İBNÜ’L-ESİR |
2. CİLT |
MÜSENNA
BİN HARİSE'NİN IRAK'TAKİ DURUMU
Müsenna
bin Harise eş-Şeybani'ye gelince; Halid bin Velid ile vedalaşıp Halid de
beraberindeki askerlerle birlikte Şam tarafına gidince Hire'de kaldı. Silahlıları
dinlendirirken, casusları artırıp etrafa gönderdi. Halid'in Hire'den
ayrılışından kısa bir süre sonra ve hicretin on üçüncü yılında Farslıların işi
Şehriran bin Erdeşir bin Şehriyar Sabür etrafında birleşerek düzene girmişti.
Şehriran, Müsenna üzerine başlarında Hürmüz Cazeveyh'in bulunduğu on bin
kişilik büyük bir ordu gönderdi. Müsenna bunun üzerine O'na doğru gitmek
amacıyla Hire'den çıkı. Sağ ve sol kanatlarında iki kardeşi olan Muslanna ve
Mes'ud vardı. Babil'de ikamet edip yerleşti. Hürmüz de O'na doğru gelmeye
başladı. Kisra Şehriran, Müsenna'ya şöyle bir mektup yazdı: "Ben sana
İranlıların en yabani kesiminden oluşmuş bir ordu gönderiyorum. Bunlar küme s
hayvanlarıyla ve domuz çobanlığıyla uğraşan kimselerdir. Ben ancak bunlarla sana
karşı savaşırım." Müsenna, O'na şunları yazdı: "Sen ya azgın birisin,
-bu senin kötülüğüne bizim iyiliğimizedir - yahut da bir yalancısın. Yalancılar
arasında hem Allah'ın, hem de insanların katında en seviyesizleri ise
krallardır. Bizim görüşümüz ise şudur: Sizler bu gibi kimselere büyük zarar
verdiniz. Sizin gücünüzü kümes hayvanlarıyla uğraşan ve domuz çobanlığı
yapanlara terk eden Allah'a hamdolsun."
Farslar
Müsenna'nın bu cevabından korkuya kapıldılar. Müsenna ile Hürmüz, Babil'de
karşılaştılar ve aralarında çok çetin bir çarpışma oldu. Onların filleri
Müslümanları darmadağın ediyordu. Bunun üzerine Müsenna beraberinde birkaç
kişiyi seçerek bu filleri öldürdüler ve Farslılar böylelikle bozguna uğradı.
Müslümanlar, onları Medain'e kadar takip ederek, ellerine geçirdikleri
kimseleri öldürdüler. Hürmüz Cazeveyh, yenilgiye uğrattığı sıralarda Şehriran
da öldü. Farslar arasında ayrılıklar çıktı ve Dicle'den bu tarafa kalan bütün
bölge Müsenna'nın elinde kaldı. Daha sonra Farslar Kisra'nın kızı olan
Duhtizenan'ı başa geçirmek konusunda görüş birliğine vardılar. Fakat
Duhtizenan'ın hiçbir emrine uyulmadı. Daha sonra tahtından indirildi.
Arkasından SabUr bin Şehriran kraloldu. SabUr krallığa geçince, işlerin
yönetimini Benzuvan'ın oğlu Ferrahzat üzerine aldı. Ferrahzat, SabUr'dan
Kisra'nın kızı Azermiduht ile kendisini evlendirmesini isteyince, SabUr bunu
kabul etti. Fakat Azermiduht bu işe kızarak Razlı Siyavuş'a mektup yazıp
şikayette bulundu. Siyavuş: "Bir dahaki sefer O'nu reddetme ve sana
gelmesi için haber gönder." Azermiduht O'na haber gönderip gelmesini
isterken, Siyavuş da hazırlıklarını yapıyordu. Düğün gecesinde Ferrahzad
gerdeğe girince, Siyavuş üzerine hücum edip O'nu öldürdü. Azermiduht, Siyavuş
ile birlikte Sabur'un üzerine gidip muhasaraya aldılar, daha sonra da
öldürdüler. Ondan sonra Azermiduht kraliçeliğe geçti. Böylece kendi aralarında
uğraşıp durdular, vakit kaybettiler.
Hz.
Ebu Bekir (R.A.)'in Müsenna'ya haberleri gelmekte gecikince, yerine
Müslümanların başına Beşir bin el-Hassasiyye'yi bırakıp Medine'ye Hz. Ebu
Bekir'in yanına, müşriklerin haberini iletmek ve mürtetler arasında tövbe edip
İslam'a güzel şekilde dönenlerin yardımını istemek için izin almak üzere gitti.
Çünkü Müsenna'ya göre, tövbe eden mürtetler, diğerlerine göre savaşta daha bir
canla başla çalışıyorlardı. Medine'ye vardığında, hasta olan Hz. Ebu Bekir'in
iyileşmiş olduğunu gördü. Ona durumu haber verince, Hz. Ebu Bekir (r.a.) de Hz.
Ömer'i çağırarak: "Ben, bugün öleceğim gibi geliyor bana. Ölecek olursam,
Müsenna ile birlikte insanları göndermeden akşamı etmeyeceksin. Hiçbir musibet
dinimizin emrini ve Rabbimizin tavsiyelerini yerine getİrmekten sizi
alıkoymasın. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vefatı sırasında benim
ne yaptığımı gördün. Onun gibi hiçbir musibet kimsenin başına gelmiş değildir.
Allah, Şam bölgesinde bize zafer nasip edecek olursa, Iraklıları da Irak'a geri
gönder. Çünkü onlar Iraklıdır ve Irak'ın işlerinin başına geçecek olanlardır.
Onlara karşı gerekli cesarete sahip kimselerdir."
Gece
vefat etti. Hz. Ömer de onu defnedip Müsenna ile birlikte askerleri gönderdi.
Hz. Ömer: "Ebu Bekir Halid'i komutan yapmasının hoşuma gitmeyeceğini
bilmişti. Bu bakımdan bana Halid'in askerlerini geri çevirmeyi emrederken
onlarla birlikte, Halid'den söz etmedi" diye söyledi.
Hz.
Ebu Bekir'in vefat haberi Azermiduht'a da ulaştı. İşte Hz. Ebu Bekir (R.A.)'in
son günlerine kadar Irak'ın durumu bu şekilde idi.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA