İBNÜ’L-ESİR |
2. CİLT |
AYNI
YILıN SERİYYE ve GAZVELERİ
Ukkaşe
bin Mihsan'ın yanındaki kırk kişi ile birlikte ''el-Amik'' diye bilinen bir yere
yaptığı seriyye bunlardandır. Üzerlerine gittiği kimseler onların haberini alıp
kaçtılar. İleri güçler alelacele gittiklerinden onlara ait iki yüz deve
buldular. Onları alıp Medine'ye getirdiler. Bu seriyye Rabiulahir (20 Ağustos -
17 Eylül 627) ayında olmuştu.
Muhammed
bin Mesleme'nin seriyyesi de bunlardandır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onu Rabiülevvel (21 Temmuz - 19 Ağustos 627) ayında on atlı ile
birlikte Sa'lebe bin Sa'adoğuIları üzerine göndermişti. Sa'lebeoğulları
Muhammed ve arkadaşlarının uyumasını beklediler, onların üzerine uykudayken
hücum ettiler. Muhammed'in bütün arkadaşları öldürüldü, kendisi tek başına
yaralı olarak kurtuldu.
Ebu
Ubeyde bin el-Cerrah'ın Zülkassa üzerine Rabiülahir ayında kırk kişi ile
birlikteki seriyyesi de bunlar arasındadır. Zülkassa'lılar onlardan kaçtı,
Müslümanlar ganimet olarak pek çok deve, ayrıca bir kişi de ve esir aldılar.
Esir aldıkları adam Müslüman olunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onu serbest bıraktı.
Zeyd
bin Harise'nin ''el-Cemuh'' diye bilinen yere yaptığı seriyye de bu yıl
içerisindeki seriyyelerden bir tanesidir. Bu seriyyede Hz. Zeyd, Müzeyne
Kabilesi'nden adı Halime olan bir kadını esir alır. Bu kadın da
SüleymoğuIlarının konakladığı yerlerden bir tanesini onlara gösterir. Orada pek
çok davar ve aralarında bu kadının kocasının bulunduğu esirler alırlar.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kadını kocası ile birlikte serbest
bırakır.
Yine
Hz. Zeyd'in Cumadelula (18 Eylül - 17 Ekim 627) ayında "el-İys" diye
bilinen yere giden seriyyesi bunlar arasındadır. Ebu'ı-As bin Ebi'r-Rebi'e ait
olan mallar bu seriyyede ganimet olarak alındı. Ebu'ı-As, Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in kızı Hz. Zeyneb'in himayesine girer, onu himaye eder.
Bedir Gazvesi'nden söz ederken bunu da anlatmıştık.
Yine
Hz. Zeyd'in Cumadelahire (18 Ekim - 15 Kasım 627) ayında Sa'lebeoğuIları
üzerine on beş kişi ile birlikte gönderildiği seriyye de bu yıl içerisinde
gönderilen seriyyelerdendir. Sa'lebeoğuIları ondan kaçmıştı. O da onlardan
yirmi deve ganimet aldı.
Zeyd
bin Harise'nin Cumadelahire ayında Hisma üzerine yaptığı seriyyesi de bu
seriyyelerdendir.
Cüzam'lı
Rifa'a bin Zeyd, Hudeybiye Antlaşması sırasında Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına gelerek ona bir takım hediyeler ve bir köle takdim eder.
Ondan sonra da kendisi İslam dinine girer ve İslam'a güzel bir şekilde
bağlanır.
Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'nun kavmine bir mektup yazarak İslam dinine
davet eder. Onlar da İslam'a girerler. Daha sonra oradan ''Harretu'r-Recla''
diye bilinen yere giderler.
Bu
sırada Kelb Kabilesi'nden Dihye bin Dihye, Cüzam topraklarından geçmekte iken,
Cüzam'ın bir kolu olan Dulay'a mensup el-Hümeyd bin Uvas ile oğlu Uvas bin
el-Hüneyd'in saldırısına uğrarlar. Dihye'nin üzerine hücum eden baba-oğul
yanında bulunan her şeyi alırlar. Rifa'a'nın kavmine mensup ve İslam'a girmiş
Dubayboğulları'ndan bir kaç kişi bunun haberini alınca, Hüneyd ve oğlunun
üzerine yürürler. Onları görürler, her iki taraf birbirleriyle çarpışır.
