İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 6. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

AYNI YILıN SERİYYE ve GAZVELERİ

 

Ukkaşe bin Mihsan'ın yanındaki kırk kişi ile birlikte ''el-Amik'' diye bilinen bir yere yaptığı seriyye bunlardandır. Üzerlerine gittiği kimseler onların haberini alıp kaçtılar. İleri güçler alelacele gittiklerinden onlara ait iki yüz deve buldular. Onları alıp Medine'ye getirdiler. Bu seriyye Rabiulahir (20 Ağustos - 17 Eylül 627) ayında olmuştu.

 

Muhammed bin Mesleme'nin seriyyesi de bunlardandır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Rabiülevvel (21 Temmuz - 19 Ağustos 627) ayında on atlı ile birlikte Sa'lebe bin Sa'adoğuIları üzerine göndermişti. Sa'lebeoğulları Muhammed ve arkadaşlarının uyumasını beklediler, onların üzerine uykudayken hücum ettiler. Muhammed'in bütün arkadaşları öldürüldü, kendisi tek başına yaralı olarak kurtuldu.

 

Ebu Ubeyde bin el-Cerrah'ın Zülkassa üzerine Rabiülahir ayında kırk kişi ile birlikteki seriyyesi de bunlar arasındadır. Zülkassa'lılar onlardan kaçtı, Müslümanlar ganimet olarak pek çok deve, ayrıca bir kişi de ve esir aldılar. Esir aldıkları adam Müslüman olunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu serbest bıraktı.

 

Zeyd bin Harise'nin ''el-Cemuh'' diye bilinen yere yaptığı seriyye de bu yıl içerisindeki seriyyelerden bir tanesidir. Bu seriyyede Hz. Zeyd, Müzeyne Kabilesi'nden adı Halime olan bir kadını esir alır. Bu kadın da SüleymoğuIlarının konakladığı yerlerden bir tanesini onlara gösterir. Orada pek çok davar ve aralarında bu kadının kocasının bulunduğu esirler alırlar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kadını kocası ile birlikte serbest bırakır.

 

Yine Hz. Zeyd'in Cumadelula (18 Eylül - 17 Ekim 627) ayında "el-İys" diye bilinen yere giden seriyyesi bunlar arasındadır. Ebu'ı-As bin Ebi'r-Rebi'e ait olan mallar bu seriyyede ganimet olarak alındı. Ebu'ı-As, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı Hz. Zeyneb'in himayesine girer, onu himaye eder. Bedir Gazvesi'nden söz ederken bunu da anlatmıştık.

Yine Hz. Zeyd'in Cumadelahire (18 Ekim - 15 Kasım 627) ayında Sa'lebeoğuIları üzerine on beş kişi ile birlikte gönderildiği seriyye de bu yıl içerisinde gönderilen seriyyelerdendir. Sa'lebeoğuIları ondan kaçmıştı. O da onlardan yirmi deve ganimet aldı.

 

Zeyd bin Harise'nin Cumadelahire ayında Hisma üzerine yaptığı seriyyesi de bu seriyyelerdendir.

 

Cüzam'lı Rifa'a bin Zeyd, Hudeybiye Antlaşması sırasında Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek ona bir takım hediyeler ve bir köle takdim eder. Ondan sonra da kendisi İslam dinine girer ve İslam'a güzel bir şekilde bağlanır.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'nun kavmine bir mektup yazarak İslam dinine davet eder. Onlar da İslam'a girerler. Daha sonra oradan ''Harretu'r-Recla'' diye bilinen yere giderler.

