İBNÜ’L-ESİR |
2. CİLT İSLAM’IN DOĞUŞU MEKKE... ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi |
İLK
MÜSLÜMAN OLANLAR ve BU KONUDAKİ FARKLI GÖRÜŞLER
İlim
adamları, ilk Müslüman olan kimsenin Hz. Hatice olduğunda görüş birliği içerisinde
olmalarına rağmen, bunun dışında ilk olarak kimlerin Müslüman olduğunda farklı
görüşlere sahiptirler.
Bazıları:
İman eden ilk erkek, Hz. Ali (r.a.) dir demişler ve ondan şu rivayeti yaparak
delil göstermişlerdir: Ali Aleyhisselam'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Ben, Allah'ın kulu ve Resulü'nün kardeşiyim. En büyük sıddik benim.
Benden sonra bunu kim iddia ederse, ancak iftiracı bir yalancıdır. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte, insanlardan yedi yıl daha erken namaz
kıldım. "
İbn
Abbas, ilk namaz kılan Ali'dir der. Cabir bin -Abdullah da: "Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e, pazartesi günü peygamberlik verildi, Ali de
salı günü namaz kıldı." der. Zeyd bin -Erkam da: "Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ilk olarak Müslüman olan
Ali'dir." der. Afif el-Kindi'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Ben ticaretle uğraşan bir kişi idim. Hac günlerinde Mekke'ye vardım ve
Abbas'ı gidip gördüm. Onun yanında oturmakta iken, bir adam çıkıp Kabe'ye doğru
yönelerek namaz kılmaya başladı. Arkasından bir kadın daha çıkıp onunla
birlikte namaz kıldı. Derken bir çocuk daha çıkarak onunla beraber namaz
kılmaya başladı. Bunu görünce ben: "Ya Abbas, bu yeni din de ne
oluyor?" diye sorunca bana şöyle dedi: "Bu, kardeşimin oğlu, Muhammed
bin Abdullah'tır. Allah'ın kendisini Nebi olarak gönderdiğini, Kisra ve
Kayser'in hazinelerinin fethinin kendisine müyesser kılınacağını ileri sürüyor.
Bu da O'nun hanımı Hatice'dir ve O'na iman etmiştir. Bu genç ise Ali bin Ebi
Talib olup o da iman etmiştir. Allah'a yemin ederim, yeryüzünde bu din üzere bu
üçünden başka kimseyi tanımıyorum." Afif: "Ben de keşke onların
dördüncüsü olmuş olsaydım." diye ekledi.
Muhammed
bin el-Münzir, Rabia bin Ebi Abdurrahman, ''Ebu Hazım elMedeni ile el-Kelbi de
şöyle derler: "İlk Müslüman olan Ali' dir. " Kelbi şunu da ekler:
"O zaman dokuz yaşında idi." On bir yaşında olduğu da söylenilmiştir.
İbn
İshak da: "İlk Müslüman olan Ali'dir ve o sırada on dokuz yaşında
idi." der.
Yüce
Allah'ın Hz. Ali üzerindeki bir nimeti vardır ki şudur: Kureyş, kıtlık
dolayısıyla büyük bir sıkıntıya düşmüştü. ''Ebu Talib'in ise pek çok çocuğu
vardı. Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcası Abbas'a:
"Amcacığım, ''Ebu Talib'in ailesi çok kalabalıktır. Haydi birlikte gidelim
de, onun yükünü biraz hafifletelim." deyince, ikisi birlikte kalkıp ona
gittiler ve ona ne yapmak istediklerini bildirdiler. ''Ebu Talib: "Bana
Akil'i bırakın da, istediğinizi yapın." deyince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'yi, Abbas da Ca'fer'i alır. Hz. Ali, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında, Allah O'nu elçilikle
görevlendirinceye ve O'na tabi oluncaya kadar kaldı ve ayrılmadı.
Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), namaz kılmak istediğinde Ali ile birlikte Mekke'nin
bir mahallesine gider, orada namaz kılıp geri dönerdi. Bir gün ''Ebu Talib
onlara rast geldi ve: "Ey kardeşimin oğlu, bu din ne oluyor?" diye
sordu. Hz. Nebi, O'nun bu sorusuna: "Bu, Allah'ın, meleklerinin ve
resullerinin dinidir, babamız İbrahim'in de dinidir. Allahu Teala beni bu din
ile tüm kullara gönderdi. Sen ise şimdiye kadar davet ettiklerimin arasında
hidayet bulmaya ve benim bu davetimi kabul etmeye en layık bir kimsesin."
diye cevap verir. Fakat, ''Ebu Talib: "Dinimi ve atalarımın dinini
bırakamam. Fakat Allah'a yemin ederim, hayatta olduğum sürece Kureyş, senin
hoşuna gitmeyecek hiçbir şeyi yapamayacaktır." diye teminat verir.
