İBNÜ’L-ESİR |
1. CİLT |
ŞEYYİTAN
VAK'ASI
Ebu
Ubeyde anlatıyor: "Bu vak'a, Bekr bin Vailoğulları'nın lehine
neticelenmiştir. Necid topraklarında İslamiyet ortaya çıkınca, Bekr bin
Vailoğulları Sevad Bölgesi'ne gittiler. Kureyş Kabilesi'nden olan ve
Şeybanoğulları'nın müftefıki bulunan Mukayis bin Amr bin Aizeoğulları ise
Şeyyitan'da kaldılar. Bekroğulları Sevad bölgesine gelip yerleşince, Kisra
Şiruye'nin hükümdarlığı döneminde yaygın olan veba ve taun hastalıkları onların
arasında da yayılmağa başladı; bunun üzerine Bekr bin Vailoğulları bulundukları
Sevad Bölgesi'nden ayrıldılar ve La'la' denilen yere gelip yerleştiler. La'la'
çok verimsiz ve fakir bir yerdi. Şeyyitan ise verimli bir arazi idi ve bolluk
vardı. Temimoğulları da Şeyyitan'a gelip yerleşmişlerdi. Bu arada Bekr bin
Vailoğulları'na Şeyyitan'ın bolluk ve bereket haberi ulaşmıştı; bunun üzerine
Bekroğulları bir araya gelip toplandılar ve kendi aralarında bir karara varıp:
''Temimoğulları'na baskın yapalım, zira Abdülmutallib'in torunu Hz. Muhammed
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dininde: 'Birisini öldüren, öldürdüğü kimse
karşılığında kısas olarak sadece kendisi öldürülür.' En iyisi biz bu baskını
yapalım, sonra bu saldırı ve baskın Üzerine sulh yaparız.'' dediler. Bundan
sonra Bekroğulları, Bişr bin Mes'ud bin Kays bin Halid'in başkanlığı altında
mallarını, çoluk ve çocuklarını yanlarına alarak La'la'dan ayrıldılar ve dört
gecede Şeyyitan'a geldiler. Halbuki La'la ile Şeyyiffin arasındaki mesafe
normalde sekiz günde alınabiliyordu. Hülasa Bekroğulları, Temimoğulları'na
ulaştırılmak istenen bütün haberlerden önce davranıp ansızın sabahın erken
saatinde farkına varmadan onların üzerine çıkageldiler ve çetin bir şekilde
savaştılar. Temimoğulları, önceleri her ne kadar sabır ve sebat gösterdilerse
de, sonra hezimete uğrayıp mağlup oldular. Daha sonra Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Bekr bin Vailoğulları'na, ellerinde bulunan ganimet mallarını geri
vermeleri için bir mektup yazdı."
"Reşid
bin Rumayd el-Anberi Şeyyitan savaşıyla iftihar ederek şu me-
aldeki
mısraları söylemiştir:
''Şeyyitan
ile La 'la' arası kadınlarımız için dört konaklık bir mesafedir. Biz, henüz
insanların benzerini görmedikleri bir toplulukla geldik ... ki bu ansızın gelen
kalabalık topluluğun dalgalar halinde yürümesinden ortasına alacalıklar
düşmekte ve üzerlerindeki bulutun içinden ölüm parlamaktadır. Biz, sabahın
erken saatinde Sa'id, Amr ve Malikoğulları'nı bastlrdık, bu onlar için çok kötü
bir gün olmuştu. Onlar korkmuş bir deve yavrusunun koşması gibi koşarak
Dabbeoğulları 'ndan asalet ve şeref sahibi birisine gaddarlık ettiler.
Yerbu'oğulları ise yurdumuzun ortasına yerleştiler, fakat onlar burada
yerleşmiş olarak kalamayacaklardır.''"
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
ENSAR - EVS ve
HAZREC ARASINDA MEYDANA GELEN HADİSELER