Dubayboğulları, onlara karşı muzaffer olur. Dihye'den alınan her şeyi
ellerinden kurtarır ve onları Dihye'ye iade ederler. Dihye de Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna varır ve O'na durumu anlatır.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da onların üzerine Zeyd bin Harise'yi
bir ordu ile birlikte gönderir. Zeyd ve askerleri ''el-Fadafid'' diye bilinen
yerde onların üzerine baskın yaparlar ve buldukları malları ganimet olarak
alırlar. el-Hüneyd ve oğlunu da öldürürler.
Dubayboğulları'na
mensup Rifa'a bin Zeyd'in kabilesinden olan kişiler bu durumu haber alınca,
onlardan kimisi Zeyd bin Harise'nin yanına varıp: "Biz, İslam'a girmiş
kimseleriz" demeleri üzerine Hz. Zeyd onlara: "O halde Ummülkitap (Fatiha)'ı
okuyun" deyince, Hassan bin Melle bu sureyi okur. Bunun üzerine Hz. Zeyd,
şöyle söyledi: "Orduda sesleniniz: Allah bu kavmin geldikleri yoldan
alınan ganimetleri bize haram kılmıştır" diyerek alınan esirleri de onlara
teslim etmek isteyince, yanında bulunanların bazıları bu konuda ihtiyatlı
davranması gerektiğini söylediler. Bunun üzerine Zeyd de esirleri teslim
etmekten imtina ederek: "Bunlar, Allah'ın haklarında vereceği hükme
tabidirler." dedi ve ordunun onların vadilerinden geçmesini de yasakladı.
Zeyd'in
durumunu haber alan bu kimseler, Rifa'a bin Zeyd'in yanına gittiler. Rifa'a o
sırada kendi işleriyle meşgulolduğundan başlarına gelen hiçbir şeyden haberdar
olmamıştı. Cüzamlılardan birisi Rifa'a'ya şöyle söyledi: "Sen olduğun
yerde oturuyorsun, keçilerinin sütünü sağıyorsun, fakat Cüzam'ın kadınları ise
şu anda esir bulunuyor. Senin getirdiğin mektubun tuzağına düştüler"
demeleri üzerine Rifa'a ve beraberindekiler Medine'ye varır ve Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna gider. Mektubu takdim edince;
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki öldürülmüş olanlara ne
yapalım?" deyince, Cüzamlılar: "Hayatta olanları bize bağışlayın,
öldürülmüş olanlara gelince, (onların kanlarını talep etmeyeceklerini kastederek)
onların kanları ayaklarımızın altındadır" derler. Nebi de onların bu
isteklerini kabul ederek, yanlarına Hz. Ali bin Ebi Talib'i katarak hepsini
Zeyd bin Harise'ye gönderir. Zeyd de onlara mallarını aynen iade eder. Onlar
mallarını almakta o kadar sıkı davrandılar ki yüklerin altında bulunan
hanımlarına ait keçeleri bile çekip alıyorlardı. Zeyd ayrıca onlara mensup
esirleri de serbest bıraktı.
Receb
(16 Kasım - 15 Aralık 627) ayında Vadil-Kura üzerine Hz. Zeyd Seriyyesi,
Abdurrahman bin Avf'ın Şaban (16 Aralık 627 - 13 Ocak 628) ayında
Dumetu'l-Cendel üzerine giden seriyyesi de bu yıl gönderilen seriyyelerdendir.
Dumetu'I-Cendel'liler üzerlerine bu seriyye gelince İslam'a girdiler.
Abdurrahman onların başkanı olan el-Esbağ'ın kızı Tumader ile evlendi. Tumader,
Ebu Seleme'nin annesidir.
Şaban
ayında yüz kişi ile birlikte Ali bin Ebi Talib'in Fedek üzerine yaptığı gazve:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'adoğulları'ndan bir grup kimsenin
bir araya gelip toplanarak Hayberlilere yardım etmek istedikleri haberini alır.