 

Bu sırada Kelb Kabilesi'nden Dihye bin Dihye, Cüzam topraklarından geçmekte iken, Cüzam'ın bir kolu olan Dulay'a mensup el-Hümeyd bin Uvas ile oğlu Uvas bin el-Hüneyd'in saldırısına uğrarlar. Dihye'nin üzerine hücum eden baba-oğul yanında bulunan her şeyi alırlar. Rifa'a'nın kavmine mensup ve İslam'a girmiş Dubayboğulları'ndan bir kaç kişi bunun haberini alınca, Hüneyd ve oğlunun üzerine yürürler. Onları görürler, her iki taraf birbirleriyle çarpışır. Dubayboğulları, onlara karşı muzaffer olur. Dihye'den alınan her şeyi ellerinden kurtarır ve onları Dihye'ye iade ederler. Dihye de Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna varır ve O'na durumu anlatır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da onların üzerine Zeyd bin Harise'yi bir ordu ile birlikte gönderir. Zeyd ve askerleri ''el-Fadafid'' diye bilinen yerde onların üzerine baskın yaparlar ve buldukları malları ganimet olarak alırlar. el-Hüneyd ve oğlunu da öldürürler.

 

Dubayboğulları'na mensup Rifa'a bin Zeyd'in kabilesinden olan kişiler bu durumu haber alınca, onlardan kimisi Zeyd bin Harise'nin yanına varıp: "Biz, İslam'a girmiş kimseleriz" demeleri üzerine Hz. Zeyd onlara: "O halde Ummülkitap (Fatiha)'ı okuyun" deyince, Hassan bin Melle bu sureyi okur. Bunun üzerine Hz. Zeyd, şöyle söyledi: "Orduda sesleniniz: Allah bu kavmin geldikleri yoldan alınan ganimetleri bize haram kılmıştır" diyerek alınan esirleri de onlara teslim etmek isteyince, yanında bulunanların bazıları bu konuda ihtiyatlı davranması gerektiğini söylediler. Bunun üzerine Zeyd de esirleri teslim etmekten imtina ederek: "Bunlar, Allah'ın haklarında vereceği hükme tabidirler." dedi ve ordunun onların vadilerinden geçmesini de yasakladı.

 

Zeyd'in durumunu haber alan bu kimseler, Rifa'a bin Zeyd'in yanına gittiler. Rifa'a o sırada kendi işleriyle meşgulolduğundan başlarına gelen hiçbir şeyden haberdar olmamıştı. Cüzamlılardan birisi Rifa'a'ya şöyle söyledi: "Sen olduğun yerde oturuyorsun, keçilerinin sütünü sağıyorsun, fakat Cüzam'ın kadınları ise şu anda esir bulunuyor. Senin getirdiğin mektubun tuzağına düştüler" demeleri üzerine Rifa'a ve beraberindekiler Medine'ye varır ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna gider. Mektubu takdim edince; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki öldürülmüş olanlara ne yapalım?" deyince, Cüzamlılar: "Hayatta olanları bize bağışlayın, öldürülmüş olanlara gelince, (onların kanlarını talep etmeyeceklerini kastederek) onların kanları ayaklarımızın altındadır" derler. Nebi de onların bu isteklerini kabul ederek, yanlarına Hz. Ali bin Ebi Talib'i katarak hepsini Zeyd bin Harise'ye gönderir. Zeyd de onlara mallarını aynen iade eder. Onlar mallarını almakta o kadar sıkı davrandılar ki yüklerin altında bulunan hanımlarına ait keçeleri bile çekip alıyorlardı. Zeyd ayrıca onlara mensup esirleri de serbest bıraktı.

 

Receb (16 Kasım - 15 Aralık 627) ayında Vadil-Kura üzerine Hz. Zeyd Seriyyesi, Abdurrahman bin Avf'ın Şaban (16 Aralık 627 - 13 Ocak 628) ayında Dumetu'l-Cendel üzerine giden seriyyesi de bu yıl gönderilen seriyyelerdendir. Dumetu'I-Cendel'liler üzerlerine bu seriyye gelince İslam'a girdiler. Abdurrahman onların başkanı olan el-Esbağ'ın kızı Tumader ile evlendi. Tumader, Ebu Seleme'nin annesidir.

 

Şaban ayında yüz kişi ile birlikte Ali bin Ebi Talib'in Fedek üzerine yaptığı gazve: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'adoğulları'ndan bir grup kimsenin bir araya gelip toplanarak Hayberlilere yardım etmek istedikleri haberini alır. Hz. Ali onların üzerine yürür ve onların bir casusunu ele geçirir. Bu casus ona Hayberlilerin yanına gitmekte olduğunu ve Hayber hurmasını kendilerine vermeleri karşılığında Hayberlilere yardım teklifIni götürdüğünü bildirir.

 

Zeyd bin Harise'nin Um Kırfa üzerine Ramazan (14 Ocak - 12 Şubat 628) ayındaki seriyyesi: Um Kirfa oldukça yaşlı bir koca-karı idi. Zeyd, Vadi'lKura'da Fezareoğulları ile karşılaşmııştı. Orada Zeyd'in arkadaşları öldürülmüş, Zeyd de öldürülenler arasından koma halinde kurtarılmıştı. Fezareoğulları üzerine hücum etmeden hanımlarına yaklaşmayacağını adaması üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'nu Um Kirfa'lılar üzerine gönderir. Vadi'l-Kura'da onlarla karşılaşır. Onlardan pek çok kişiyi öldürür ve esir alır. Ve Um Kırfa -ki Fatıma binti Rabia bin Bedr diye bilinir- yaşlı bir koca karı idi. Onunla birlikte kızım da esir alır. Zeyd, Um Kirfa'yı iki deve arasına bağlayarak çektirir ve onu ikiye bölerler. Kızını da alarak Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına getirir. Bu, Seleme bin Ekva'a ait bir esirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu esir kadını hibe alır ve Harb bin Ebi Vehb'e gönderir. Abdullah bin Harb işte bu kadının çocuğudur.

 

Seleme bin el-Ekva'a gelince ... O'na göre bu seriyyenin komutanı Hz. Ebu Bekir'dir. O'nun, şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir'i bize komutan tayin etti. Biz de Fezareoğulları'ndan bazıları üzerine hücum ettik. Sabah namazı vaktinde onların üzerine atıldık. Onlardan bir grup kimseyi esir aldım. Ve onları Ebu Bekir'in yanına götürdüm. Bu esirler arasında Fezareoğulları'ndan yanında bir kızı ile birlikte bir kadın da vardı. Onun bu kızı Arapların en güzellerinden idi. Ebu Bekir bu kadının kızını bana ganimetlerden ayırıp verdi. Medine'ye geldiğimde Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Medine çarşısında karşılaştım. Bana: ''Ey Ebu Seleme, Allah babandan razı olsun. Bu kadını bana hibe et.'' deyince, ben şu cevabı verdim: ''Allah'a yemin ederim, bu kadını beğenmiş bulunuyorum ve örtüsünü de açmış değilim'' diye cevap verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu. Ertesi gün bana aynı şeyi söyleyince O'na kadını hibe ettim. O kadı nı Mekke'ye gönderdi ve kadının karşılığında bazı esir Müslümanları kurtardı."

 

Kürz bin Cabir el-Fihri'nin Uraniler üzerine gönderildiği seriyye de bu yıl yapılan seriyyelerdendir. Uraniler Peygamber'in çobanını öldürmüş ve develerini alıp gitmişti. Gazve Şevval (13 Şubat - 12 Mart 628) ayında olmuş ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'nu yirmi atlı ile birlikte göndermişti.

 

Hz. Ömer bin el-Hattab Cemile bint Sabit bin Eflah ile yine bu yılda evlenmiştir. Cemile, Asım'ın kız kardeşidir. Hz. Ömer'in Cemile'den Asım adında bir oğlu olmuştur. Fakat Hz. Ömer bu kadını daha sonra boşamış, o da sonradan Yezid bin Cariye ile evlenmiştir. Yezid'in de bu kadından Abdurrahman bin Yezid adında bir oğlu olmuştur. Buna göre Abdurrahman, Asım ile anne bir kardeştir.

 

Yine bu yıl çok büyük bir kuraklık oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yılın Ramazan Ay'ında Müslümanları da yanına alarak yağmur duasına çıktı.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

RESULULLAH (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İN HÜKÜMDARLARA MEKTUP YAZMASI