İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 7. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

FEDEK

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'den ayrıldıktan sonra Muhayyisa bin Mes'ud'u Fedek halkına gönderip onları İslam dinine çağırdı. O günlerde Pedeklilerin başkanı Yahudi Yuşa bin Nun idi. Pedekliler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile arazinin yarısı üzerine antlaşma yaptılar. Resulullah da onlardan bunu kabul etti. Fedek'in yarısı sadece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ait bulunuyordu. Çünkü Müslümanlar Fedek'e ne atlarıyla ne de binekleriyle binip gitmişlerdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fedek'ten gelen gelirleri yolculara harcardı. Fedek'liler Ömer bin Hattab halife olup Hicaz' daki Yahudileri oradan çıkartıncaya kadar yerlerinde kaldılar. Hz. Ömer onları oradan çıkartmak isteyince, Ebu'l-Heysem bin et-Teyyihan, Sehl bin Ebi Hayseme ve Zeyd bin Sabit'i gönderip Fedek'in arazisinin yarısının kıymetini adil bir şekilde belirlediler. O da bu kıymeti Yahudilere ödeyip onları Şam'a sürdü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali hep Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hayatında ne yaptıysa vefatından sonra da aynı uygulamayı devam ettirdiler.

 

Muaviye halifeliğe geçince orayı Mervan bin el-Hakem'e ikta etti. Mervan burayı iki oğlu Abdülmelik ile Abdülaziz'e hibe etti. Daha sonra Ömer bin Abdulaziz ile Abdülmelik bin Mervan'ın iki oğlu Velid ve Süleyman'ın eline geçti. Velid halifeliğe geçince kendisine ait olan payı Ömer bin Abdülaziz'e hibe etti. Daha sonra Süleyman da halife oldu, o da kendisine ait olan payı aynı şekilde Ömer bin Abdülaziz'e hibe elti. Ömer bin Abdülaziz halife olunca, insanlara bir hutbe irad edip onlara Fedek'in durumunu anlattıktan sonra Fedek'i Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, Ebu Bekir'in, Ömer'in, Osman'ın ve Ali'nin dönemindeki statüsüne irca ettiğini açıkladı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı olan Hz. Fatıma'nın çocukları burayı ellerine geçirdilerse de daha sonra onların da elinden alındı.

 

Hicret'in 210. yılında (24 Nisan 825 - 13 Nisan 826) ise Me'mun burayı tekrar onlara verdi.

Bu yılın (Hicret'in 7. yılı) Muharrem ayında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb'i eski kocası Ebu'I-As bin er-Rebi'e geri verip onunla evlendirdi. Yine bu yıl içinde Hatıb, Mukavkıs'ın yanından Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in oğlu İbrahim'in annesi olan Mariye ile onun kız kardeşi Şirin'i, katırı Düldül'ü, eşeği Ya'fur'u ve bazı elbiseleri beraberinde getirerek geldi. Mariye ve kız kardeşi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna varmadan Müslüman oldular. Mariye'yi Resulullah kendisi aldı, Şirin'i de Hassan bin Sabit'e hibe etti. Şirin, Hassan'ın oğlu Abdurrahman'ın annesidir. Buna göre, Abdurrahman ile İbrahim teyze çocukları olmaktadır.

 

Yine aynı yılda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine minber yaptırmıştır. Bu minberin hicretin sekizinci (1 Mayıs 629 - 19 Nisan 630) yılında yapıldığı da söylenmiştir. Sağlam görüş ve rivayet de budur.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yıl Ömer bin el-Hattab'ı otuz kişi ile birlikte Hevazin taraflarına göndermiş, fakat Hevazinliler kaçtıkları için herhangi bir çarpışma olmadan geri dönmüşlerdi.

 

Ensar'dan Nu'man bin Beşir'in babası olan Beşir bin Sa'ad Seriyyesi de bu yılolmuştur. Beşir bin Sa'ad, Fedek'te Mürreoğulları üzerine Şaban (4 Aralık 628 - 1 Ocak 629) ayında 30 kişiyle birlikte yürümüştü. Beraberindekiler arasında çokça yaralanan olmuş, sonra da Medine'ye geri dönmüştü.

 

Galib bin Abdullah el-Leysi, Mürreoğulları üzerine yine aynı yılda bir seriyye ile birlikte gitmiştir. Burada kendilerinin bir antlaşmalısı olan Cüheyneli Mirdas bin Nehik, Üsame bin Zeyd ve Ensar'dan bir kişi tarafından öldürülmüştür. Üsame anlatıyor: "Biz, onun üstüne atıldığımızda adam; şahadet ederim ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur, dediği halde biz onu öldürünceye kadar bırakmadık. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varıp ona durumu anlattığımızda şunları söyledi: ''La ilahe ilallah'a karşı sen ne yapacaksın?''"

 

Yine aynı yıl Galib bin Abdullah'ın Seriyyesi olmuştur. Galib yüz otuz atlı ile birlikte Abd bin Sa'lebeoğulları üzerine yürümüş, onlara baskın yapmış ve davarlarını alıp Medine'ye getirmişti.

 

Beşir bin Sa'ad, el-Yumn ve el-Ceni'ıb bölgelerine bu yılın Şevval (1 Şubat - 1 Mart 629) ayında bir seriyye ile birlikte gitmiştir.

 

Bu seriyyenin nedeni şudur: Eşca'lı Cübeyl bin Nüveyre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Hayber'e kılavuzluğunu yapmıştı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna gelerek Gatafanlılardan bir grubun el-Cenab denilen bir yerde olduklarını, Uyeyne bin Hısn'ın onlara yardım ettiğini ve Medine'ye yürümek üzere onlara emir verdiğini bildirdi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beşir'i göndermiş, O da onların davarlarını toplamış ve Uyeynelilerin bir kölesini öldürmüşler, sonra da Uyeynelilerle karşılaşmışlardı, Müslümanlar onları ve Uyeyne'yi yenik düşürmüşlerdi. Haris bin Avf, Uyeyne'yi gördüğünde Uyeyne yenik düşmüş bulunuyordu. O'na şunları söyledi: "Artık senin için geçmişleri tekrarlamama zamanı gelmiştir."

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

UMRE'TÜL-KAZA (KAZA UMRESİ)