüman olduktan sonra Ümmü Hakim binti el-Hars bin Hişam el-Mahzumi ile evlenmiştir. Bu hanımından Fatıma adlı bir kızı dünyaya geldikten sonra O'ndan boşanmıştı. Fakat diğer bir rivayette boşanmadığı kaydedilir. Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra Asım bin Sabit bin Ebi Aklah el-Evsi elEnsari'nin kız kardeşi Cemile ile evlenmiş ve Asım adlı bir oğlu dünyaya gelmiştir. Sonra O'nu da boşamıştı. Daha sonra Ali bin Ebi Talib'in kızı Ümmü Külsum ile evlenmiştir. Ümmü Külsüm Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı Hz. Fatıma'nın kızı idi. Hz. Ömer Ümmü Külsum'e kırk bin dirhem mehir vermişti. Rukiyye ve Zeyd adlı çocukları da Ümmü Külsüm'den dünyaya gelmişlerdi. Daha sonra Yemen'li bir kadın olan Lüheyye ile evlenmiş ve O'ndan da ortanca -başka bir rivayete göre küçük- Abdurrahman doğmuştu. Bir rivayete göre ise bu hanımın cariye olup daha sonra Ümmü'l-veled olduğu kaydedilir. Ayrıca Huzeyfe adında bir Ümmü'l-veledi vardı ki O'ndan çocuklarının en küçüğü Zeynep dünyaya gelmişti. Ayrıca Atike binti Zeyd bin Amr bin Nüfeyl ile de evlenmiş bulunuyordu. Bu kadın daha önce Abdullah bin Ebi Bekr es-Sıddik'in hanımı idi. O öldürüldükten sonra Hz. Ömer (R.A.) bu kadınla evlenmişti. Şehit edildikten sonra bu hanım, Zübeyr bin Avvam ile evlenmiş, O da aynı şekilde vefat ettiğinde Hz. Ali bu kadını istemiş, O'nun bu isteğini reddetmiş ve şöyle demişti: "Senin de öldürülmenden korkuyorum, onun için bu isteğini kabul edemem." Bunun üzerine Hz. Ali de O'nunla evlenmekten vazgeçmişti.

 

Hz. Ömer, Hz. Aişe aracılığı ile Hz. Ebu Bekir'in kızı Üınmü Külsum'ü istetmiş, fakat Üınmü Külsum: "O'nu istemiyorum, o son derece kaba ve kadınlara şiddetle davranan biridir" demişti. Bunun üzerine Hz. Aişe durumu Amr bin el-Ass'a bildirip Hz. Ömer'e göndermiş, Amr bin el-Ass: "Ben bu işi hallederim" deyip Hz. Ömer'e gelmiş ve şöyle demişti: "O'ndan Allah'a sığınacağın bir haber ulaştı bana." Hz. Ömer: "Nedir o?" deyince: "Ebu Bekir'in kızı Üınmü Külsum'ü istetmiştin." diye cevap vermiş, Hz. Ömer de: "Evet, yoksa beni O'na ve O'nu bana layık görmedin mi?" diye sorunca, Amr:

 

"Hayır, bunların hiç biri; ancak o emiru'l-müminin Ebu Bekir'in terbiyesi altında gayet yumuşak ve tatlılıkla büyümüş bir kızdır, halbuki sen gayet sert bir kimsesin. Biz herhangi bir davranışın ve huyuna karşı seni reddetmekten korkuyor iken, o nazik kızcağız senin bu huyuna karşı nasıl tahammül edebilecek? O, sana bir konuda muhalefet ettiği zaman sen Ebu Bekir'in halefi olarak O'nun çocuğuna nasıl sertçe davranacaksın? Bu sana yakışır mı?" demiş, bunun üzerine Hz. Ömer: "Hz. Aişe ile bu durumu konuşmuştum, O'nun görüşü. nedir?" diye sormuş, Amr bin el-Ass da: "Beni sana elçi olarak O gönderdi, ancak sana ondan daha hayırlısını ve iyisini tavsiye edeyim ki o da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in nesebiyle bir bağ kurabileceğin Ali bin Ebi Talib'in kızı Üınmü Külsum'dur." diye cevap yermişti. Daha sonra Üınmü Eban binti Utbe bin Rabia'yı istetmişti. Fakat bu kadın Hz. Ömer'den gayet sıkı ımı ş olarak: "O kapısını kapatır, başkasına iyiliği dokunmaz. Yüzü, suratı asık olarak çıkar ve aynı şekilde yüzü asık olarak geri gelir" demişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HZ. ÖMER (R.A.)'İN HAYATINDAN BAZI ÖRNEKLER