Ca'fer,
Müslüman olup O'na herhangi bir ihtiyacı kalmayıncaya kadar, amcası Abbas'ın
yanında kaldı. İbn İshak der ki: Ebu Talib, Ali'ye: "Senin kabul ettiğin
bu din nedir?" diye sorar. Hz. Ali de: "Babacığım, ben Allah'a ve
Resulü'ne iman ettim, Resulü ile birlikte de namaz kıldım." deyince, Ebu
Talib şöyle der: "Muhammed bizleri hayırdan başka bir şeye çağırmaz.
O'ndan ayrılma."
İlk
Müslüman olan, Ebu Bekir (r.a.)'dir de denilmiştir. Şa'bi der ki: İbn Abbas'a
ilk olarak kimin Müslüman olduğunu sorduğumda bana şöyle dedi: "Sen Hassan
bin -Sabit'in şöyle dediğini işitmedin mi, diyerek şu beyitleri bana okudu:
''Güvendiğin
bir kardeşten, üzen bir şey görürsen, Kardeşin Ebu Bekir 'in ne yaptığını
hatırlayıver. Çünkü o, dünyanın hayırlısı, takvalısı ve adaletlisidir,
-Resulullah'tan sonra- ve sorumluluğunu en iyi bilendir. O, ikincidir,
gördükleriyle öğülmeye değer,
İnsanlar
arasında resulleri ilk tasdik edendir.''"
Amr
bin -Abese der ki: "Ukaz'da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın
yanına gidip ona: "Ya Resulallah, bu işte sana kimler tabi oldu?"
diye sordum. O: "Bu işte bana biri hür, diğeri köle iki kişi tabi oldu,
bunlar: Ebu Bekir ve Bilal'dir." diye cevap verdi. Bunun üzerine Müslüman
oldum. Kendimi İslam'ın dörtte biri olarak gördüm. "
Ebu
Zerr şöyle derdi: "Ben kendimi, İslam'ın dörtte biri olarak gördüm.
Benden
önce yalnızca Peygamber, Ebu Bekir ve Bilal Müslüman olmuştu."
Denildiğine
göre, ilk Müslüman olan kişi, Zeyd bin -Haris'dir. Zühri, Süleyman bin -Yesar,
İmran bin -Ebi Enes ve Urve bin -ez-Zübeyr derler ki: İlk Müslüman olan Zeyd
bin -Harise'dir. O ile Ali, Nebi'in yanından ayrılmazlardı. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabahın ilk saatlerinde kuşluk namazı kılmak için
Kabe'ye varır namaz kılar, Kureyş de buna tepki göstermezdi. Ancak, başka
namazlar kılacak olursa, o zaman Ali ile Zeyd oturup gözcülük ederlerdi.
İbn
İshak da dedi ki: Peygamber'den sonra ilk Müslüman olan erkek, Ali ile Zeyd bin
-Harise'dir. Daha sonra ise Ebu Bekir Müslüman olmuş ve İslam olduğunu da
açıkça ortaya koymuştu. Ebu Bekir, kavmi arasında korunur, kendisine ilişilmez
ve onlar tarafından sevilen bir kişi idi. Kureyş'in neseplerini ve onların
başından geçen olayları en iyi o biliyordu. Ticaretle uğraştığı için kavmi onun
yanında çokça bir araya gelirdi. Bunun üzerine kavminden güvendiği kimseleri
İslam'a davet etmeye başladı. Osman bin -Affan, Zübeyr bin el-Avvam,
Abdurrahman bin Avf, Sa'ad bin Ebi Vakkas ve Talha bin Ubeydullah hep O'nun
aracılığı ile Müslüman olmuş; çağrısını kabul ederek Müslüman olup namaz
kıldıktan sonra onları alıp Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
götürmüştü. İşte bu kimseler, ilk olarak Müslüman olan kimselerdir. Daha
sonraları, insanlar peşpeşe İslam dinine girmiş, Mekke'de yaygın bir şekilde
İslam'dan söz edilmeye başlanmıştı.
Vakidi
şöyle der: "''Ebu Zerr'in, dördüncü ya da beşinci kişi olarak Müslüman
olduğunu söyledikleri gibi, Amr bin Abese es-Sülemi'nin de dördüncü ya da
beşinci kişi olarak Müslüman olduğunu da söylemişlerdir."
Bununla
birlikte, Zübeyr'in de, Halid bin Said bin el-As'ın da dördüncü ya da beşinci
olarak Müslüman oldukları söylenilmiştir.
İbn
İshak der ki: "O (Halid bin Said) ile eşi Huza'alı Hümeyne bint Halef bin
Es'ad bin Amir bin Beyada, çok kişi Müslüman olduktan sonra Müslüman
olmuşlardır. "
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
YÜCE ALLAH'IN,
PEYGAMBERİ (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'E DAVETİNİ AÇIKLAMASINI EMRETMESİ