Hz. Ali onların üzerine yürür ve onların bir casusunu ele geçirir. Bu casus ona
Hayberlilerin yanına gitmekte olduğunu ve Hayber hurmasını kendilerine
vermeleri karşılığında Hayberlilere yardım teklifIni götürdüğünü bildirir.
Zeyd
bin Harise'nin Um Kırfa üzerine Ramazan (14 Ocak - 12 Şubat 628) ayındaki
seriyyesi: Um Kirfa oldukça yaşlı bir koca-karı idi. Zeyd, Vadi'lKura'da
Fezareoğulları ile karşılaşmııştı. Orada Zeyd'in arkadaşları öldürülmüş, Zeyd
de öldürülenler arasından koma halinde kurtarılmıştı. Fezareoğulları üzerine
hücum etmeden hanımlarına yaklaşmayacağını adaması üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'nu Um Kirfa'lılar üzerine gönderir.
Vadi'l-Kura'da onlarla karşılaşır. Onlardan pek çok kişiyi öldürür ve esir
alır. Ve Um Kırfa -ki Fatıma binti Rabia bin Bedr diye bilinir- yaşlı bir koca
karı idi. Onunla birlikte kızım da esir alır. Zeyd, Um Kirfa'yı iki deve
arasına bağlayarak çektirir ve onu ikiye bölerler. Kızını da alarak Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına getirir. Bu, Seleme bin Ekva'a ait bir
esirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu esir kadını hibe alır ve
Harb bin Ebi Vehb'e gönderir. Abdullah bin Harb işte bu kadının çocuğudur.
Seleme
bin el-Ekva'a gelince ... O'na göre bu seriyyenin komutanı Hz. Ebu Bekir'dir.
O'nun, şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Ebu Bekir'i bize komutan tayin etti. Biz de Fezareoğulları'ndan
bazıları üzerine hücum ettik. Sabah namazı vaktinde onların üzerine atıldık. Onlardan
bir grup kimseyi esir aldım. Ve onları Ebu Bekir'in yanına götürdüm. Bu esirler
arasında Fezareoğulları'ndan yanında bir kızı ile birlikte bir kadın da vardı.
Onun bu kızı Arapların en güzellerinden idi. Ebu Bekir bu kadının kızını bana
ganimetlerden ayırıp verdi. Medine'ye geldiğimde Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile Medine çarşısında karşılaştım. Bana: ''Ey Ebu Seleme, Allah
babandan razı olsun. Bu kadını bana hibe et.'' deyince, ben şu cevabı verdim:
''Allah'a yemin ederim, bu kadını beğenmiş bulunuyorum ve örtüsünü de açmış
değilim'' diye cevap verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu.
Ertesi gün bana aynı şeyi söyleyince O'na kadını hibe ettim. O kadı nı Mekke'ye
gönderdi ve kadının karşılığında bazı esir Müslümanları kurtardı."
Kürz
bin Cabir el-Fihri'nin Uraniler üzerine gönderildiği seriyye de bu yıl yapılan
seriyyelerdendir. Uraniler Peygamber'in çobanını öldürmüş ve develerini alıp
gitmişti. Gazve Şevval (13 Şubat - 12 Mart 628) ayında olmuş ve Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'nu yirmi atlı ile birlikte göndermişti.
Hz.
Ömer bin el-Hattab Cemile bint Sabit bin Eflah ile yine bu yılda evlenmiştir.
Cemile, Asım'ın kız kardeşidir. Hz. Ömer'in Cemile'den Asım adında bir oğlu
olmuştur. Fakat Hz. Ömer bu kadını daha sonra boşamış, o da sonradan Yezid bin
Cariye ile evlenmiştir. Yezid'in de bu kadından Abdurrahman bin Yezid adında
bir oğlu olmuştur. Buna göre Abdurrahman, Asım ile anne bir kardeştir.
Yine
bu yıl çok büyük bir kuraklık oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
yılın Ramazan Ay'ında Müslümanları da yanına alarak yağmur duasına çıktı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
RESULULLAH
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İN HÜKÜMDARLARA MEKTUP YAZMASI