İBNÜ’L-ESİR |
2. CİLT İSLAM ÖNCESİ MEKKE... ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi |
İBN
KİNANE
İBN
HUZEYME
İBN
MÜDRİKE
İBN
İLYAS
İBN
KİNANE
Künyesi;
Ebu'n-Nadr'dır. Kanane'nin annesi: Avane bint Sa'ad Kays Aylan'dır. (Annesi),
Hind binti Amr bin -Kays'tır da denilmiştir. Baba bir kardeşleri; Esed ve
Esede'dir Ebü Cüzam ve el-Hün da odur, diyen de vardır. (Avane) Ümmü'n-Nadr'ın
kendisidir. Babasından sonra Nadr ona bakınıştır.
İBN
HUZEYME
Künyesi;
Ebu Esed'dir. Annesi; Selma binti Eslum bin -el-Haf bin Kuza'a'dır. Anne bir
kardeşi Tağlib bin -Hulvan bin -İmran bin -el-Haftır. Huzeyme'nin anne-baba bir
kardeşi Hüzeyl'dir. İkisinin (Huzeyme ile Hüzeyl'in) annesi; Selma binti Esed
bin -Rabia'dır da denilmiştir.
Hübel'i
Kabe'nin tepesine diken Huzeyme'dir. Bu nedenle ona ''Huzeyme'nin Hübeli''
denilmekteydi.
İBN
MÜDRİKE
Adı;
Amr, künyesi; Ebu Hüzeyl'dir. Ebü Huzeym'dir de denilmiştir.
Annesi;
Hindif'tir. Leyla binti Hulvan bin -İmran da odur. Annesinin annesi ise;
Dariyye binti Rabia bin -Nizar'dır. Nizar'a ''Hamü Dariyya'' denilmekle
''Dariyya''nın adıyla anılır olmuştur.
Müdrike'nin
ana-baba bir kardeşleri; Amir -ki Tabiha'dır-, Umeyr, -ki Kema'a'dır- Umeyr'in
Huza'a'nın babası olduğu da söylenmiştir.
Hişam
dedi ki: "İlyas, devesini otlatmak için çıkmıştı. Devesi bir tavşandan
korkunca, Amr peşinden koşup ona yetişti. Bu nedenle kendisine (yetişen
anlamına gelen) Müdrike denildi. Amir o tavşanı alıp pişirdi. Bu nedenle
kendisine (pişiren anlamına) Tabiha adı verildi. Umeyr ise abası içerisinde
gizlenmiş idi, bu nedenle kendisine (bu anlama gelen) Kema'a denildi. Onların
anneleri olan Leyla, salına salına yürüyüp giderken, oğlu İlyas: ''Böyle nereye
gidiyorsun?'' diye sormuş bunun üzerine O'na da (bu anlama) Hindif denilmiştir.
''Hindife'' bir türlü yürüyüş şeklidir."
İBN
İLYAS
Künyesi;
Ebu Amr'dır. Annesi; er-Rebab bint Cende bin Meadd'dır.
Ana-baba
bir kardeşi; en-Nas'tır. ''Aylan'' diye bilinir. O'na Aylan denilmesinin sebebi
de: ''Aylan'' diye bilinen bir atının olmasıydı. O'na Aylan denilmesinin bir
başka sebebi ise, Aylan diye bilinen bir dağın eteğinde doğmuş olmasıydı. Başka
görüşler de ileri sürülmüştür.
İlyas
vefat edince, annesi Hindif, çok üzüldü, öldüğü yerde hiç durmadı ve kendisi
ölünceye kadar, bir çatının altına girmedi. Bu konuda o, darb-ı mesel haline
geldi. İlyas perşembe günü ölmüştü. Bu nedenle annesi her perşembe günü
sabahtan akşama kadar ağlardı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA