İBNÜ’L-ESİR |
2. CİLT |
MÜSENNA
BİN HARİSE İLE EBU UBEYD BİN MES'UD'UN HABERLERİ
Bundan
önce Müsenna bin Harise eş-Şeybani'nin Irak'tan Hz. Ebu Bekir'in yanına gelmesinden
ve Hz. Ebu Bekir'in Hz. Ömer'e "O'nunla askerleri göndermekte acele
etmesi" şeklindeki vasiyetinden söz etmiş idik. Hz. Ebu Bekir'in vefat
ettiği gecenin sabahı olunca, Hz. Ömer'in ilk yaptığı iş, insanları Müsenna bin
Harise eş-Şeybani ile birlikte Farslılara karşı gitmek konusunda teşvik etmek
oldu. Daha sonra Müslümanlar Hz. Ömer'e bey'at ettiler.
Arkasından
Hz. Ömer üç gün süreyle hem Müslümanlardan bey'at alıyor, hem de onları orduya
katılmaya teşvik ediyordu. Fakat hiç kimse Farslara karşı gitmek üzere ortaya
çıkmıyordu, çünkü Farslılar Müslümanlar için en ağır ve en sevimsiz kimselerdi
ve onlara göre Farslar, otoriter, güçlü ve diğer ümmetleri yenmekle ün
salmıştılar. Dördüncü gün olunca, Hz. Ömer (r.a.) tekrar insanları Irak'a
gitmeye çağırdı. Bu sefer bu çağrıyı ilk olarak kabul eden Mes'üd es-Sakafi'nin
oğlu ve Muhtar'ın babası Ebü Ubeyd, Ensardan Sa'ad bin Ubeyd ve Selit bin Kays
oldular. Selit, Bedir Savaşı'nda bulunanlardandır. Bunların arkasından Irak'a
gitmek isteyenler peşpeşe ortaya çıktı.
Müsenna
bin Harise bir konuşma yaparak şunları söyledi: "Ey insanlar!
Bu
İranlıları gözünüzde büyütmeyin. Biz Fars diyarının kırlık kesimlerini
fethettik, Sevad bölgesinin en iyi olan yarısını onları yenerek elimize geçirdik.
Onlardan çokça şeyler aldık ve onlara karşı cesaretle ilerledik. Bundan sonrası
da Allah'ın izniyle bizimdir."
Bunun
üzerine insanlar Irak'a gitmek üzere toplanıp bir araya geldiler.
Bu
sırada Hz. Ömer'e: "Bunların başına ilk muhacirlerden ya da Ensar'dan
birisini komutan yapıver." denilince, Hz. Ömer (R.A.): "Hayır,
Allah'a yemin ederim yapmayacağım. Yüce Allah bunları düşmana karşı gitmek
üzere erken davranmak ve acele etmekle yüceltmiş bulunuyor. Bir grup onların
yaptığı gibi ağır hareket ederken, diğer taraftan bunlar ağırlıklı ve
ağırlıksız savaşıp erken davranırken, işte bu ikinciler komutan olmaya
öbürlerinden daha layıktır. Allah'a yemin ederim, ben onların başına ilk olarak
savaşa katılmayı kabul edenlerden başkasını geçirmeyeceğim" dedikten sonra
Ebü Ubeyd'i, Sa'ad'ı ve Selifi çağırarak Sa'ad ile Selife şunları söyledi:
"Eğer sizler Ebü Ubeyd'den daha erken davranmış olsaydınız, bununla
öncelikle elde edilecek şeyleri elde ederdiniz." Daha sonra Ebü Ubeyd'i
komutan yaparak şunları söyledi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in sahabelerinin söylediklerine kulak ver ve bu konuda onlar senin
ortağın olsun. Benim Selifi komutan yapmaktan imtina etmemin tek sebebi, onun
savaşa başlamakta gösterdiği aceleciliktir. Savaşa başlamakta aceleci davranmak
ise Arapları boşu boşuna telef etmek demektir. Savaşa ancak düşünen ve ağır
hareket eden kimseler elverişlidir." dedikten sonra ona askerleri hakkında
hayır tavsiye etti. Böylelikle Hz. Ömer'in ilk gönderdiği askerler, Ebu
Ubeyd'in askerleri olmuş oluyor. Ondan sonra Ya'la bin Münye'yi Yemen'e
gönderdi ve O'na ResuIullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Arap
Yarımadasında iki din bir arada kalmayacaktır" şeklindeki vasiyeti
dolayısıyla Necran halkını oradan sürmesini emretti.
BİR SONRAKİ SAYFA
İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA